ekonomik stratejisi | " /> ekonomik stratejisi | "/>

En Sıcak Konular

Darbecilerin ekonomik stratejisi

19 Haziran 2008 16:57 tsi
Darbecilerin ekonomik stratejisi Bugünlerde MERKEZ MEDYA'da ekonomi ile ilgili ilginç haberler yer alıyor. Satır aralarını okuduğumuzda ve haberleri birleştirdiğimizde darbeciliğin yeni iktisadi stratejisini ifşa ediyoruz. Derviş'in gelişi de tabloyu tamamlıyor sanki?

Darbeye karşı çıkmayan, daha doğrusu destekleyen merkez medya ve ASLİ MERKEZ yeni bir strateji işletmeye başlamış durumda.

Vatan ve Referans gazetelerinde "Yabancı yatırımcının korkusu parti kapatma değil, resesyon" haberi işleniyor.

Haberin girişinde şöyle deniliyor:

“5. Yatırım Danışma Konseyi" toplantısına katılan yabancı yatırımcılar, AK Parti'ye kapatma davasının Türkiye'ye yönelik büyüme stratejilerini değiştirmeyeceği mesajı verdi.”

Yani?

Yani “iktisadi krizin parti kapatmayla alakası yok" mesajı verilmek isteniyor…

Haberle bu yönde bir manipülasyon amaçlanıyor çünkü her yatırımcı gayet kapitalist bir saikle parti kapatmadan değil, resesyondan korkar; eğer parti kapatmanın iktisadi krize sebep olacağını düşünmüyorsa… Çünkü kapitalizmin adalet, demokrasi gibi dertleri yok. Tek derdi, kar maksimizasyonudur.

Fakat burada şöyle kritik bir nokta var:

AK Parti’nin kapatılmasıyla dünya genelini saran iktisadi krizin Türkiye’de daha derinleşmesinin BÜYÜK SERMAYE için maliyeti AK Parti üzerinden gelişen Anadolu Sermayesi’nin yükselmesinden ve ayrıca bu iki sermaye kesiminin taşıdığı yaşam biçimlerinin kamusal alanda eşitlenmelerinin maliyetlerinden daha küçük olduğu için bu çevreler, krizin derinleşmesini göze alarak AK Parti’nin kapatılmasından yanalar…

Tabi bir diğer husus bu kesimlerin ordu ile Kemalizm’le olan göbek bağı…

Gelelim asıl meseleye:

Yargısal darbe aktörleri, destekçileri, darbe sonrasını yönetemeyeceklerinden, darbe ve üretilen siyasi kriz yüzünden derinleşen iktisadi krizin faturasını taşıyamayacaklarından ve önümüzdeki seçimlerde AK Parti veya ardılı olan parti yeterince yüksek oy almasın diye iktisadi krizi siyasi krizden bağımsızmış göstermeye çalışıyorlar…

Bu aslında kapitalizmin şu anki siyaset ile iktisadı birbirinden ayıran, her ikisini de insansız teknik meselelere indirgeyen genel stratejisinden de bağımsız değil. Bu bakış da darbecilikle bağlantılı…

 Çünkü darbeci bakışa göre siyaset de iktisadi yaşam da kendilerinin masa başında kurguladıkları, çıkarlarını ve iktidarlarını maksimize ettikleri, toplumu ve taleplerini, tercihlerini mümkün mertebe dışladıkları teknik meseleler…

Ancak bu bakışla darbelerini kendilerine ve başkalarına meşrulaştırabilirler…

Nasıl ki Sezer döneminde rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından atanmasını problem etmeyenlerin şimdi köşkte Gül olduğu için bunun yanlışlığını vurgulamaları gibi; daha önceleri siyasi istikrar ile iktisadi istikrar arasında bağ kuranlar şimdi siyasi kriz ile iktisadi krizi bağımsızlaştırarak yükü hükümete atmakla kalmıyorlar; hükümeti de iktisadi enstrümanla tehdit etmeyi de ihmal etmiyorlar…

Bir yandan Merkez Bankası’nın faizleri artırmasına BÜYÜK SERMAYE’nin kredi borçları nedeniyle karşı olması nedeniyle MB Başkanı’nı yalnızlaştıran haberler yapılırken, “önemli adamları tanıyan önemli insan” Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Rupert Murdoch ile görüşmesi hakkında yazdığı boş ve egosantrizmin doruğunda gezdiği yazısının bir yerinde birden bire alakasız bir şekilde Murdoch ile MB Başkanı Durmuş Yılmaz’ın görüştüğünü ifade ediyor ve hemen akabinde şunu ekliyor:

“O gece bir kere daha anladım ki, büyük medya patronları, kamuoyunda sahip oldukları imajdan çok farklı kişiliğe sahipler. Diyeceğim, medya patronu olmak güzel ve cazip bir şey. Ama emin olun, bunun karşılığında ödenen çok bedel de var... Ne mi? Mesela, yalnızlık. Mesela, sahip olduğunuz bütün gazetelerin, televizyonların yaptıklarının faturasının size kesilmesi...”

Yani?

Bu cümlede kritik, yönetici kelimeler var: Bedel, fatura, medya patronu…

Yazılanları ters çevirirsek şu yorum bize bir şeyler söyleyebilir:

Medya patronları, yaptıklarınızın bedelini size ödetirler…

Durmuş Yılmaz’ın MB Başkanlığı’na geldiği sırada merkez medyanın nasıl bir politika izlediğini hatırladığımızda bu ihtarları daha da anlamlandırmak mümkün…

TÜSİAD'ın Derviş'i böyle bir zamanda çağırması ilginç... Her ne kadar Derviş hükümetin iktisadi performansını övse de Derviş'in en azından destek verdiği bir yeni siyasi oluşum iktisadi krize çare olarak sunulmak istenirken iktisadi krizden sorumlusu olarak AK Parti lanse edilecektir.

www.iyibilgi.com analiz İlhan Döğüş



Bu haber 1,260 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,599 µs