En Sıcak Konular

Ortadoğu’da Kürt zamkı

27 Haziran 2008 13:44 tsi
Ortadoğu’da Kürt zamkı "Kürt sorununun bundan sonraki tartışma zeminini, ulus devletler çerçevesiyle sınırlamak yerine, bir Ortadoğu ve sömürü sorunu olduğu gerçeğinden yola çıkarak farklı bir zeminde tartışmaya açmak daha açıklayıcı olacaktır." Ahmet Emin Dağ yazdı.

Ahmet Emin Dağ/Time Türk

Farklı platformlarda bu kadar sık gündeme geldiği halde, tanımı bu kadar muğlâk bırakılan başka bir sorun daha yoktur her halde. Yıllardır hemen her açıdan tartışılan bu sorunun tanımsız bırakılması belki de herkesin işine geliyordur.

ABD için Kürt sorunu; Saddam zulmü altındaki Kuzey Irak Kürtleri sorunuydu.

Avrupa için Kürt sorunu; Türkiye Kürtlerinin maruz kaldığı uygulamalarından hareketle Ankara'nın baskı altında tutulmasının bir aracıydı.

Türkiye'deki devlet mekanizması için Kürt sorunu; güvenlik meselesi.

Hangi ülke içinde olursa olsun Kürt halkı için Kürt sorunu; yıllardır devam eden ihmal ve üzerlerindeki kuşku dolu bakışlar.

PKK ve diğer ülkelerdeki silahlı Kürt grupları için Kürt sorunu; ayrılmanın ve bölünmenin gerekçesi.

Kürt sorunu denilince 4 ayrı ülkenin sınırları içine dağılmış bir halkın bir buçuk asra yakındır yaşadığı dramı akıldan çıkarmamak gerekiyor. Dolayısı ile, soruna sadece Türkiye içindeki sıradan bir asayiş olayı olarak bakmak bu güne kadar sorunu anlamamızı ne kolaylaştırdı ne de çözümüne katkıda bulundu.

Böyle bir sorunun Ortadoğu'daki dört ülke içinde de varolmasının sebebi, emperyalistlerin geçen yüzyıldan kalma paylaşım planlarının bir sonucu. Dolayısıyla bu sorunu tartışırken, Türkiye sınırlarını aşmadan ya da sadece Türkiye-AB ve Türkiye-ABD ilişkileri çerçevesine oturtarak konuşmak, bölgesel gerçeklikleri görmemizi hep engelledi.

Kürt sorununun bundan sonraki tartışma zeminini, ulus devletler çerçevesiyle sınırlamak yerine, bir Ortadoğu ve sömürü sorunu olduğu gerçeğinden yola çıkarak farklı bir zeminde tartışmaya açmak daha açıklayıcı olacaktır. Bu, Ortadoğu'da 200 yıla yaklaşan siyasal entrika, sömürü, emperyalist kuşatma ve Müslüman halkları kontrol altında tutma sorununun ufak bir unsurundan başka bir şey olmadığını anlamamızı da kolaylaştıracaktır.

İnanç ve düşünce bağlamında, ırkların varlığını realite olarak kabul etmemiz gerektiği kutsal kitabımızda bize zaten vazedilmiş. Ama aynı ayette farklı unsurların bir araya gelmesinden doğacak evrensel güce de işaret edilmektedir. İnsanların farklı yaratılması sebebi birbirleriyle çatışsınlar diye değil, birbirlerine güç vererek zulmü ortadan kaldırsınlar içindir.

Batının bize nasıl baktığı çok açık. Birlik ve beraberlik görüntüsü onları hep rahatsız etti ve ediyor. Osmanlının son dönemlerinden itibaren her makro proje, İslam dünyasının mikro devletçiklere bölünmesi hedefine dayanıyor.

Bölgede, Kürtlerin bizzat kendileri için değil ama, Batılılar için Irak'ın işgali sonrası hedeflenen en temel strateji, Kürt varlığının, yayılı bulunduğu her 4 İslam ülkesine alternatif olarak güçlendirilmesine dayanıyor. Sonuçta; İran, Türkiye ve Suriye'nin sürekli rahatsız edilerek, şantajla kontrol altında tutulması en temel unsur. Ortadoğu bölgesinin yeniden paylaşımı projesi çerçevesinde yaşananların bir uzantısı olan bu hedef, bölgesel haritaların değiştirilmesi sürecinde çatışmanın bir aracı olabileceği gibi, cesur çıkışlarla birleşmenin bir aracına dönüştürülebilir.

Türkiye'nin Kuzey Irak'taki Kürt liderlerle son bir aydır farklı bir stratejik açılımla masaya oturması şu ana kadar uygulanan eksik siyasetten dönüşü belirtmesi bakımından umut verici. Türkiye ile Kuzey Irak'taki Kürt yöneticilerinin aracıları çıkarıp doğrudan diyaloga geçmeleri, tarafların birbirini anlaması gibi bir yararı sağlamaktan öte, ortak çözümlerin kapısını aralayacak ciddi bir fırsattır.

Bu süreç, İran, Suriye ve Irak hükümetinin katıldığı bir alternatif platformla Kuzey Irak'taki Kürt yapılanmasının birleştirici unsur haline dönüştürüldüğü bölgesel istişare platformuna dönüştürülebilir. Kuzey Irak'ta Amerika'nın himayesinde gelişen yapıdan şu ana kadar hiç kimse bir yarar sağlamadı. Dolayısı ile bu ortak paydadan yola çıkarak birbirine güven verici bir takım adımlarla başlayacak olan bölgesel platform, Amerika'nın geri çekilmeye zorlanmasıyla paralel biçimde güçlendirilebilir.

Kürt liderlerin, Irak toplumuna entegre bir biçimde ve meşru aktörler olarak, bütün ve güçlü bir Irak devletini hep birlikte yönetmek yerine; baskı ve gerilim içinde sadece Kuzey Irak'ı “küçük ama bizim” mantığıyla yönetme arasında bir seçim yapmaları şart. Doğru olan, Irak'ın bölünmesine izin vermeden tüm bölge ülke ve halklarını rahatlatmaktır. Ama bu seçimi doğru biçimde yapmaları için işlerini kolaylaştıracak adımların atılması tüm bölge ülkelerinin bir borcudur. Eğer, Kürt toplumunu Amerika'nın insafına terk eder iseler, 1991'den beri yaşanan acı tecrübelerden hiçbir ibret alınmamış demektir.



Bu haber 347 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,190 µs