Anayasa Mahkemesi tatil yapacak mı?

27 Haziran 2008 15:25 tsi
"Ağustos'ta başlayan Adli Tatil gerçi Anayasa Mahkemesi’ni bağlamıyor ama Mahkeme üyeleri, genellikle kendi yaz tatillerini de Adli Tatil dönemiyle çakıştırıyorlar. Kritik soru: Kapatma davası ile gelen siyasi belirsizlik devam ederken, Mahkeme

Murat Yetkin/Radikal

Anayasa Mahkemesi tatil yapacak mı?

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kapatılması istemiyle açılan dava, önümüzdeki hafta son aşamasına girecek. Mahkeme üyelerinin 1 Temmuz’da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, 3 Temmuz’da da AK Parti savunması adına konuşacak kişi ya da kişileri dinlemesiyle, karar aşaması başlamış olacak.
Karar aşamasının ne kadar süreceği konusunda ne bir yasal sınır, ne bir fikir var. Bilinen tek şey, dava uzadıkça, siyasi belirsizliğin de uzayacağı.
Ama Başbakan Tayyip Erdoğan ve AK Parti kurmaylarının davanın ne zaman biteceğine ilişkin bir umudu var. O umut, davanın temmuz sonu-ağustos başı sonuçlanacağı. O nedenle Başbakan, Meclis’i yaz tatiline çıkarmak istemiyor. Meclis Başkanı Köksal Toptan’ın ‘Meclis yoruldu’ uyarısına karşın, milletvekillerini Ankara’da tutmak istemesinin göründüğü kadarıyla iki nedeni var.
Birincisi ve hafif olanı, AK Parti milletvekillerini seçim bölgelerine dağılmaları durumunda maruz kalacakları ‘Dava ne olacak? Sonra ne olacak?’ sorularına muhatap bırakmamak. Bu soruya verecek bir yanıt yok çünkü.
İkincisi ve ağır olanı, Mahkeme’nin AK parti’yi kapatması ve Erdoğan’ı siyasetten yasaklaması halinde, en kısa sürede Meclis’in erken genel seçim kararı almasını sağlamak. O arada da ‘devamcı parti’yi kurup seçime hazırlamak.
Araseçim veya seçim bölgesi boşaltma yoluna gidilmesi, Erdoğan’ın o durumda bağımsız milletvekili adayı olup olamayacağı üzerinde şimdiden tartışma başladığı için yüksek ihtimal değil. Erken genel seçimin bu durumda ramazan ayının denk geldiği eylülü takiben, ekim-kasım aylarında, normal koşullarda Mart 2009’da yapılacak yerel seçimle birlikte yapılması ihtimali yüksek.
Erdoğan’ın bu arada İstanbul Belediyesi döneminden kalma yolsuzluk dosyaları nedeniyle mahkûmiyet alması, ya da almasa bile şu anda göremediğimiz manevralar sonucu aday yapılmaması ihtimali var. Bu durumda ne olacağı konusunda kimsenin fikri yok, ama belirsizlik ve istikrarsızlığın artabileceği konusunda bir kanı var.
Ama bütün bu ihtimaller, Mahkeme’nin Temmuz sonu-ağustos başı kararını açıklaması varsayımına dayanıyor.
Ağustos'ta başlayan Adli Tatil gerçi Anayasa Mahkemesi’ni bağlamıyor. Ancak Mahkeme üyeleri, genellikle kendi yaz tatillerini de Adli Tatil dönemiyle çakıştırıyorlar.
Kritik soru şu: Kapatma davası ile gelen siyasi belirsizlik devam ederken, Mahkeme’nin 11 üyesi tatil arası verecekler mi? Ya da bu yıl tatillerini biraz daha az yapmayı tercih edip önce ellerinde bekleyen bu önemli dosyayı karara bağlamayı mı tercih edecekler?
Şimdiye dek AK Parti de, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya da sürecin uzamasından yana olmadıklarını gösterdiler. Ne savunma için ek süre, ne de ek iddianame söz konusu oldu.

Gelen son bilgiler, son zamanlarda zaten yıpratma faaliyetine maruz kalan Mahkeme üyelerinin de ellerindeki işi yarım bırakarak tatile çıkma eğiliminde olmadığına işaret ediyor.
Doğrusu da bu olur. Karar her ne çıkacaksa bir an önce görülmesinde fayda var.
Mahkeme kapatma ve yasaklama kararı alırsa nelerin olabileceğine az önce değindik.
Yok, İddianame geri çevrilirse, Erdoğan aylarca hırpalanmanın ardından seçim ve yeni parti işleriyle zaman kaybetmeden, önce Meclis’i ve aslında ülkeyi tatile çıkarıp, sonra yola devam eder.
Bir de ‘üçüncü yol’ var tabii. Meclis Başkanı Toptan’ın ortaya attığı, emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun ‘kâğıt üzerinde mümkün ve Mahkeme’nin takdirine bağlı’ olarak tanımladığı yol...
Mahkeme’nin AK Parti’yi laikliğe karşı eylemlerden suçlu bulması, ama eylemlerinin niteliği nedeniyle cezayı kapatma-yasaklama şeklinde değil, Hazine yardımının kesilmesi şeklinde vermesi kâğıt üzerinde mümkün. Hiçbir tarafı tam olarak tatmin etmeyecek bu formül, işte tam da bu yüzden içeride ve dışarıda tansiyonu düşürücü, yeni bir dengenin bulunmasına zemin verici olabilir.
Ankara’da ihtimal hesabı yapanlar arasında çoğunluk AK Parti’nin suçlu bulunup, kapatılıp, Erdoğan’a yasak getirileceğinden yana. Üçüncü yol’a ihtimal verenler, ‘Suçlu bulunmayacak’ diyenler kadar az. Az olması, olmayacağı anlamına gelmiyor. Ne de olsa Mahkeme kararını halk oylamasına göre almayacak.

Bu haber 3,257 defa okundu.