En Sıcak Konular

Hrant'ın arkadaşları Ergenekonla yüzleşmeye hazır mı?

7 Temmuz 2008 17:07 tsi
Hrant'ın arkadaşları Ergenekonla yüzleşmeye hazır mı? Taraf gazetesi Yıldıray Oğur, bugünkü yazısında duruşmaya neden gidemeyeceğini açıklıyor. Oğur, Hrant Dink'in ölümüne üzülen bazı arkadaşlarının Ergenekon operasyonundaki tutumlarını sorguluyor.

Yıldıray Oğur/Taraf

Bir bebekten Ergenekoncu yaratan karanlık

Bugün 09.30’da Beşiktaş 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Hrant Dink davasının 6. duruşması var. Davanın başladığı saatlerde “Hrant’ın Arkadaşları” da Dink ailesine destek için her zaman olduğu gibi Beşiktaş Barbaros Meydanı’nda toplanacak.
Fakat ilk beş davaya gitmiş olan ben bu kez orada olamayacağım. Artık bu dava o mahkemede görülmüyor. Daha doğrusu bu dava artık o mahkemeye sığmıyor.
Kim kimin abisi, kim Polis’e kim Jandarma İstihbaratı’na çalışmış, kim ülkücü, kim Alperen, Albay Ali Öz’ün rolü neydi sorularından Hrant Abi’nin gerçek katilleri çıkmayacak.
Bin bir zorluğa rağmen, avukatların iğneyle kuyu kazmaları sonucunda cinayetin ağabey hiyerarşisinde gözümüzün önünde büyüyen O.S’den, Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz’e kadar ulaşıldı. Herhalde bu büyük azmi görenler Ali Öz’de durmamızı, daha ileriye geçmememizi istiyorlar. Davanın avukatlarından Fethiye Çetin “Albay Ali Öz gözden çıkarıldı” derken tam da bunu kastediyor.
Cenaze töreninden beri söyleniyor ama şimdi artık tümüyle buna inanıyorum “Türkiye Hrant Dink’in gerçek katilleriyle karşılaşmaya hazır değil.”
Hrant Dink’in katillerini yargılayabilecek büyüklükte ve güçte bir mahkememiz de henüz yok.
Daha da kötüsü Türkiye kamuoyu, siyasi kültürü böylesine bir yüzleşmenin neden olacağı travmaya hazır değil. Yani davanın önünde konuşmayan bürokratlar, mahkeme izinleri verilmeyen askerlerden başka da engeller var.
Bir kere her seferinde bu kadarıyla yetinmeyle hazır olan, cinayetin en başından beri bizi “katil, yalnız kurt” hikâyesine inandırmaya çalışan merkez medya engeli var gerçeğin önünde.
Buna bir de cinayeti 1980 öncesi sol-sağ kavgalarının devamıymış gibi algılamayı politik olarak hem daha konforlu hem daha çok kullanışlı bulanların cinayetle ilgili perspektif eksikliği eklenince gerçek karşımızda bulanıklaşıyor.
Hrant Dink cinayetini böylesine bir cinayette ancak kullanılmış olabilecek milliyetçi gruplara fatura etmenin, büyük katillerin karanlıklara karışıp gitmesine ne çok hizmet ettiğini göremeyen bir siyasi körlük bu. Ya da bir arkadaşlarının gerçek katillerinin kim olduğuyla ilgili meraklarını bile törpüleyen bir kafa konforu. Siyaseten sevmedikleriyle yan yana düşmemek için Hrant Dink’in öldürüldüğü yılın aynı zamanda Türkiye’nin en büyük siyasi krizinin yaşandığı yıl olmasını basit bir tesadüf olarak gören ve bu zamanlamayı sorgulamayan bu tutum maalesef geçici bir körlük de değil anlaşılan.
Ergenekon soruşturması ve son tutuklamalar karşısında ‘Hrant’ın bazı Arkadaşları’nın takındıkları “kayıtsızlık” ile “bu bizim kavgamız değil” arasında gidip gelen hatta bazen “AKP muhaliflerini susturuyor”a kadar uzanan savrulmalar karşısında isyan etmemek mümkün değil.
Hâlbuki daha ortada Ergenekon diye bir dava yokken 21 Ocak 2007 günü Hrant Abi’nin kardeşi Orhan Dink gazetelere şöyle demişti: “Ağabeyim geçen mayısta görülen duruşmasına Küçük müdahil olmak isteyince yaşamından endişe etmeye başladı. ‘Küçük mahkemeye geldi huzurumuz kalmadı’ dedi. İşin artık tehlikeli boyuta vardığını söyledi. Küçük’ün ne demek olduğunu da biliriz, Kerinçsiz grubunun da. Ağabeyim, ‘Adres gösteriliyorum’ diyordu. En ciddiye aldığı grup da Küçük’ün grubuydu. Küçük’ten doğrudan tehdit gelmiş değil. Bu kişilerin bu tür hatalar yapacağını düşünmek mümkün değil. Küçük’ten sonra kurşun gelebilirdi ve geldi.”
Bundan bir süre önce Taraf’ta Neşe Düzel’e konuşan davanın avukatı Fethiye Çetin’in sözlerini de yeniden hatırlayalım: “Dink’i öldürme planı 2004 yılında başladı. Nitekim cinayete hazırlık sürecine baktığımızda, bugün Ergenekon soruşturmasından gözaltına alınan bazı kişileri görüyoruz. Çünkü Dink cinayeti Ergenekon çetesiyle bağlantılı. Ergenekoncuların Dink cinayetinin hazırlık sürecinde çok büyük rolü var. Bu büyük bir fırsat. Dink cinayetiyle Ergenekon’un kalbine gidilebilir.”
İşte tüm bu gerçekler ortada iken, Ergenekon soruşturmasıyla Hrant Abi’nin gerçek katillerine ulaşmak için elimize bu kadar büyük bir fırsat geçmişken birden bire Ergenekon-septikleşenleri görünce cenazede söylenen o sözü daha iyi anlıyorum.
“Türkiye Hrant Dink’in gerçek katilleriyle yüzleşmeye hazır değil.” Ben de Ergenekon-septik ‘Hrant’ın Arkadaşları’ ile yüzleşmeye hazır değilim, bu yüzden de mahkemeye bu kez gidemiyorum.
Keşke Ergenekon Ergenekon-septiklerin sandığı gibi üç beş paşanın tepişmesinden, tepelerde yaşanan bir iktidar kavgasından ibaret olsaydı. Maalesef “Ergenekonculuğu” bu coğrafyada meşrulaştıran ve kurumsallaştıran bir meşruiyet iklimi, siyasi kültür var. Ve onunla yüzleşmek paşaları içeri tıkmak kadar zor.



Bu haber 606 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    18,278 µs