Napolyon olabilir mi? | " /> Napolyon olabilir mi? | "/>

En Sıcak Konular

Sarkozy Napolyon olabilir mi?

28 Haziran 2008 13:18 tsi
Sarkozy Napolyon olabilir mi? Fransa 1 Temmuz'dan itibaren AB'nin yeni dönem başkanı. Fransa'yı yoğun bir gündem bekliyor ve Sarkozy'nin ne yapabilceği tartışılıyor. Çünkü Sarkozy birçok Avrupa başkentinde bir tedirginlik nedeni...

Sinan Özdemir/dunyabulteni

AB Dönem Başkanı Fransa

Fransa 1 Temmuz'dan itibaren yılın sonuna kadar AB dönem başkanlığı görevini üstlenecek. Fransa Cumhurbaşkanı'nın önce ABD ile olan ilişkilerinde açtığı yeni sayfayla ardından AB üyesi devletleri hiçe sayan pragmatik çıkışlarının diğer AB başkentlerinde tedirginliğe sebep olduğu söyleniyor. Kendi başına kararlar alması ve herkesden buna uyulmasını beklemesi şaşkınlığa sebep oluyor. Sarkozy'nin Akdeniz için Birlik Projesi çerçevesinde başta AB devletlerini yanına almadan AB dönem başkanlığı sıfatıyla oluşturmayı düşündüğü birliğin , diğer şanselrilerden gelen tepkiler üzerine geri adım atması ve bu projeyi AB şemsiyesi altına almayı kabul etmesi örnek gösteriliyor.

Sarkozy Fransa Cumhurbaşkanı olduğu günden itibaren kendinden çokça bahsettiriyor. Medya ile olan ilişkileri kendi ruh haline göre şekillendiği de herkesin bildiği bir gerçektir. Kamuoyu yoklamalarında popülaritesi hızla düşüyor. Cumhurbaşkanı olmadan önce Fransız toplumu büyük ümit bağlamıştı ; ancak birinci yılının sonunda hiç bir öncelikli meseleye çözüm bulamadı. Tam aksine ekonomide aldıkları kararlarla Fransızların tepkisini çekti ve hayal kırıklığına sebep oldu.

Aslında Sarkozy AB dönem başkanı olarak görevi 1 Temmuz da başlayacak olsa da kendisi aylar öncesinden AB ile alakalı bütün tartışmalara katıldı. Sarkozy Fransa'da yapmaya çalıştığı yeni döneme geçiş için eski uygulamalardan hızla uzaklaşma düşüncesini AB için de uygulamak istiyor ; ancak bu hiçte kolay olmayacak. Çünki AB'de dikkate alınması gereken 26 ülke var. Akdeniz Projesi için Almanya'nın tutumunu hatırlamakta fayda var. Ancak Sarkozy'nin tekrar canlandırmak istediği dönem De Gaule ve Adenauer dönemi. Siyasî aksiyonun avrupa tutuculuğundan daha önemli olduğu bir dönemdi. Bundan tam bir yıl önce AB ekonomi bakanları toplantısı sürerken aniden toplantıyı bölmesi ve kendi ekonomi politiğini savunması ve üye devletler uzlaşma ile İMF'nin başına birinin seçilmesinden bahsederken onun Dominique Strauss-Kahn'ın empoze etmesi, onun siyasî anlayışını göstermesi açısından önemli bir örnek.

Sarkozy'deki bu hiperaktif durum AB'den sorumlu Bakanı Jean-pierre Jouyet'de de bulunuyor. Göreve getirildiği günden beri hiçbir AB Parlamentosu oturumunu kaçırmadı. AB'yi çok iyi bilen biri. AB Anayasası projesinin yerini alan sadeleştirilmiş sözleşme düşüncesi ona aitti. Fransa Cumhurbaşkanı 10 Temmuz günü Strasburg'ta parlamenterlere seslenecek. Ancak bu defa vekiller hazırlıklı. Tony Blair'in İngiltere'nin AB dönem başkanlığının başında yaptığı reformist konuşmanın ardından her hangi bir değişikliğinin gerçekleşmediğini bilen vekiller Sarkozy'nin konuşmasında AB reformları üzerine yapacağı konuşmaya şimdiden hazırlar. Bir yıl önce yani seçildiği dönemde gerçekleşseydi Fransa'nın dönem başkanlığı daha farklı algılanabilirdi ama bir yılın içinde Sarkozy kendine ilişkin çok önemli ip uçları verdi onun için pek inandırıcılığı kalmadı.

Fransa dönem başkanlığından öncelikli altı başlık bulunuyor. Bunlar: AB ve reformlar, Akdeniz için Birlik Projesi, Güvenlik, Göçmenler, Tarım, Enerji ve çevre.

AB ve Reformlar: Lizbon Sözleşmesi'nin İrlanda'da 12 Haziran'da kabul edilmemesinin ardından başlayan krizi çözmeye çalışacak. Bu durum Sözleşmenin ön gördüğü çok önemli dosyaların ileri bir tarihe alınmasını zorunlu kıldı. Yeni bir takvimin oluşturulması da Fransa'nın diplomasisine bağlı olacak.

Akdeniz için Birlik Projesi: Barselona süreci olarakta bilen AB'nin Akdeniz'deki çevre ülklerle gerçekleştirmek istediği ekonomik birlikteliğin ikinci adımı. Barselona süreci doğduğu günden (1995) çok kısa bir zaman sonra rafa kaldırılmıştı. Sarkozy seçildiği günden beri bu projeye önem veriyor. 13 Temmuz günü ilân edilecek olan birliğe 13 Akdeniz ülkelesi ile birlikte Hırvatistan, Bosna ve Hersek , Karadağ ve Monaco'nun yer alması bekleniyor. Ancak daha şimdiden çok önemli sorunlarla karşı karşıya. Katılması beklenen ülkelerin bir kısmı katılıp katılmama konusunda tam karar vermiş değil.

Güvenlik: AB ortak savunma bütçesinin artırılması, AB müdahale gücünün daha aktif hale getirilmesi ve askeri malzeme ortak pazarının kurulmasını istiyor. AB savunmasını sağlayacak tek bir karargahın kurulması için çaba sarfedecek. Ancak bunun gerçekleşmesinin önünde en önemli engel İngiltere ; çünki İngiltere NATO çatısının dışındaki bütün alternatif oluşumlara karşı çıkıyor. İrlanda'da tarafsızlığını yitirmek istemiyor.

Göçmenler: AB Parlamentosu tarafından 18 Haziran'da kabul edilen göçmenlik paktının uygulanmasını sağlayacak.

Tarım: Fransa , AB bütçesi içinde tarıma ayrılan paydan çok önemli bir pay alıyor. Bunun değişmemesini istiyor. AB'nin gıda güvenliğinin sağlanması , dünyada ki gıda dengesizliğinin önlenmesi, kuraklığa karşı önlemlerin alınması ve tarım alanlarının dengede tutulmasını sağlamak öncelikle hedeflerinin arasında.

Enerji ve çevre: Nukleer enerjinin teşviki, enerji sektörünün rekabete açılması noktasında bir anlaşmaya varılması ve emisyon kotalarının gözden geçirilmesi. 2009 gerçekleşecek olan Kopenhag Çevre Konferansı için ön hazırlıkların yapılması ve Kyoto Sözleşmesi sonrası için AB'nin belirli bir plan çerçevesinde karbonik gaz emisyonlarının düşürülmesi noktasında üye devletler ile bir antlaşmaya varılması ; ancak bunun gerçekleşmesi zor görünüyor. Çünki Doğu Avrupa'da yer alan AB üyesi devletler bu haldeki Kyoto Sözleşmesi'nin öngördüğü seviyeyi tutturmakta zorlanıyorlar.

Fransa'nın altı aylık dönem başkanlığı için ön gördüğü hedefler bunlar. Bunların önemli bir kısmının sonuçlanması zor görünüyor. Ancak Fransa yinede inanmak istiyor. Aralık 2008'de herp birlikte hangilerinin gerçekleştiğini hangilerinin gerçekleşemediğini göreceğiz. Temmuz ayında Fransa'yı bekleyen en önemli mesele Akdeniz için Birlik Projesi olacak. Bu zirevenin başarısı Fransa'nın AB içindeki gücüne güç katar, ancak basarısız olması durumunda dönem başkanlığını içinde gerçekleştirmek istediği projeleri zora sokacaktır.

Ancak gerçek o ki Nicolas Sarkozy , Napolyon Bonapart değil ; Bernard Kouchner'de Charles-Maurice de Talleyrand-Périgord ( d.1754-ö.1838 - Fransız diplomat) değil!



Bu haber 377 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,999 µs