En Sıcak Konular

Peki Ergenekon ne kadar Gladio?

7 Temmuz 2008 17:20 tsi
Peki Ergenekon ne kadar Gladio? Ergenekon yapılanmasının adı hep Avrupa’daki Gladio oluşumlarıyla beraber anılıyor. Peki, Ergenekon gerçekte ne kadar Gladio? Taraf gazetesinden Sezin Öney Avrupa'daki derin çetelerle Ergenekon'u karşılaltırıyor...

Sezin Önety/Taraf

Ergenekon ne kadar Gladio?

Ergenekon yapılanmasının adı hep Avrupa’daki Gladio oluşumlarıyla beraber anılıyor. Peki, Ergenekon gerçekte ne kadar Gladio?
Soğuk Savaş’ın askerî yapıları ve istihbaratı azami derece ön plana çıkarmasının bir sonucu, Gladio adı verilen gizli yapıların İkinci Dünya Savaşı ertesi, olası Sovyet istilasına ve yerel solcu hareketlere karşı çeşitli Avrupa ülkelerinde mevzilenmesiydi. Aslında Gladio, İtalya’daki operasyon biriminin adı olsa da, NATO’nun diğer Avrupa ülkelerindeki muadil operasyonlar da yaklaşık yarım asır sonra tasfiyeleri gündeme gelince aynı adla anılır oldu. Silahlar gömerek, kaçış rotaları oluşturarak, gizli kamplarda bazı gençlere silahlı eğitim vererek Avrupa’nın çeşitli yerlerinde tetikte bekleyen Gladiocular, aynı zamanda ‘şebekeleşmekle’ ile de görevliydiler. Amaca hizmet edebilecek fanatik tetikçiler, toplumun her kesiminden ideolojik saplantılı meraklı sempatizanlar, çıkar ve ikbal peşindeki çeşitli kişiler siyasetçisinden akademisyenine, gazetecisinden işadamına akışkan cıvanın cıvaya eklenmesi misali birbirini bularak, komünizm ve her türlü sol kanat ideolojiye karşı görünmez bir cephe oluşturdu. Kamuoyunu yönlendirmek ve sağ siyaseti güçlendirmek için bombalamalar yapıldı, siyasi cinayetler işlendi vesaire.
Batı ittifakının bir parçası olan Türkiye de, İkinci Dünya Savaşı’nın ertesinde Avrupa ve elbette özellikle Amerika’dan büyük askerî hibeler ve krediler alarak ordusunu geliştirdi. Bugünkü modern ve dev Türkiye ordusunun temeli Amerika tarafından atıldı dense herhalde çok da mübalağa olmaz.
İşte bu sebeple, ulusalcılığın priminin yaygın medyada tavana vurduğu ve bugün darbecilik zannı altında olan isimlerin ön planında yer aldığı Cumhuriyet mitinglerinin hemen ertesinde, Amerika husumetine özellikle askerî bazı kaynaklarca (emekli ve görevde) istim verilirken bile TSK için milyonlarca dolarlık silah alımları yapılması bizi şaşırtmamalı. Askerî bazı odaklar, ‘tam bağımsızlık’ fikrini hem gereğinden fazla ciddiye almış hem de toplumda Batı aleyhtarlığını kışkırtarak, dış dünyaya karşı bir koz kullanmak istemişti belli ki.
Gladio meselesi ve yerli versiyonu konusuna geri dönersek... Soğuk Savaş’ın noktalanmasıyla 1990’larda, Türkiye hariç neredeyse tüm NATO ülkelerinde bu yapılar kısmen tasfiye edilip kısmen de görevsizleştirilerek halının altına süpürüldü. Türkiye’de ise, elbette, böyle yapılar yoktu, dolayısıyla tasfiyeye de gerek yoktu! Ancak artık sayıları gün geçtikçe kabaran ipuçları, bu yeraltı şebekeleşmelerinin, Türkiye’deki ilk askerî darbeden bu yana sürekli iktidarını pekiştiren askerî vesayet rejimi kadar hiç ama hiç kesilmeyen, basın başta olmak üzere, akademi, bürokrasi, iş dünyası, yargı gibi kesimleri içeren sivil desteğiyle giderek ülkenin en temel siyasi yapı taşı haline geldiğini gösteriyor.
Burada dikkat diyelim; askerî vesayet rejiminin sahibi diye bahsedilen yekpare olarak ordunun kendisi değil. Kastedilen, alt ve üst kademelerden bazı askerî odakların, diğer güvenilir birimlerinden veya sivil kader ortakları ve ruh ikizleriyle eklemlenerek oluşturdukları, dokuda gevşek ama yapıda sağlam koalisyon.
Sonuçta söz konusu olan, salt güç ve iktidara odaklı, gerektiğinde dün can düşmanı biçtiğini kendine ortak alacak bir iktidar saplantısı. Bu tuhaf koalisyon, hücrelenerek büyümekte, güç tapınmasına kamuflaj olarak hep Atatürkçülüğü ve ülkenin şu ya da bu tehdit altında olduğu iddiasını alıp yasadışı hareketlerine kendince bir meşruluk getirmekte.
Avrupa Birliği süreci başta olmak üzere, Türkiye’nin sosyal ve ekonomik olarak dünyaya açılması gibi çeşitli başka sebeplerle hak arama ve demokrasi kültürü güçlenmeye başladıkça Ergenekon, mevzi kaybetmeye başladı.
Buna karşın, şunu da unutmamak gerek, Ergenekon aynı yapısal kökeni paylaştığı Avrupalı Gladio türevlerinden farklı olarak, kurulduğundan bu yana sürekli gelişip, en sonunda bir tür silahlı siyasi parti gibi ülke çapında devlete paralel bir yapılanmaya dönüştü.
Avrupa’daysa çok daha fazla devlet denetimi altında sayılabilecek bir düzen söz konusuydu. Bu nedenle devletler kendi kendilerini yıpratıp hedef almamayı seçtikleri için, Gladiolar büyük mahkûmiyetler olmadan dağıtıldı. Ama bir kez karar alınınca, zaten nispeten emir altındaki yapılara “buraya kadarmış” demek daha kolay oldu.
Türkiye’deyse Ergenekon, devlete paralel bir iktidar odağı olmasının yanı sıra, aynı zamanda nüfuzu ve temel ideolojisi toplumun her kesimine yayılmış bir siyasi yapı. Yani ceza hukukunun hiç de kapsamına giremeyecek bir zihniyet sorunu.



Bu haber 523 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,967 µs