AB zorda: Lizbon Anlaşması'na yeni engeller

21 Haziran 2008 10:52 tsi
Avrupa Birliği liderleri, İrlandalı seçmenlerce referandumda reddedilen Lizbon Anlaşması'nı, Çek Cumhuriyeti’nin de onaylamayabileceğini kabul etti.

Çek başbakanı, ülkesinin anlaşmayı onaylayacağına inanmadığını ifade etti.

Brüksel'deki AB zirvesinde liderler sonuç bildirgesine, Çek Cumhuriyeti'nde Avrupa Birliği'nde reform öngören Lizbon Anlaşması'nı onaylama konusunda sorunlar yaşandığını kabul eden ifadeler eklediler.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise zorluklara rağmen Lizbon Anlaşması'nın hayatta kalması gerektiğini söyledi.

Reuters haber ajansına bilgi veren bir Avrupa Birliği yetkilisi, Çek Cumhuriyeti'nin, ülkedeki anayasa mahkemesi konu hakkındaki kararını bildirmeden Lizbon Anlaşmasını onaylama sürecini başlatamayacağını kabul etmek durumunda olduklarını belirtti.

Böylece, İrlanda'da geçen hafta halkın reddettiği Lizbon Anlaşması'nı kurtarmaya çalışan Avrupa Birliği liderlerinin önüne bir engel daha çıkmış oldu.

Birliğin işleyişini yeniden düzenleyen anlaşmanın Çek Cumhuriyeti ve İngiltere'deki onay süreci "mahkeme kararlarına" kaldı.

Çek Cumhuriyeti'nde Senato, İrlanda'daki referandumdan hayır çıkmasından sonra anlaşmayı Anayasa Mahkemesi'ne havale etti.

Mahkeme anlaşma konusunda olumlu görüş bildirirse senato oylama yapabilecek. İngiltere'de ise aslında anlaşma Brüksel'deki zirvenin başlamasına birkaç saat kala Çarşamba gecesi parlamentoda onaylanmıştı.

Ancak anlaşmanın referanduma sunulmasına öfkelenen bir işadamının başvurusunu görüşen yüksek mahkeme, hükümetten, vereceği kararı beklemesini istedi.

Çek Cumhuriyeti'nde mahkemenin Ekim, İngiltere'de mahkemenin ise gelecek hafta kararını açıklaması bekleniyor.

Onaylamaya devam kararı

Brüksel'deki zirvede ayrıca, İrlanda referandumunda reddedilmiş olsa dahi, diğer üye ülkelerin anlaşmayı onaylama sürecine devam edilmesi kararının alınacağı bildirildi.

 
İrlanda reddi, Lizbon Anlaşmasının geleceğini belirsizleştirdi

Lizbon Anlaşması'nın İrlanda'da reddedilmesinin ardından nasıl bir yol izleneceğine odaklanan zirvede ayrıca, küresel çapta artan gıda ve yakıt fiyatlarına karşı alınacak önlemler de gündeme geldi.

Çek Parlamentosu'nun anlaşmayı onaylama süreci, Senato'nun anlaşmayı Çek anayasasına uygunluk bakımından incelemesi için anayasa mahkemesine götürmesinin ardından dondurulmuştu.

Brüksel'deki zirvede konuşan Çek Başbakanı Mirek Topolanek, ülkesinin onaylama sürecini durdurmaya çalışmayacağını ancak, Çek milletvekillerinin Lizbon anlaşmasını destekleyeceklerini zannetmediğini söyledi.

Lizbon Anlaşması, şimdiye kadar 27 üye ülkenin 19'u tarafından onaylandı.

Anlaşmayı referandumda reddeden İrlanda'nın dışında, Çek Cumhuriyeti'nin de dâhil olduğu yedi ülke de anlaşmayı onaylama sürecine devam edilmesi bekleniyor.

Lizbon Anlaşması'na onay veren en son ülke, anlaşmayı geçen hafta onaylayan İngiltere oldu.

Anlaşmanın hayata geçmesi için birliğe üye 27 ülkenin tümü tarafından onaylanması gerekiyor.

Toplantıda, İrlanda'nın, yaşanan açmazın nasıl çözüleceği yolunda atılabilecek muhtemel adımları Ekim ayına kadar bildirmesi kararına da varıldı.

‘AB genişlemesi durur’

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, krizin çözülmemesi durumunda Birliğin genişlemesinin duracağı uyarısında bulundu.

Sarkozy'nin açıklaması, Lizbon Antlaşmasının geleceği konusunda görüş ayrılıklarının açıkça ortaya çıkmasını izledi.

Nicolas Sarkozy, "Reformlara hayır, genişlemeye evet diyemezsiniz" şeklinde konuştu.

BBC muhabirine göre, Sarkozy'nin sözleri bir tehdit niteliğini taşıyor ve İrlanda halkıyla, AB'ye katılmayı uman Hırvatistan ve Türkiye'ye yanlış bir mesaj veriyor.

Sarkozy, Temmuz ayında AB dönem başkanlığını devraldıktan sonra bir çözüm bulmak için İrlanda'ya gideceğini de açıkladı.

Makedonya'ya Yunanistan'dan engel

Öte yandan, zirve sonucunda yayımlanacak bildirgede, bu yıl sonunda AB'den müzakereler için tarih bekleyen aday ülke statüsündeki Makedonya'ya Yunanistan ile isim sorununu çözmesi çağrısı yapılıyor.

Kararlarda, Makedonya ile ilgili, ''İsim sorununa müzakereler yoluyla karşılıklı kabul edilebilir çözüm bulunması dâhil, iyi komşuluk ilişkilerinin sürdürülmesi hayati önemdedir'' deniliyor.

Yunanistan'ın kuzeyindeki topraklar da Makedonya olarak biliniyor. Bu nedenle Yunanistan, ülkenin Makedonya ismini kullanmasına, kendi toprakları içinde ayrılıkçı unsurları harekete geçireceği endişesiyle karşı çıkıyor.

bbc

Bu haber 291 defa okundu.