Bırakın İran'ı Malezya'yı! Türkiye İspanya olacak mı?

7 Temmuz 2008 15:44 tsi
"İran mı olacağız? Malezya mı olacağız?" korkuları empoze edilirken, "iyi örnekler" ört bas ediliyor. Peki Türkiye İspanya gibi demokratikleşecek mi? Sivil anayasa yazabilecek mi? Türkiye'nin eski Madrid Büyükelçiliği Müsteşarı Akın Özçer'e sorduk.

Türkiye ve İspanya... İki ülke arasında oldukça önemli benzerlikler var. 1980'de yaşananlar Türkiye'de şimdi yaşananlara benziyor. O zamanın El-Pais'i şimdi Taraf... "Çoğul İspanya" kitabının yazarı, eski eski Madrid Büyükelçiliği Müsteşarı Akın Özçer'le son gelişmeleri ve İspanya ile paralellikler üzerinde durduk.

Parti kapatmalar ve Ergenekon soruşturması şuanda beraber gidiyor. Bu ikisini beraber düşününce AB üyelik sürecimiz ne durumda sizce?

Avrupa Konseyi üyesi olduğumuz için kriterlerini yerine getirmemiz lazım. Bunların temelinde de ifade ve örgütlenme özgürlüğü var. Anayasa’mızda ve Siyasi Partiler Yasası’nda eksiklerimiz var. Venedik Kriterleri de parti kapatılması hususunda net olarak söylüyor: Şiddetle ve terörle organik bağı olmadan kapatılamaz diye. Böyle bağlantısı olmayan partiler de kapatılmamalı.

Ergenekon soruşturmasında da, hukuki süreç devam ediyor. Hukuk açısından bir şey söyleyemem fakat gözaltındakilerin AB karşıtı olduklarını gördük. AB’nin ve kriterlerinin Türkiye’yi bölmeye çalıştığını ifade ettiler. Bu fikirlere katılmam fakat bu onların tutuklanmalarını gerektirmez elbette. Hukuki süreç sonunda neler yaptıklarını göreceğiz. Eğer darbe gibi girişimleri, çabaları varsa tutuklanmaları iyi bir şey…

İspanya’da da benzer bir şey olmuştu… Türkiye İspanyalaşacak mı?

İspanya’da 1981 yılında bir darbe girişimi olmuş ve kral karşı durmuştu Aralarında generallerin de olduğu 23 kişi tutuklanmıştı. Ona benzer bir olay olabilir, çünkü girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Daha tam olarak bilmiyoruz ama Sarıkız, Ayışığı gibi girişimlerle bağlantıları varsa yargılanmaları demokrasi için faydalıdır. 

Toplum küreselleşmiş durumda fakat devlet hala buna adapte olmuş değil. Ergenekon denen yapı, ulusalcı ve ülkenin küreselleşmesine de karşı. Bu operasyonlarla devletin de küreselleşmeye adapte olmaya karar verdiğini söylemek mümkün mü?

Bu kadar ileri gidemem. Onu bilmiyorum. Bunu söyleyebilmek için geniş bir toplumsal mutabakata dayalı bir sivil anayasanın yazılması gerekiyor. Ancak o zaman bu tür bir yorum yapabiliriz.

Gözaltı sürelerine ve iddianamenin gecikmesine dair itirazlar var…

Evet, doğrudur… Fakat ironik olan AB’ye ve kriterlerine karşı olanların yine bu kriterlerden bahsetmesi… Bu belki de olumlu bir şey. Demokrasi ve insan hakları herkese lazım çünkü…

Türkiye’nin demokratikleşmesine karşı olan ulusalcılığın ve bunun taşıyıcısı  olan yapının tasfiyesi ile demokrasinin önündeki önemli bir engelin kalktığını söyleyebilir miyiz?

Ulusalcılık ile milliyetçilik arasında fark görmüyorum ben. İkisinin de karşılığı nasyonalizmdir. Milliyetçi olmak yasak değil tabi, ama demokrasi içinde bir milliyetçilik olması, demokrasiye karşı olmayan bir milliyetçilik olması lazım. Demokrasi kriterlerini yerine getirmemenin bahanesi olarak “vatan sevgisi” olarak göstermek doğru değil…

www.iyibilgi.com özel

Bu haber 760 defa okundu.