En Sıcak Konular
Müzakereler durursa, laiklik ne olur?
27 Haziran 2008 14:25 tsi
En kötü senaryo buydu. Ki zaten bu nedenle demokratik süreç engellenmiyor mu? Uluslararası İlişkiler uzmanı Beril Dedeoğlu iyibilgi'ye yaptığı açıklamada "Müzakereler durursa yeniden başlar mı?" sorusuna bakın nasıl cevap verdi.
Avrupa Konseyi Parlamento Meclisi’nin raporu dün açıklandı. Raporun bağlayıcılığı yok, tavsiye niteliğinde deniyor fakat…
AKPM’nin bu raporu Avrupa Konseyi’nin görüşü haline gelebilir ve Avrupa Birliği de Konsey’in genel görüşüne her zaman atıfta bulunur. Bağlayıcılığı yok ama etkisi, referansı var. Yani dolaylı olarak AB üyelik sürecinde müzakereleri dondurmanın alt zeminini oluşturabilir.
Raporda demokratik süreç zarar görürse müzakerelerin durabileceği ifade ediliyor, haklı olarak. AKP ve DTP kapatılıp demokratik süreç sekteye uğradığı takdirde müzakerelerin tekrar başlaması mümkün mü? Ve bu ne kadar zaman alır?
Çok zor bir şey bu… Durdurmak için oy çokluğu gerekir, yeniden başlamak için oybirliği gerekir. yeniden başlamak çok daha zor. Dondurma nerdeyse kopma anlamına gelir. AB üyesi 27 ülkenin başbakanlarının kamuoylarını riske edip hadi yeniden başlayalım demeleri için Türkiye’nin olağanüstü şeyler yapması gerekir.
Müzakerelerin durması üyelik karşıtlarının ekmeğine yağ süreceğinden Avrupa’da Türkiye yandaşı olanların burada teknik-bürokratik değil de, daha siyasi davranması faydalı olmaz mı?
Türkiye’de Türkiye’nin AB’den ayrılmaması gerektiğini savunanlar bunu ifade ediyorlar. Bunun bedelinin Türkiye’nin bütün gelişimiyle, geleceğiyle ilgili olduğunu hatırlatan çok insan var, fakat diğerlerinin ne yaptığı hakkında çok bir fikrim yok.
Peki Türkiye AB üyelik sürecinden çıkarsa ne olur? AB’nin getirdiği özgür-demokratik ortama karşı çıkanlar “İran olacağız” korkusunu sürekli empoze ediyorlar. Asıl İran gibi otokratik-teokratik bir devlet o zaman olmaz mıyız?
Paradoks tam da burada… AB süreci, sadece demokratikleşmenin değil, laikliğin, cumhuriyet kurallarının da teminatını ifade eden bir hukuk sistemi… Bunun reddedilmesi halinde Türkiye’nin laikliği, demokrasisi, cumhuriyet anlayışı çok riske girecektir. AB karşıtı laikçilerin tavrı aslında hem anti-demokratikleşmeye hem de anti-laikleşmeye işaret ediyor.
Raporla Türkiye’yi hegomonize etmiş Kemalist statükonun dış desteğinin de artık tamamen kesildiğini, dünyanın Kemalist olmayan bir Türkiye istediğinin açıkça görüldüğünü ifade etmek mümkün mü?
Şunu çıkarmak gerekiyor: Batı’nın laiklikten, laiklerden sıkıntısı yok. Fakat laiklik savunuculuğu içerisinden otoriter bir devlet sisteminin savunulmasının tamamen karşısında olduğunu söyleyebiliriz. Hem sosyalistler, hem liberaller, Hristyan demokratlar, hemen hemen tüm siyasi partiler bu tavrı demokratikleşmenin karşısında bir tehlike olarak görüyorlar.
www.iyibilgi.com özel İlhan Döğüş
Bu haber 831 defa okundu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle