Günlüklerde Ergenekoncular

3 Temmuz 2008 16:33 tsi
Eski Jandarma Genel Komutanı Org. Eruygur'un 2004'te planladığı 'Sarıkız' ve 'Ayışığı' isimli 2 darbe girişimine günlükleriyle ışık tutan dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Örnek'e göre darbe Eruygur'da bir saplantı haline gelmişti. İşte günlüklerd

Ergenekon çerçevesinde gözaltına alınanların bir bölümünün eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'e ait darbe günlüklerinde ismi geçenler olması dikkat çekiyor.
'Sarıkız' ve 'Ay Işığı' isimli darbe girişimlerinin planlayıcısı olan eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur ile 1. Ordu eski Komutanı Org. Hurşit Tolon, eski Jandarma İstihbarat Başkanı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Erol Mütercimler, Mustafa Balbay ile Sinan Aygün hakkında günlüklerde ilginç ifadeler yer alıyor.

29 Mart - 4 Nisan 2007 tarihli Nokta dergisinde yayınlandığında büyük gürültülere neden olan ve daha sonra doğruluğu mahkeme kararıyla kesinleşen günlüklere göre Türkiye 2004'te iki darbe girişimini dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün muhalefeti sayesinde atlattı.

Günlüklere göre Org. Eruygur önderliğindeki kuvvet komutanlarının içinde bulunduğu 'Sarıkız' sonuçsuz kalınca bu kez Eruygur, tek başına 'Ay Işığı' isimli ikinci bir darbe planı yaptı. Günlüklerin sahibi olan Örnek'e göre iki lafından biri darbe olan ve ihtilal özlemi içinde yaşayan Eruygur, ülkenin çıkarını değil sadece kendi çıkarını düşünüyordu. Hedefi de Büyükanıt'ın yerine Kara Kuvvetleri Komutanı olmaktı.

Rektörlere talimat verdim

7 Ekim 2003: İmam Hatipler ile ilgili yasa tasarısının Meclis'e sevk edileceğine dair bir duyum geldi.

8 Ekim 2003: Kahvaltıda Hurşit Tolon 'İHL'ler ile ilgili haberleri gördünüz mü?' diyerek planlı şekilde konuyu açtı Genelkurmay Başkanı'nı konuşturmaya başladı. Her taraftan sıkıştırmaya başladık. Kahvaltıdan sonra Kocaeli Üniversitesi rektörünü aradım ve ona rektörler olarak bu işi hemen ve sert bir şekilde protesto etmelerini, arkalarında olduğumuzu söyledim.

1 Aralık 2003: II.Başkan (Başbuğ) güvenilir değil. Kendi yararını ülke yararı üzerinde tutuyordu. Bize kesin cevaplar (darbe) vermiyordu. Yalman, "Çok rahatsızım, devlet elden gidiyor Bir an önce sıkıyönetim içerisine girilmeli" dedi.

Adım adım Sarıkız darbesi

6 Aralık 2003: Eruygur'un isteği üzerine jandarma sosyal tesislerine gittik. Eylem planı yapmaya karar verdik. Önce basını ele geçirecektik. Ben M.Ö.'yü (Mustafa Özkan) davet edecektim. Sonra rektörler ile temas edip öğrencileri sokağa dökecektik. Sendikalar ile aynı şekilde hareket edecektik. Sokaklara afiş astıracaktık. Dernekler ile temas edip hükümet aleyhine teşvik edecektik. Bunlar Sarıkız olarak anılacaktı.

12 Aralık 2003: Sarıkız kapsamında yaptıklarımızı anlattık. Ben İstanbul'da M.Ö. ile yaptığım konuşmayı ve gazetecilerin bu konuya önem vermeleri gerektiği konusundaki mesajımı, Rahmi Koç ile olan görüşmemizin özetini, Orhan Karabulut'a, AD (Aydın Doğan) ile olan görüşmemizi anlattım ve 18 Aralık günü M.Ö. ile görüşmeye karar verdik.

İzgi: Darbeyi şimdi yapın

20 Ocak 2004: Kuvvet komutanları toplantısına katıldım. Eruygur daima ihtilal özlemi içerisinde, bir an önce bu işi yapalım şeklinde konuşuyordu. 28 Şubat 2004: Aynı mesele biz bu adamları darbe ile aşağı edelim konusuydu. Şener'in adeta aklından çıkmıyor, iki kelimede bir bunu söylüyor. 29 Şubat 2004: Eski Meclis Başkanı Ömer İzgi ile bir araya geldik. Konu 'darbeyi seçimden önce mi sonra mı yapalım'a döndü. Ömer İzgi gayet tabii bir şey yapacaksanız hemen yapın, seçimden sonraya kalırsanız bu iş olmaz, dedi.

17 Mart 2004: Şener hâlâ olsun diye çırpınıyor. Kara Kuvvetleri Komutanı olmak istediği için saplantı haline gelmişti.

24 Nisan 2004: Şener hâlâ darbeye ümidini bağlamış durumda. Bana 'çok erken çözüldük, daha direnmeliydik' demez mi.

Cumhurbaşkanı sanki ümidini kaybediyordu

Örnek, 10. Cumhurbaşkanı Sezer'in kuvvet komutanlarının darbe planlarına hukukçu kimliğiyle hep karşı çıktığını belirtiyor. Fakat Örnek 28 Şubat 2004'te notunda kendilerini hep frenleyen Sezer'i Çankaya'daki yemekte farklı bir tutum için gördüğünü anlatıyor: "Akşam Cumhurbaşkanı'nın yemeğine gittik. Atatürk'ün yaşadığı yerde yemek yemem beni çok heyecanlandırdı. Konuşmalar sırasında Cumhurbaşkanı'nın sanki ümidini kaybetmekte olduğuna dair intiba uyandı. Bazı mesajlar da verildi. Örneğin Cumhurbaşkanı 'Burayı mahsus seçtim ki nereye geleceğinizi görün. Aranızda buraya gelmeyi bekleyenler var. (Genelkurmay Başkanı'nı ima ederek) dedi. Tabii hemen başımız öne düştü. Eşi, Kara Kuvvetleri Komutanı'nın (Aytaç Yalman) kulağına eğilerek 'Siz de gidince ne olacak' deyivermiş. Cumhurbaşkanı genelde herhangi bir askeri harekete karşıdır. Doğaldır zira kendisi hukukçu. Her zaman bizi frenlemeye çalışırdı. Bu akşam ilk defa kendisini farklı bir tutum içinde gördüm."

4 Eylül 2003'teki notunda ise Örnek, "Cumhurbaşkanı bizlere çok güvenen, bizlerden destek bekleyen bir insan. AKP'nin yaptığı eylemlere karşı bizden destek arıyor. Biz bu desteği ona vermek mecburiyetindeyiz" diyor.

 

Aygün yılda iki kez bilgi veriyor

Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınan Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün günlüklere göre senede 2 kez komuta kademesini ziyaret ederek bilgi veriyor.

Aygün günlükte şöyle geçiyor: "30 Haziran 2004: Sinan Aygün, ATO Başkanı. Senede iki kez gelerek bizlere bilgi veriyor. Verdiği bilgiler daha ziyade ekonomideki gelişmeler ve bazı sosyal olaylar karşısında ne düşündüğü. Genellikle hükümeti tenkit ediyor. Bu sefer de ekonomideki kötü gidişi anlattı. Hükümetin izlediği teslimiyetçi politikalar nedeniyle yatırım yapılmadığını, bunun da işsizliğin artmasına neden olduğunu belirtti. Diğer bir ilginç açıklaması da DEP milletvekilleri ile ilgiliydi. Onların yaptığına mukabele olarak kendisinin örgütlediği bir gurup ile emekli Yarbay Korkut Eken'in hapishaneden çıkış gününde büyük bir tören yapacaklarmış. Bunun için de yüzlerce insanı topluyorlarmış.

Örnek, 8 Haziran'daki notunda da Erol Mütercimler'in TRT'de ana dilde yayın programı ile ilgili yaptığı araştırmanın sonuçlarını getirdiğini belirtiyor. Mütercimler, Örnek'e yayınların Anayasa'ya aykırı olacağını söylüyor.

5 Aralık 2003'te ise Örnek, Cumhuriyet'in Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın kendisini aradığını ve YAŞ'ı kastederek "Başbakan'a zor anlar yaşatmışsınız doğru mu?" diye sorduğunu yazıyor.

Yeni Şafak

Bu haber 542 defa okundu.