Faizler darbeyi önler mi? | " /> iyibil" /> Faizler darbeyi önler mi? | "/> iyibil"/>

En Sıcak Konular

Faizler darbeyi önler mi?

25 Haziran 2008 16:55 tsi
Faizler darbeyi önler mi? TÜSİAD, Merkez Bankası, AK Parti, MÜSİAD, darbe süreci, enflasyon, seçimler, darbe süreci, AB üyeliği... Bunlar arasındaki ilişkiyi Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu'na sorduk... iyibil

Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek 1 puanlık faiz artışının 4 milyar YTL’lik maliyeti olduğunu ifade etti. Merkez Bankası’nın faizleri yükseltmesi sadece enflasyona yönelik bir tepki mi?

Merkez Bankası’nın faizlerini yükseltmesi tabii enflasyonla ilgili bir tedbirden kaynaklanıyor. Yatırım fonları açısından baktığımız zaman cari açıktan kaynaklanan problemleri yatıştıran bir etkisi olacaktır. Diğer yandan talep de kontrol edilmeye çalışılıyor. Şuandaki enflasyon arz kökenlidir, talebin aşırı olmasından kaynaklanmıyor.

Bu krizi daha derinleştiren bir etken midir? Yani arz yönlü enflasyon, talep yönlü olmasından daha derin bir krize mi işarettir?

Hayır, sadece mücadele yöntemleri farklılaşır. Maliyet kaynaklı bir enflasyona yönelik tedbirler ile talep kaynaklı enflasyona yönelik tedbirler farklıdır. Girdi fiyatlarının artmasıyla nihai malların fiyatları artmakta. Faizlerin artması, faizler de maliyet unsuru olduğundan enflasyonu teşvik eder ama nasıl bir analiz yapıyorlar bilmiyorum. Mesela yakın zamanda hükümetin aldığı orta vadeli tedbirler talebin artmasına yönelikti. Bu çerçevede faiz dışı fazlayı % 6.5’tan 3.5’ a düşürmek hedefleniyor. Parasal bir genişleme ve talebi canlandırmak amaçlanıyor ancak bu enflasyonist baskıyı da artırabilir.

Enflasyonu dindirmenin de maliyetleri var ama…

Evet, geçmişte talebi kısmaya yönelik önlemlerle fiyatlar kontrol altına alınıyordu ama çok insanın canı yanıyordu. Yani işsizlik artarken, üretim ve büyüme düşüyordu. Öte yandan talebi genişlettiğiniz zaman gelirler artıyor, ekonomide canlanma oluyor fakat aynı zamanda enflasyon da artıyor. Hükümet şunu düşünmüş olabilir: Bir ölçüye kadar belli bir enflasyona razı gelinebilir, çünkü işsizliğin azaltılması, gelirlerin artması seçime yönelik daha akıllıca bir yaklaşım. Özellikle GAP’a kaynak aktarımı Doğu’daki probleme yaklaşımı da içeriyor.

TÜSİAD’ın kredi borçları nedeniyle faiz artırımına karşı olması ve yüksek faiz düşük kur ile birlikte sıcak paranın içeri girmesi nedeniyle darbeye karşı da bir önlem alınma diye okunabilir mi?

TÜSİAD’ın bildiğim kadarıyla 160 milyar dolar dış borçlanması var. Dolayısıyla cari açık problemi veya faiz artışı yüklerini artıracağından bu noktada sıkıntıları var. Fakat siyasi pozisyonlarını ise bu son iktisadi gelişmelerle açıklamak pek mümkün değil. Anayasa girişimi ise şuandaki durumla ilgili bir şey söylemeden bu tür girişimde bulunmanın ciddi bir anlamı yok bence.

AB’yi istiyor mu TÜSİAD? Nasıl bir AB üyeliği tahayyül ediyor? Bu çerçevede de aldığı son pozisyonlarla bir koalisyon isteyen bir görüntüsü var mı?

TÜSİAD geçmişte AB’yi ve AK Parti destekler pozisyondaydı fakat şu anda değişmiş gibi görünüyor. Çok tersine dönmüş değil fakat AK Parti tek başına iktidar olacağına koalisyon olsun, çünkü koalisyon hükümetleriyle ordu iyi ilişkiler kurabilir diye düşünüyor olabilirler. AB ile ilişkilerden yanalar, öyle bir Türkiye arzuluyorlar fakat AK Parti’yle ilgili olarak laik kesimle çok benzeşmeyen kimi tereddüt içindeler.

Daha ziyade iktisadi tereddütler mi?

Evet, onlar da biliyorlar ki AK Parti irtica getirmeyecek fakat AK Parti hükümeti Türkiye ekonomisinin damarlarını kendilerinden kesiyor ve başka aktörlere aktarıyor. 1985’lerde katma değerin %60-70’ını üreten büyük şirketlerin payları 2004 itibariyle %45’lere düşmüş durumda. Bunun terside %25 olan çevrenin payı da 2004’te %50’nin üzerine çıkmış durumda. Asıl rahatsızlıkları, eskiden kazandıklar ihaleleri şimdi kaybediyorlar.

O zaman çevreden gelen Anadolu sermayesini kendileriyle eşitlemeyen, önlerini açmayan, kendilerini daha da güçlendiren bir AB süreci istiyorlar?

Kendi kontrollerinde bir AB süreci istiyorlar. “Avrupa’yla dünyayla birleşelim fakat bizim pozisyonumuz korunsun” diyorlar.

www.iyibilgi.com özel İlhan Döğüş



Bu haber 583 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,026 µs