En Sıcak Konular

70'lere geri mi dönüyoruz?

26 Haziran 2008 12:30 tsi
70'lere geri mi dönüyoruz? "Son gelişmeler, hem enflasyon, hem de durgunluğun zirveye çıktığı 70'lerde yaşanan siyasi dönüşümlere benzeyen süreçleri tetikleyebilir. Böyle geniş çaplı bir dönüşümün sonrasında oluşacak küresel siyasi yapıyı öngörmek gerekiyor" Melikşah Utku yazıyo

Melikşah Utku/Yeni Şafak

Kriz küresel siyasi dönüşümleri tetikleyebilir

Ekonomi ile siyasetin pek de hoşlanmadığımız yakın ilişkisini sıkça sorgularız bu ülkede. Kamu kesiminin hacminin ve son zamanlarda düzenleyici olarak yaptığı değişikliklerin iktisadi kararları büyük ölçüde etkilediği ülkemizde, bir de siyaset mekanizmasının istikrarsızlık üreten niteliği dağıtır ekonomik yapıyı. Ekonomik gidişatı yorumlayanların önemli bir kısmının piyasalara yaptığı vurgunun bu kadar aşırı olmasının bir sebebi de siyasetin ekonomi üzerindeki bu ağırlığı olsa gerekir.

Ancak siyaset ile ekonomi arasındaki sıkı ilişki sadece bizim ülkemize has bir durum değil. Gelişmiş ülke ekonomilerinde de siyasi erkin aldığı kararlar iktisadi gidişatı belli oranlarda etkiler. Bu ülkelerle bizimki gibi gelişmekte olan ekonomiler arasındaki başlıca fark, gelişmiş ekonomilerde iktisadi karar mekanizmalarında piyasa unsurunun gelişmekte olan ekonomilere nispetle çok daha etkili olması.

Bununla birlikte, son zamanlarda mali piyasalarda başlayan dalgalanmalar piyasa etkinliğindeki arızaları bir kez daha gün yüzüne çıkardıkça, önce ekonomi politikaları ardından da genel siyaset süreçlerinin ciddi bir baskı ile karşı karşıya kalmaya başladığını görüyoruz. Mali piyasalarda patlak veren gelişmelerin, tabii bir konjonktürel dalganın boyutlarını aşıp resmen bir krize dönüşmesinde piyasa düzenleyen mekanizmalardaki eksikliklerin büyük bir katkısının olduğu bugün herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Dahası, krizin büyümesinin engellenemiyor olmasında da, ekonomi politikası uygulayıcılarının yetersiz kaldığı düşüncesi giderek güç kazanıyor. Tüm dünya kamuoyunda belirginleşmeye başlayan genel kanaat, enflasyon ile durgunluk arasında sıkışıp kalan ekonomi politikalarının ellerinin bağlı olduğu ve krizi aşmada hiçbir şey yapamadıkları şeklinde.

Politika uygulayıcılarının gelişmeler karşısındaki acziyeti, başta ABD Merkez Bankası FED ve Avrupa Merkez Bankası ECB yöneticileri tarafından yapılan açıklamaların satır aralarında bariz bir şekilde okunuyor. Politika faizlerinin % 2 seviyesine takıldığı ABD'de, FED artan enflasyon kaygıları sebebiyle faizleri daha da aşağı çekemiyor, ama aynı zamanda ekonomiden gelen durgunluk sinyalleri karşısında da enflasyon ile mücadelede elzem olduğu zannedilen faiz artırımına da gidemiyor. ABD'de takılıp kalınan % 2'lik faiz seviyesi, politika uygulayıcılarının kararsızlığının en açık ifadesi.

Öte yandan ECB enflasyon karşıtı tavrını daha belirgin bir şekilde ifade ediyor. Krizin başlangıcından beri hiç faiz indirimine yanaşmadığı gibi, muhtemelen Temmuz'da yeni bir faiz artışına gidecek. Ama burada da ekonomide ciddi durgunluk sinyalleri gelmeye başladı. Bu da ECB'nin elini bundan sonrasında ciddi anlamda bağlayacağa benziyor.

Mali kesimdeki kriz, durgunluk ve enflasyon olarak reel kesimi vurdukça – ki bu sürecin öyle kısa bir zaman diliminde düzelmeyeceği anlaşılıyor – alım gücü ve iş imkânları azalan seçmen kitleleri, bağımsız ekonomi yöneticilerinden öte öfkesini doğrudan mevcut siyasi iktidarlardan çıkarmak isteyecektir. Eylemler ve grevleri, önümüzdeki dönemde seçim sandıklarından çıkan ilginç sonuçlar takip edebilir. Popülizm ve marjinallik Avrupa'nın yeni döneme damgasını vuracak siyasi gelişmeler olabilir. Bunu değişim olsun da, nasıl olursa olsun anlayışının etkin olduğu gözüken ABD Başkanlık seçim yarışında görmeye başladık bile.

Bu gelişmeler, hem enflasyon, hem de durgunluğun zirveye çıktığı 70'lerde yaşanan siyasi dönüşümlere benzeyen süreçleri tetikleyebilir. Böyle geniş çaplı bir dönüşümün sonrasında oluşacak küresel siyasi yapıyı bugünden takdir edecek uzun görüşlü çalışmaların yapılması, geleceğe yatırım yapmak isteyen tüm kurumların faaliyetlerinin başında gelmesi gerekir.



Bu haber 371 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,082 µs