Ergenekon’dan ne çıkar?

2 Temmuz 2008 18:27 tsi
Ergenekon soruşturması sadece AKP'nin iktidarını kuvvetlendirmesine mi yarar yoksa kendi karşısında blok ve daha agresif bir muahalefetin oluşmasına mı sebep olur? Atilla Pamirli yazıyor..

Atilla Pamirli / Dünya Bülteni

Ergenekon soruşturması başladığı gibi, aynı belirsizlik içinde bugünlere geldi…

Kimilerine göre bu hükümetin kapatma davasına karşı bir rövanş alma çabası. Kimileri ise rejimin sahibi olduklarını iddia edip, halkın iradesine posta koymaya çalışanların üzerine sonuna kadar gidilmesini istiyor.

Ama, görünen o ki, bu gözaltılar bile tek başlarına bazı taşları yerinden oynattı.

Meselâ, emekli bir generalin gözaltına alınması… Siyasete oynayan TOBB başkanı Hisarcıklıoğlu'nun yardımcısı Sinan Aygün'ün de öyle…

Asıl sonuç, galiba toplumda bu gibi hareketlerle AKP'yi seçimlerde zorlayacak oyu elde edebilecek bir muhalefet bloğunun önünün açılmasıdır. Şu anda hükümete karşı herkesi bir araya getirebilecek tipte kişiler gözaltına alındı. Bu operasyon temizliğe yönelmiş olsa bile kısa vadede AKP karşıtı muhalefeti birleştirecek. Çünkü, kendi başlarına mitinglerle, muhtıralarla, darbe tehditleriyle, hukuk oyunlarıyla beceremedikleri sonucu belki de AKP bu operasyonla onlara hediye etmek üzere… Hele bir de Fethullah Hoca memlekete gelirse –ki ABD bunu teşvik ediyor gibi- istediklerinden daha mükemmel bir fırsat oluşmuş olacak önlerinde…

Muhalefeti güçlendirmek isteyenlerin ilk hedefi yerel seçimler… O tarihe kadar ciddî bir siyasî kavga ve pek çok olay ve entrika bekleyin.

Ergenekon soruşturması bu süreçte karmakarışık bir yumağı çözen değil, onu daha da çözülmez hale getiren bir iş olabilir.

Ergenekon, hükümet ve taraftarı olan kesimlerce Türkiye'de öteden beri var olan İttihatçı komitacılığa karşı dev bir operasyon olarak takdim ediliyor. Fakat iddianameyi hazırlayan savcıların yanında bir de hakimler var. Böyle bir davayı görecek yargının anlayışı son zamanlarda iyice belli oldu. Yargıyı önde tutan ordunun da AKP'nin yanında yer almayacağı kesin.

Tarihimizde bu kadar ileri giden bir temizlik harekatı yok. Demokrat Parti, CHP'nin azgınlığını soruşturmak için kurduğu komisyonlar akılsızca davranınca, toplumsal tepkilerle karşılaşmıştı. Elbette ordu ve CHP el eleydi o günler. Bugün de öyle mi acaba?

Yine Susurluk'u bir temizlik vesilesi saymayıp, "aman devletin sırlarını ortaya dökmeyelim" diyen Refah Partisi ertesi sene önce iktidardan indirildi, sonra kapatıldı.

Yani temizleyen veya temizlemek isteyen temizleniyor. İşin özü bu…

Evet, bu operasyon sanki bir kararlılık eseri gibi görünüyor. Ama acaba doğru odağa mı yönelmiş durumda? Tutulan bu biraz sakil tarz sonuç getirebilir mi? Ve daha da önemlisi de yerli malı mı?

Evet, acaba operasyonun orijinal fikri kime ait? Ben bu işlerin ABD ile irtibatlı olduğunu sanıyorum. En azından şu anda simge isimleri gözaltında veya hapiste olan ulusalcılığın mimarı olarak öyle…

ABD açısından bütün bu olanlar bitenler, parti kapatma meselesi, bu operasyon, toplumda oluşturulan gerginlik acaba ne anlama geliyor? İran ile kapışmaya hazırlanan bir ABD, neden son zamanlarda kendine yanaşan hükümeti bu kadar yalnız bırakıyor? Daha önce de yazdığımız gibi büyük tavizler öncesinde AKP'yi iyice sıkıştırıp büyük balığı mı yakalamaya çalışıyor? Bunun işaretleri mevcut.

Temizlik şart. Ama kendi kendimize yapmalıyız bunu. Ve halkın iradesine güvenerek yapmalıyız. Birilerinin sözüne güvenerek değil.

Bu haber 468 defa okundu.