1 Dakika… Evet 'size' diyoruz!

4 Temmuz 2008 15:16 tsi
Ergenekon ve AKP davaları süreci ayarları bozuyor. İş ‘vazgeçilemez’ kurumları hırpalamaya dönüyor. Türkiye’nin akıllı ve vicdanlı insanları, yani sizler bunu görmüyor musunuz? Demokrasi tamam. Darbe karşıtlığı tamam. Sonrası? Herhalde

Şu an Türkiye’nin gündemine bütün ağırlığı ile oturmuş bulunan Ergenekon ve AKP kapatma davaları ‘sui generis’ davalardır. Yani: tabii ki öncelikle hukuk boyutu olan davalardır ama sonuçları itibari ile de siyasi davalardır da.

Bu yüzden davaların salt politik tarafını görerek, bazı kurumları, açıkça yazalım, örneğin Türk Silahlı Kuvvetleri’ni veya yargıyı “taraf” görme “fikrî”, şu aşamada “fiili”, bu ülkeye zarar veriyor. Hatta “bu ülke” lafı da pek anlaşılmıyor sanırız.

“Bu ülke”den kasıt bizzat “siz”dir. Size zarar veriyor. Aslında bu denli basit bir ayrımı yapamamak garip bir durum. Bu ülkenin insanları elbette demokrasi istiyorlar, elbette darbelere de karşılar.

Ama bu cümleden hareket edip temel işlevi “bu ülkeyi ayakta tutmak” olan kurumların üzerine gitmek nasıl bir fikir? Bu fikir “nereye ait”?
 
Kelimenin dolu dolu anlamıyla bir demokraside yaşamak, darbe istememek nasıl sağlanabilir? İki şartı var. Bir “adalet” olacak, iki “huzur” olacak. Adalet ve huzuru kim sağlıyor?

Bunun siyaseti olur mu? Bir kenara, şakası olur mu? Türkiye’de askeri savunanlara “sen darbecisin”, “demokrasiyi savunanlara”, “sen kime hizmet ediyorsun” diyerek sürekli baskı yapmak “sizin” işinize yarıyor mu? Yani “bu ülkenin”?

Yaramıyorsa kimin işine yarıyor? Elbette her iki kesim içinde “farklı amaçları” olanlar bulunabilir. Onun hesabını da yine “adalet” sistemi görmeyecek mi?

“Silahlı Kuvvetler siyasete karışmayacak” demek başka “darbeler olmayacak” demek başka. Çağdaş ve tam demokratik ülkelerde elbette ordunun siyasetteki rolü sınırlıdır.

Fakat “Silahlı Kuvvetler siyasete karışmayacak” diyen ağız neye hizmet ediyor bundan “emin” olmamız gerekiyor. Yani, “ordular modern demokrasilerde politika yapmazlar” cümlesi biraz naiftir.

Bu cümlenin üzerinden, “Türkiye’nin ordusu bölgesel ve küresel denklemde pasifize ediliyorsa” buna razı mıyız? Hangi görüşten olursa olsun kimsenin buna rıza göstermeyeceği açıktır.

Peki ya gerçekten demokrasi sevgisi-beklentisi nedeniyle bu sözü dillendirenler? Hiç kimsenin bir şey dediği yok onlara. Bunu söylemeye/savunmaya devam etsinler.

Şu anda durum hangisi?

Kritik nokta da tam burası zaten!

Bu haber 2,593 defa okundu.