En Sıcak Konular

Çandar'dan Doğu Türkistan örneği

4 Temmuz 2008 17:10 tsi
Gazeteci Cengiz Çandar, Türkiye'de milliyetçilerin en çok istismar ettikleri yer olan Çin'deki Sincan bölgesine gittiğini ve oradaki uygulamaları gördüğünü anlattı.

Abant Platformu'nun ikinci oturumunda, oturum başkanlığını Eser Karakaş'ın yerine Cengiz Çandar yaptı. Çandar, kürsüye geldiğinde, "Ben Eser Karakaş değilim. Düzenleme kurulu gayet isabetsiz bir şekilde bu işi bana ihale etti. Benim eş durumundan ayrıcalıklığım yok. Eser Bey'in eşi Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'nda olduğu için onun yanına gitti" dedi.

Cengiz Çandar şunları söyledi:

"İlker Başbuğ bir konuşmasında, Kürt konusunun bir grup hakkı olamayacağını, kişisel haklar çerçevesinde ele alınabileceğini söyledi. Oysa bu lastikli bir konu. Kişisel hakka indirgemek ne kadar bir çözüm sağlar.

Bir hafta önce Çin'de idim. Sorunlu gördüğü bölge olan Doğu Türkistan blögesi, yahut Sincan bölgesine gittim. Türkiye'de milliyetçilerin Çin'de en çok eleştirdikleri bölgede her levhada bir Çince bir de Uygur Türkçesi ile yazılıyor. Türkiye'ye bakarak düşündüğümüzde Uygur mutfağı yazan lokantada yedim.

Türkiye'de bir Kürt mutfağı yazan bir levha olsa ya da iki ayrı levha uygulaması olsa nasıl karşılanır. Bunu siz takdir edin."

Prof. Levent Köker konuşmaya başladı. Prof. Köker, özetle şunları söyledi:

"Demirel’in 1990’lı yılların sonlarındaki bir iki sözünü hatırlıyorum. “Herkes birinci sınıf vatandaş olacak”, “Kürt realitesini tanıyoruz” demişti. Üzerinden yıllar geçti, Türkiye’de hala bir mesafe alınmış değil.

Kimlik farklılıklarına ilişkin konular maalesef ele alınmadı. Kimliklerin farklılıklarına dayanan talepler gündeme gelmedi. 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılması, 1991’de Sovyetler’in dağıldı.

Türkiye Cumhuriyeti, 1920’de kurmaya başladığı ulus devlet kavramının paradokslarını yaşıyor.

Kültürün din kadar önemli olan dile karşı bir homojenleştirme girişimi var. 

Türkçe’den başka bir dili öğretebilirsiniz ama ana dilde yapamazsınız deniyor. Başınızı örtebilirsiniz ama kamusal alanında örtemezsiniz deniyor. Devlet hem dil hem din alanındaki talelerin siyasi olamayacağını öngörüyor.

Devlet tek, ülke bir deniyor. Almanca ifade akla geliyor.

İspanya ilginç bir uygulama. İspanya üniter, ama Katalanya ve Bask bölgesi federasyon gibi.

  Yazar Şahin Alpay: GENEL AF ÇIKARILMALI

“Bizim meselemiz Kürt meselesi değil. Bimiz meselemiz kimlik sorunu. 1930’larda, o zamanın şartlarına uygun olarak geliştirilen kimlik politikaları iflas etti. Bu hepimizin sorunu. Bu ne Türkiye’nin ne Kürtler’in sorunu.

Kimlik politikalarının bir ayağı laiklik, bir ayağı kültür. Dini özgürlüklerin üzerine bazı kısıtlamalar gelecektir yaklaşımı ile hareket edildi.

Vatandaşın etnik kimliklerinin önemi yoktur. Gerekirse baskı da uygulanacak. Hakim kültüre biat gerekiyor.

Dünyada 5 bin dolayında etnik grup var. Çok kültürle başa çıkan ülkeler var. Bizim de başa çıkmayı başarmamız gerek. Türkiye’ye hiçbir ülke tıpatıp benzemez.

Çok dinlilikle nasıl başa çıkıldığına baktığımızda laiklik uygulamasını görüyoruz. Laikliği, herkesin kendi dinini yaşama hakkı, kimsenin karışmadığı bir uygulama olarak görüyoruz.

Ne var ki bizim laikliğimiz kanunlarla ayrıştırılmıştır. Devlet, bütün dini gruplara kısıtlamalar uyguluyor.

Türkiye’de milliyetçiler de sosyalistler de dinciler de liberal düşünceye burun kıvırır. Ama sosyal sorunlara çözümleri genelde bunlar üretmiştir.

Fransa’da 75 değişik azınlık var. Fransa, “Biz size karışmayacağız” demekte ısarlı.

Liberal düşünürler, “bireysel haklar tanımakla olmaz, devlet dini yaklaşımlarına da karışmamalı” diyor.

Ali Bulaç, çok hukukluluğu gündeme getirdi. Bu Refah Hartis’nin kahanmasına neden oluyor. Ama bunu Kanada uygulamış.

Türkiye atması gereken adımları atmalı. Genel siyasi af bunlardan biri.

 Abdülmelik Fırat:

Ben yorgun savaşçıyım. Daha genç arkadaşlarımız var. Onların görüşleri çok daha önemli. Ben 9. kuşaktan bu yana zulüm gören bir neslin temsilcisiyim.

haber 7



Bu haber 581 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,162 µs