Krizden çıkmak için?

5 Temmuz 2008 13:50 tsi
"Türkiye’nin içine sürüklendiği ‘kriz’den çıkması kolay olmayacak" diyen Milliyet gazetesi yazarı Derya Sazak Kapatma davası ile Ergenekon arasında gidip gelen krizin sarkacı, ‘hukuk ve demokrasi’ noktasında durması" hakkı

Derya Sazak/Milliyet

Krizi aşmak

The Guardian gazetesi, Türkiye’deki gelişmeleri yorumlarken, ‘AKP de sütten çıkmış ak kaşık değil’ diye yazmış:
“Anayasa Mahkemesi’ne açılan davanın arkasında olan ve ezici çoğunlukla seçilmiş bir hükümeti devirmeye çalışanların demokrasinin ruhuna aykırı hareket ettikleri muhakkak. Fakat AKP de sütten çıkmış ak kaşık değil. Bakanlıkları tekeline alma girişimi, hele AKP’nin gerçek niyetinin Türkiye’yi yavaş yavaş İslamileştirmek olduğu yönündeki kuşkular göz önüne alındığında hiç de akılcı değildi. Cumhurbaşkanlığı meselesi de keza ve başörtüsü konusu kuşkusuz bir başka zamana bırakılabilirdi.
Kriz ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, sorun şu: Siyasi sistem tehlikeli bir şekilde yan yatmış durumda. Sistemin AKP’yi dengelemek için dişe dokunur bir Meclis gücüne ihtiyacı var ve hali hazırda ufukta böyle bir güç görünmüyor.”
Financial Times gazetesi de AB’nin sağlam ve iyimser bir üyelik takvimi vermesi halinde Türkiye’nin anayasal krizin eşiğine gelmeyeceğini savunmuş.
Başbakan ve Cumhurbaşkanı nihayet dün ordu başta kurumları yıpratmaya dönük kaynağı meçhul haberler konusunda suskunluklarını bozup soğukkanlı olunması yönünde çağrıda bulundular.
Ancak Türkiye’nin içine sürüklendiği ‘kriz’den çıkması kolay olmayacak.
Kapatılmanın eşiğindeki AKP iktidarı ‘topal ördek’ haline geldi. Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar Cumhurbaşkanı Gül’ün konumunu etkilerse Çankaya da sorunlu hale gelecek. Seçime gidilip gidilmeyeceğini ise Tayyip Erdoğan’ın yasağı ve AKP’nin yerine kurulacak partinin ‘tek başına’ hükümet çıkarma şansı belirleyecek.
Ergenekon’daki son gözaltıları AKP davasının ‘öncü’ şokları olarak da değerlendirmek de mümkün.
Yabancı medya iktidarın hatalarını vurgularken, muhalefetteki boşluğa dikkat çekiyor.
Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, arkadaşımız Fikret Bila’ya, resmi bir aktörün devreye girmemesi halinde krizin daha da derinleşebileceğine olan kaygılarını aktardı.
The Guardian’ın değindiği gibi, Meclis’te alternatif bir güç olsa, erken seçim bir çıkış olabilirdi.
Seçime gitmeden anayasal kurumlar düzeyinde sağlanacak büyük bir uzlaşının yolunu AKP açabilir. Madem, geçmişte iktidarı meşru olmayan yollardan düşürmeyi amaçlayan ‘darbe’ planlayan emekli paşalar yargı takibine alındı, Silahlı Kuvvetler kendisini bu sürecin dışında tuttu, hükümet de ‘laik ve demokratik cumhuriyete bağlılığını’ kesin şekilde ifade edebilir. Böylece kapatma davası ile Ergenekon arasında gidip gelen krizin sarkacı, ‘hukuk ve demokrasi’ noktasında durur. Yabancı gözlemcilerin ‘sistemin çöküşü’ diye tanımladıkları karanlık noktadan çıkarız. 
ABD’nin İran’a müdahale senaryosunun ısıtıldığı günlerde Türkiye kendi ayağına kurşun sıkmaktan vazgeçmelidir.

Bu haber 336 defa okundu.