'Mahalle baskısını iliklerimde hissettim'

21 Haziran 2008 15:20 tsi
Eski Milli Tekvandocu Seniha Sarı, tesettüre girdikten sonra uğradığı baskıları anlattı.

Tesettüre girdikten sonraki süreci “Mahalle baskısını iliklerime kadar yaşadım, hâlâ da yaşıyorum” sözleri ile dile getiren Seniha Sarı; Milli Takım'dan dışlanmasını, ailesinde yaşadığı sıkıntıları, uğradığı zulmü ve medya lincini şöyle anlattı:
 
- Türkiye Şampiyonluğuna uzanan tekvando kariyeriniz ne zaman başladı?
- Tekvandoya 8 yaşında başladım. Benim için vazgeçilmez bir tutkuydu. Hayatımı adamıştım diyebilirim. 200’den fazla madalya aldım. Uzun yılların sonunda Türkiye Şampiyonu oldum. Ama tesettüre girince bütün başarılarım unutuldu. Adeta bir linç kampanyası başlatıldı.

MAHALLE BASKISINI BİZLER YAŞIYORUZ

- Mahalle baskısıyla karşılaştınız yani?
- Evet. Büyük tepki gösterdiler. “Sen ileri görüşlü bir insandın, neden gericilere katıldın” şeklinde yakıştırmalar yapıldı. Arkadaşlarımın bir kısmı sert tepki gösterdi. “Bu halde müsabakalara çıkamazsın” dediler. Benimle konuşmadılar, küstüler.

- Arkadaşlarınızın bu tutumu nasıl etkiledi sizi?
- Tesettüre girmeden önce, içtiğimiz su ayrı gitmeyen arkadaşlar, bir anda sırtlarını döndüler. Yaşadığımız sıkıntılı günlerimde yanımda olmasını beklediğim arkadaşlarım ellerinin tersiyle beni itti. Zor günlerinde benden yardım isteyen, dertlerini tasalarını benimle paylaşan arkadaşlarım, bir anda yabancı oldular. Uzaydan gelmiş gibi davrandılar.

- Federasyon sahip çıkmadı mı size?
- Hayır. Hiç kimse aramadı. Antrenörlerimizin, hocalarımızın hepsi benden kaçtılar. Bana sahip çıkan tek bir kişi oldu. Eski Federasyon Başkanımız İsmet Iraz. O dönemlerde arkamda durdu.

- Bu süre içinde spora dönmek istemediniz mi?
- İstemez olur muyum?.. Fakat gelen tepkiler beni geri adım atmaya itti. O kadar çirkin ve yakışıksız ithamlarla karşı karşıya kaldım ki, spora dönmem engellendi. Ben bu sporu milletim adına yaptım. Ay-Yıldızlı formayı giyerek yüzlerce müsabakaya çıktım. İmkân verilseydi ülkemi en iyi şekilde temsil ederdim. Ama buna engel oldular.

BABAM BAŞÖRTÜMÜ YIRTTI, PARDESÜMÜ PARÇALADI

- Bu engel hâlâ sürüyor mu?
- Maalesef evet. Kısa bir süre öncesine kadar bir spor salonunda bayanlara yönelik ders verecektim. Tesettürlü olduğumu görenler buna karşı çıktılar. “Tesettürlü olan bir kişiden ders almayız” dediler. Bu şekilde ders vermemin tepki çekeceğini söylediler. Şikayette bulundular. İyi derecede İngilizcem var. Bilgisayar kullanmayı biliyorum. Teknik lise mezunuyum. Yıllarımı bu spora verdim. Kimse bunlarla ilgilenmiyor. Tesettürlü olunca hemen bir önyargı oluşuyor. Tesettürlü olduğum için bana “Bu işi yapamazsın, senden ders almayız” diye aşağılayan insanların, ne benim kadar eğitimi, ne de sportif başarısı var.

- Ailenizden nasıl tepki aldınız?
- Çok zor günler geçirdim. Babam başörtülerimi yırttı, pardesümü parçaladı. Tespihlerim, seccadelerim de babamın bu öfkesinden nasibini aldı. “Başörtünü çıkarmadan seni evime sokmam” dedi. Odamın kapısını kilitleyip namaz kılıyordum. Sokağa attı, dövdü, İşkence yaptı. Eşime de büyük baskı yaptılar. Psikolojimizi bozdular. Şükürler olsun taviz vermedim.

MEDYA, BİZE KARŞI LİNÇ KAMPANYASI YÜRÜTÜYOR

- Voleybolcu Aysun Özbek de tesettüre gireceğini açıkladı. Medyada kıyamet koptu. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bana yapılanların, benzer bir şekilde voleybolcu Aysun Özbek’e yapılması üzücü. Medya bir linç kampanyası başlattı. Özellikle bazı köşe yazarları bu durumu kullanarak Peygamber Efendimiz’e dil uzatma pervasızlığını dahi gösterdi. Mahalle baskısı dedikleri şey bu. Kızcağızı linç etmeye kalktılar. Artık bunlara bir son verilmeli. Allah, Aysun Özbek’in yar ve yardımcısı olsun. Allah ondan bin defa razı olsun.

- Katıldığınız bir programda görüşleriniz çarpıtıldı. Farklı yansıtıldı..?
- Star TV’de yayınlanan “Deşifre” programından aradılar ve benle görüşmek istediklerini söylediler. Araya giren hatırı sayılır kişilerin ricasıyla programa katılmaya karar verdim. Ama benimle yaptıkları çekimlerin çoğunu kullanmadılar. Beni farklı şeyler söylüyormuş gibi gösterdiler. Bu durum beni çok üzdü. Açıkça kandırıldım. Bana ait olmayan sözleri bana aitmiş gibi gösterdiler.

- Maddi olarak sıkıntı yaşadığınızı biliyoruz. Bu durumdan yararlanmak isteyen babanız da kızınızı sizden almış, doğru mu?
- Evet, doğru. Üç çocuğum var. Yaşadığımız maddi sıkıntılar nedeniyle babam kızımı elimizden aldı. Kızım, 1 yaşından beri babamın yanında. Çünkü bakacak durumum yok. Ailece çok zor günler geçiriyoruz. Eşim üç aydır işsiz. Bazı Müslüman büyüklerimiz sıkıntılarımızı aşmamızda yardımcı oluyor. Allah onlardan bin defa razı olsun.

Müslümanca yaşamayı seçince baskılar başladı

Seniha Sarı, 1976 yılında İstanbul’da doğdu. Küçük yaşta tekvando sporuna merak saldı. Ay-Yıldızlı formayı onlarca defa göndere çektirdi, başarıdan başarıya koştu. 20 yaşına geldiğinde tesettüre girmeye karar verdi. Bu karardan sonra hayatı değişti. Dostları düşman oldu, sevdikleri yanından bir bir uzaklaştı. Mahalle baskısını iliklerine kadar yaşadı. Şimdi 32 yaşında olan Milli Tekvandocu Seniha Sarı yaşadığı onca acıya rağmen yılmadan hayatla mücadele ediyor. İçinde bulunduğu yoksulluk değil onu kahreden, Peygamber’e dil uzatma cesareti gösterenlerin pervasızlığı. Tesettüre girdikten sonra başta ailesi olmak üzere medya tarafından linç edilen, hedef gösterilen, Ay-Yıldızlı formayla kazandığı başarılar bir anda unutulan Milli Tekvandocu Seniha Sarı, yaşadıklarını Vakit’e anlattı. Son olarak katıldığı bir televizyon programında görüşleri çarpıtılan Sarı, mahalle baskısının sürdüğünü söyledi. (vakit)

habervaktim

Bu haber 799 defa okundu.