Baykal, yine bildiğiniz Baykal!..

2 Temmuz 2008 20:55 tsi
AK Parti hakkında açılan kapatma davasına 'Yargının işine karışılamaz' diyen Baykal, Ergenekon soruşturmasının her yerine karışmayı sürdürüyor.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Ergenekon ile ilgili, "Bu işler, Başbakan'ın yakın markajında gidiyor. İktidara gelmeden önce Başbakan iddianameyi kafasında hazırlamış." dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve bazı parti Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ATO'yu ziyaret etti.

Baykal, girişte gazetecilere yaptığı açıklamada, Sinan Aygün'ün gözaltına alınmasından duyduğu üzüntüyü ve dayanışma duygularını ifade etmek amacıyla ziyareti gerçekleştirdiğini söyledi.

Türkiye'nin acı bir dönemin içinden geçtiğini savunan Baykal, "Toplumun değerli, saygıdeğer insanları birden bire, 1 yıldan beri sürdürülen soruşturmanın iddianamesi ortaya atılmadan gözaltına alınıyorlar. Toplumda büyük bir kaygı, telaş var. Demokratik bir toplumda, bir hukuk devletinde böyle olaylara rastlanmaz." diye konuştu.

Gözaltılar ile ilgili ortada somut delillerin bulunmadığını öne süren Baykal, "Bunun hangi amaca hizmet edeceği, iddianamenin hazırlanmasına katkı mı sağlayacağı, yoksa toplumda bir telaş oluşturacağı öngören bir yaklaşım olarak mı uygulandığı haklı olarak sorulmaktadır." şeklinde konuştu.

"Bu bir sancının, arayışın, huzursuzluğun ifadesidir." diyen Baykal, bu arayıştan ve huzursuzluktan toplum ciddi kaygı duyduğunu ifade etti.

"OLAYI SALT HUKUKİ MEKANİZMANIN GEREĞİ OLARAK GÖRMEKTE GÜÇLÜK ÇEKİYORUZ"

Olayı hukuki mekanizmanın gereği olarak görmekte güçlük çektiklerini dile getiren Baykal, "Bu, siyasetçilerin ortaya attığı hedeflerin yaşama geçirilmesine yönelik uygulamalar olarak kendisini gösteriyor." dedi. Baykal, olayın siyasi bir dava olarak görüldüğünü aktardı.

Sinan Aygün'ün çalışma ofisinde gözaltı olayından bir süre önce bulunan glock marka silahı hatırlatan Baykal, şöyle devam etti: "O silah gözaltına alınma gününde orada olsaydı, nasıl bir durum ortaya çıkacaktı... Silah oraya nasıl geldi? Silahın üzerinde hangi parmak izleri bulunduğu, hangi olaylarda kullanıldığı ile ilgili kriminal inceleme yapıldı mı? Bunlar boşlukta. Demokratik toplumlarda böyle olaylar olmaz. Böyle olayların olmaya başladığı toplumlar, demokrasiyi savunmak için her zamankinden daha çok gayret göstermelidir."

"AYGÜN'ÜN GÖZALTINA ALINMASI YANLI VE ÜZÜNTÜ VERİCİ"

Aygün'ün hiçbir ciddi iddia ortaya atılmadan gözaltına alındığını, bunun da yanlış ve üzüntü verici olduğunu iddia eden Baykal, en kısa zamanda gerçeklerin ortaya çıkartılmasını istedi. Baykal, "Şerefli insanların, gözaltılar ile şereflerine zarar verilemeyeceği yargının çalışmaları ile ortaya çıkacaktır. Bu dönemi oluşturanlar, bunun ağır vebalini sırtlarında taşıyacaktır. Laik, cumhuriyete inanan, korumak için her şeyi göze alan dürüst, namuslu insanların bu acıları yaşamaya mahkum edilmesi, bunu yapanları gelecekte utandıracaktır. Hep beraber bu dönemi atlatacağız." şeklinde konuştu.

"BU İŞLER BAŞBAKAN'IN YAKIN MARKAJI ALTINA GİDİYOR"

Baykal, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. "Başbakan Erdoğan, gözaltıların ardından, iddianamede sona gelindiği anlaşılıyor, demişti. Bugün de iddianamenin tamamlandığı açıklandı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruya Baykal, "Başbakan'ın yakın markajı altında gidiyor bu işler. Başından beri anlatmaya çalıştığım bu. Başbakan diyor ki, (ben iktidara gelmeden bu işi biliyordum, çözmek üzere yola çıktım) İktidara gelmeden önce Başbakan iddianameyi kafasında hazırlamış. Danıştay cinayetinin de bu işle ilgili olduğunu söylüyordu. Ancak mahkeme, kendi başına işlenmiş bir cinayet olduğunu, örgüt bağlantısı olmadığını ortaya çıkardı. Bu, Başbakan da bir hayal kırıklığı yaşattı. Bunu da onun içine yerleştirmek istiyordu ama başaramadı. Şimdi diğer bütün cinayetleri, sahipsiz suçları bir çeteye bağlayarak o çetenin içine de kendisine karşı olanları, Atatürk'e, laik-demokratik cumhuriyete bağlı insanları yerleştirerek, toptan halletme arayışı içinde." dedi.

"YARGI, SİYASETİN KONTROLÜ ALTINA ALINMAK İSTENİYOR"

Baykal, devlet içindeki cemaat örgütlenmesi iddialarının hatırlatılması üzerine de, "Uzun zamandan beri kadrolaşmanın geride kaldığını, AK Parti'nin Türkiye'de kendi derin devletini yerleştirmeye çalıştığını söylüyoruz. Bu sürecin çıkış noktasında emniyet yer alıyor. Diğer devlet teşkilatlarında da aynı manzaralar var. Şimdi adalete sıçranmak isteniyor. Yapılacak bir Anayasa değişikliği ile yargı organı siyasetin kontrolü altına alınmak isteniyor. Hakimler siyasetçilerin belirleyeceği şekilde ayıklanmak ve seçilmek isteniyor." şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE GÜVEN TOPLUMU OLMAKTAN ÇIKTI"

Türkiye'nin güven toplumu olmaktan çıktığını savunan Baykal, "Ülke kaygı ve korku toplumu haline dönüştürülmek isteniyor." ifadesini kullandı.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Röktürü'nün gözaltına alınması olayını anımsatan Baykal, sonra yapılan mahkemede hem rektörün hem de hapishanede intihar eden genel sekreterin beraat ettiğini kaydetti.

"Neden bu oldu, kim yaptı bunu?" diye soran Baykal, "Türkiye bunu sorgulamadı. Siyasi amaçlı, siyasi yönlendirmeli davalar. Bunlar diktatörlüklerde, Nazi Almanya'sında, Sovyet Rusya'sında yaşanmış olaylardır... Böyle bir şey olamaz. Buna göz yumamayız. Bunu yapanların bu yaptıklarından üzüntü duyacakları noktaya geleceğimizi umud ediyorum." dedi.

8sutun

Bu haber 491 defa okundu.