misyonu ne? | " /> misyonu ne? | "/>

En Sıcak Konular

Kemal Derviş'in misyonu ne?

21 Haziran 2008 09:56 tsi
Kemal Derviş'in misyonu ne? Kemal Derviş siyasette "bunalımlı" bir dönemde yeniden arz-ı endam eyledi. Ecevit'in DSP'sini bölmesiyle akıllarda kalan Derviş'li senaryolar tekrar revaçta. Prof. Dr. Özsoy "Türkiye uluslararası operasyonlara açık hale gelmiştir" diyor ve Derviş'

Prof.Dr. Osman Özsoy/haber7

Kemal Derviş bunu da biliyor muydu?

Kemal Derviş gibi dünya görmüş, hatta kritik bir dönemde Türkiye’de önemli bir görev üstlenmiş, dahası, 57. Hükümette iktidarın büyük ortağı DSP’nin ortadan ikiye bölünmesinde büyük rol oynamış bir ismin Türkiye’deki siyasi ayak oyunlarından tamamen habersiz olması ve neye alet edilmek istendiğini bilmemesi düşünülemez.

Nitekim Bugün gazetesi haberi, “TÜSİAD'ın gizli planı düştü…” başlığıyla vermiş.

Konu özetle şu: Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) sendikaları da davet ettiği Perşembe günkü Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında anayasa konvansiyonunun açıklanacağı bilgisi ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş'in toplantıya katılacak olması bazı sendikaları rahatsız etmiş.

TOBB, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ bu oldubittiyi, AK Parti kapatılma davası sürerken siyasetin yeniden dizayn edilmesi düşüncesine matuf bir operasyonun başlangıcı gibi algılamışlar ve toplantıya katılmayacaklarını duyurmuşlar. Nitekim sendikaların bu tavrı, toplantının daha önce açıklanan gündeminin değişmesine neden olmuş.

Kemal Derviş, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısına sendikacıların katılmamasıyla ilgili olarak, "Sendikacı arkadaşlarla buluşmak güzel olurdu ama toplantıya neden katılmadıklarını bilmiyorum. Bu bir TÜSİAD toplantısı, onlar çağırdılar ben de kabul ettim" demiş.

Acaba bilmiyor mu?

Bazı TÜSİAD üyelerinin AKP’nin kapatılmasının iyi olacağı yönünde dışarıda kulis yaptığı bilgisi basına yanmıştı.

TÜSİAD çevrelerinin tam olarak ne yapmak istediği ve hangi siyasi hesapların bir ürünü olarak Kemal Derviş’i değerlendirmek istediklerini elbette bilmiyoruz.

Bu kadar hassas bir dönemde ülkemize gelen Kemal Derviş’e gerek Amerika’da, gerekse de ABD odaklı operasyonların Türkiye ayağını oluşturan iç mahfillerde ne tür bir misyon biçildiği şimdilik en azından bizim açımızdan muamma... Dahası, Sayın Derviş de tam olarak kendine biçilen rolün farkında olmayabilir. Ama tüm bunlar, dünkü denilebilecek bir tarihte yaşadıklarımızı unuttuğumuz anlamına gelmiyor.

Kriz olmasaydı bile…

Şu noktanın altını öncelikle çizelim. Bu satırların yazarı, 2001 ekonomik krizinden sonra bir kurtarıcı gibi ülkemize davet edilen Kemal Derviş’in belli bir projenin parçası olarak ülkemize gönderileceğini ilk duyanlardan biridir. Bu durumu, 3 Mart 2005 tarihinde, “Derviş biliyor muydu?” başlıklı bir yazımıza konu etmiştik. Bugüne ışık tutması, ülkede işlerin nasıl yürüdüğünü göstermesi ve nelerin planlanıyor olabileceğini yansıtması açısından bir iki paragraf aktarmak istiyorum. Şu satırlar o yazıdan;

“2001 yılı Ocak ayı ortaları. George W. Bush’un başkan seçildiği 2000 yılı Amerikan başkanlık seçimlerinde etkin görev üstlendiğini bildiğim, Amerikan siyasi çevrelerine yakın Türk işadamı tanıdık bir isimle Atatürk Havalimanı’nda karşılaştım. O gün şunları söylemişti: ‘Dün yola çıkmadan önce, yakın arkadaşım Amerikan Hazine Bakanı Paul O'Neill’e de uğradım. Türkiye’ye yeni kredi hazırlıkları içinde olduklarını söyledi.  Ben kendisine, ‘Niye gönderiyorsunuz ki, onu da daha öncekiler gibi çarçur edecekler, yolsuzluklara kurban edecekler’ dedim. Bunun üzerine O'Neill bana, ‘Ben Amerikan halkından toplanan vergileri çarçur etsinler diye başka yere göndermem’. ‘Bu nasıl olacak ki?’ dedim. ‘Krediyi vereceğimiz kişiyi de göndereceğiz’ dedi. Kelimesi kelimesine aramızdaki diyalog bu oldu. O sırada henüz o meşhur 19 Şubat krizi patlamamıştı.”

O gün bana zikredilen isim Kemal Derviş oldu. Türkiye’de daha kriz çıkmadan kimin geleceği belliydi.

Bahsi geçen yazının son paragrafındaki sorular bugün de önem taşıyor. O satırlar da şöyle;

“Eğer 19 Şubat 2001 tarihli MGK toplantısı bir krizle sonuçlanmasaydı, bir başka bahaneyle yine de kriz çıkar mıydı? Kriz daha patlak vermeden, Kemal Derviş yola çıkmak üzere hazırlıklara başlamış mıydı? Amerikalı yetkililer kendisiyle bunu paylaşmışlar mıydı? Derviş’i göreve getirmesi durumunda kredi musluklarının açılacağını birileri Başbakan Ecevit’e fısıldamış mıydı? Son soru: Sizce operasyon tamamlandı mı?”

Bunu da denerler mi?

Bu arada şunun da altını çizmek lazım… Ekonomik istikrarsızlık olmadığı sürece mucizevî kurtarıcılara gerek kalmaz. Eğer yeni bir siyasi proje hayata geçirilecekse, kesinlikle bir ekonomik yıkım gerekmektedir. Bu sayede halkın mevcut hükümete güvensizliği, yeni projelere de desteği sağlanmış olacaktır.

Halkın ekonomiden yana durumundan şikayeti yoksa bu tür projelerde kamuoyu desteği sağlamak zordur. Şu an piyasalarda işlerin yeterince iyice olmaması aslında hükümetin açmazlarından biridir. Bu kriz derinleşirse halk Erdoğan'ın arkasında durmayabilir.

Kapatma davasını sadece bir savcının mesleki hassasiyeti olarak algılamak tarihsel tecrübeleri göz ardı etmek olur.

Türkiye yeni bir dünya düzeninin kurgulandığı tarihsel bir eşikte yeniden uluslar arası operasyonlara açık bir ülke haline gelmiştir. Bu analiz, her karmaşayı dışarıdan bilme kolaycılığıyla ilgili değildir. Tarihin nasıl aktığını bilmenin verdiği tecrübe ile doğrudan orantılıdır.

ABD 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinin hesabını bir türlü görememiş, içinde ukde kalmıştır. Şimdilerde izlediği tutuk tavır ve demokrasiden yana açık tavır almaması bunun bir sonucudur.

Eğer mevcut hükümeti sarsmak için ekonomik yıkım yapılacaksa, ardından muhakkak siyasi bir proje de gelecektir. Nitekim 19 Şubat krizi daha çıkmadan Kemal Derviş’in Türkiye’ye gönderilişinin gerçek nedenlerinden birini, Derviş’in göreve başlamasının hemen ardından ABD’ye yaptığı seyahat sonrası Hasan Cemal yazmıştı. 29 Mart 2001 tarihli yazıdan bazı satırlar şöyle; 

“...Kemal Derviş'in Washington görüşmelerinde ilginç ve hiç beklenmedik bir konu da ön plana çıktı: ‘Siyasal reform.’ Derviş'le iki saatlik görüşmesinde Türkiye'de siyasal reform konusunu dile getiren Amerikan Hazine Bakanı Paul O'Neill oldu. Başkan Bush'un yakın çevresinden olan O'Neill, sözü Türkiye'de siyasal sisteme getirdi. Verilecek paraların dipsiz bir kuyuda kaybolup gitmesini istemediklerini, parasal destekten önce ilgili ülkelerin oyunu kuralına göre oynamaları gerektiğini yüksek sesle söylemiş ...”

Görüyorsunuz, güya ekonomiye çeki düzen versin diye davet edilen Derviş’e, siyasi misyonda yüklemiş Amerikalılar.

Bu yazıyı sadece bir Kemal Derviş yazısı olarak düşünmeyin. Türkiye’nin nasıl bir hassas süreçten geçtiği ve bu tür bulanık ortamlarda hangi çevrelerin ne tür refleksler geliştirebileceğini öngörme adına bir zihin jimnastiği olarak kabul edin.

Seçmenleri uyanık olmaya davet ediyorum. Bu oyunların asla figüranı olmasınlar ve demokrasiye sahip çıkmayı sandıkla sınırlı görmesinler.

Sunulanla yetinmeyin, ne istediğinizi açıkça belli edin.

 



Bu haber 416 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,819 µs