En Sıcak Konular

TÜSİAD YİK: "Akıl tutulmasıyla zaman yitiriyoruz"

19 Haziran 2008 12:11 tsi
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK), bugün toplandı. TÜSİAD, Türkiye'nin ''akıl tutulması''ndan kurtulup kapsamlı bir anayasa değişikliğine gitmesi gerektiği görüşünü belirtti. Toplantının onur konuğu ise Ke

İstanbul Sabancı Center'de gerçekleştirilen 2008 yılının ilk toplantısının açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç, "Şu veya bu kesimin içinde yaşadığımız durumdan daha az sorumlu olduğunu düşünmüyoruz. Aksine ülkemizdeki birçok siyasetçinin hiçbir dönemde olmadığı kadar vahim bir 'akıl tutulması' yaşadığına inanıyoruz" dedi.
 
"Başarıyı ufukta görünce birbirleriyle kavga etmeye başlayan ortaklar, babalarının mirasını paylaşamayan kardeşler gibiyiz" diyen Koç, "Sanki her birimiz başka bir yöne gitmek istiyoruz. Bu gerçekten böyle mi? Aslında değil" diye konuştu.
 
Bu ülkenin insanlarının artık 'gelişmekte' olmaktan 'gelişmiş' olmaya terfi etmek istediğini söyleyen Mustafa Koç, "Öyleyse bunca yıldır güçlükle elde ettiğimiz kazanımları tehlikeye düşüren, demokrasimizi ve ekonomimizi erozyona uğratan, sistemimizi ayakta tutan kurumları yıpratan, Türkiye'yi dünyadan soyutlamaya çalışan bu siyasi söylem ve eylemleri nasıl izah edeceğiz? Siyaset sahnesindeki bu kör dövüşüne nasıl anlam vereceğiz?" şeklinde konuştu.

"Kurumların üzerini bir kalemde çizmek..."

Siyasetin kısa vadeli, dar kalıpları içine sıkıştırılan tartışmalarla, çatışmalarla ülkenin zaman yitirdiğini kaydeden Koç, enerjinin boş yere tüketildiğini belirtti.

"Ateşli mizacımız, en küçük bir kıvılcımla alev alan çıralı tahtalara benzeyen yapımız ortadayken, en hassas ortamlarda en kışkırtıcı söylemleri nasıl benimseyebiliyoruz?" diyen Koç, "Binbir emekle oluşturduğumuz kurumların üzerini bir kalemde çizmeye gönlümüz nasıl elveriyor? Rejimi ve onun temel direklerini yıpratmayı nasıl göze alıyoruz? Bu kadar mı kendimizi kaybettik?" ifadesini kullandı.

Siyasetçilerin görüşmemeleri

Koç, birbiriyle yıllardır kıyasıya savaşan iki ülkenin idarecilerinin bile çatışmalara son verip aynı masaya oturabildiğini hatırlatarak, aynı ülkenin siyasetçilerinin birbirleriyle görüşmemelerinin ve diyalog içinde sorunlara çözüm aramamalarını eleştirdi.
 
Koç, "Bugün açıkça ortaya çıkmaktadır ki, bu mutabakatı sağlayacak ilk adım kapsamlı bir anayasa değişikliğidir. Her yöndeki endişe ve korkuları gideren, siyaseti kilitleyecek boşlukları olmayan, temel değerlerimizi muhafaza etmeye devam eden bir anayasa etrafında mutabakat sağlamak sorunlarımızın çözümünde bir ilk adım olabilir" dedi.
 
Koç, yalnız siyasetçilerin değil, sivil toplumun, akademisyenlerin, yargı organlarının katıldığı kurumsal bir yapı içinde kapsamlı bir anayasa değişikliğini tartışmanın iyi bir başlangıç olacağına inandıklarını ifade etti.
 
TÜSİAD BAŞKANI YALÇINDAĞ
 
Koç'tan sonra söz alan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ da, siyasilere mesaj verdi.
 
Son dönemdeki tartışmalara değinen Yalçındağ, "Elbette toplumda tartışmalar olabilir, bu tartışmalar çerçevesinde Anayasa Mahkemesi'nin kararı da eleştirilebilir. Ama Türkiye'nin en yüksek yargı organını tanımamaya varan tepkiler kabul edilebilir değildir. Asıl yapılması gereken bu karardan ders çıkarmaktır. Bu karardan çıkarılacak ders şu: Mevcut sorunlara, sistemi zedelemeden, dengeli çözüm aramak esastır" dedi.
 
"Hukuka saygı şart"

Tepkilerin ve yorumların ölçülü tutulması gerektiğini söyleyen Yalçındağ, "Öncelikle hukuka koşulsuz saygı göstermek zorundayız" dedi.
 
Bugünkü yapı içinde toplumun bazı kesimlerinin beklentilerine cevap verilemediğinin bir gerçek olduğunu söyleyen Yalçındağ, "Tüm kesimlerinin özlemlerini, ihtiyaçlarını, kaygılarının gözetecek bir biçimde toplumsal mutabakat yeniden sağlanmalı. Bunun bugün için tam karşılığı herkes için tam demokrasiyi sağlayacak bir anayasa değişikliğidir" diye konuştu.
 
"Güncel sorunları aşmak için anayasa değişikliği"

Her sıkıntılı dönemde alelacele gündeme getirilen, güncel sorunları aşmaya yönelik bir anayasa değişikliği ya da salt parlamento çoğunluğuna dayanan kısmi bir anayasa değişikliğinden söz etmediklerini vurgulayan TÜSİAD Başkanı, "Gerçek bir toplumsal mutabakat belgesinden söz ediyoruz" dedi.
 
Bu mutabakat belgesinin, birkaç aylık müzakerelerle değil, 1-1.5 yıllık ciddi bir çalışmayla oluşacağına inandıklarını, bu sürenin kimilerine uzun gelebileceğini ifade eden Yalçındağ, "Ancak, bir kez daha hatırlatmak isterim ki, biz, önümüzdeki günlerde kamplaşma tarafları arasında ki çekişmede kimin diğerine üstün geleceğiyle ilgili değiliz. İlgilendiğimiz, dış şoklara karşı dirençli, yönetilebilir, geleceğe olan inancını tazelemiş bir Türkiye'de yaşayabilmek" şeklinde konuştu.
 
Yalçındağ, siyaset sahnesinin aktörlerinin üzerinde güçlü bir toplumsal baskı kurulabilirse mutabakat zemini sağlamanın mümkün olacağını vurguladı.

Anayasa Konvansiyonu girişimi
 
Yılçandağ, anayasa konusunda bir tartışma başlatmak üzere planladıkları Anayasa Konvansiyonu girişiminin ertelenmesine de değindi.
 
Toplantıya 6 sivil toplum örgütünü davet ettiklerini ifade eden Yalçındağ, "Amacımız, sözünü ettiğimiz mutabakat arayışı kapsamında, üzerinde çalışıyor olduğumuz Anayasa Konvansiyonu'na ilişkin, bu kurumların görüşlerini almak ve tartışma sürecini başlatmaktı" dedi.
 
"Kurum başkanları da davetimize olumlu cevap vererek, toplantıya katılacaklarını bildirdiler" diyen TÜSİAD Başkanı, ancak bu girişimi farklı maksatlarla ilişkilendiren çevrelerin süreci gölgelemeye çalıştığını söyledi.
 
Yalçındağ, "Biz de kurum başkanları ile yaptığımız istişareler sonunda, Anayasa Konvansiyonu önerimizin bütünlüğünün korunması ve gölgelenmemesi için görüş alışverişini yakın bir gelecekde gerçekleştirmeyi planladık" dedi.
 
Yalçındağ, önerdikleri konvansiyonu şöyle anlattı:
 
- TBMM Başkanı'nın önderliğinde
- Meclis'te yer alan tüm partileri, yüksek yargı organlarından temsilcileri, akademisyenleri, sivil toplum kuruluşlarını kapsamakta
- Laikliğin hem toplumsal ilişkileri hem de birey haklarını düzenleyen hukukun, temeli olduğunun bilinciyle, daha ileri bir demokratik standardı yaratmak için çalışacak
 
Daha sonra sözü toplantının onur konuğu olan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş aldı. Derviş, sadece ekonomik konularda konuştu.

Anayasa Konvansiyonu ertelendi

Toplantıda Anayasa değişikliği tartışmalarının sağlıklı bir zeminde sürdürülmesine ilişkin girişimler ve bu konuda oluşturulacak işbirliği alanlarının da konuşulması öngörülüyordu.
 
Bu amaçla, TOBB, Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve TİSK, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısına çağırıldı. Ancak işçi sendikalarından gelen yanıt "zamanlama doğru değil" oldu.
 
Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, bu konjöktürde yeni anayasa çalışması başlatılmasını doğru bulmadığını söyledi ve toplantıya katılmayacağını açıkladı.

Hak-İş Başkanı Salim Uslu ise, daha önce yine sivil toplum kuruluşları tarafından çalışmalar yapıldığını hatırlattı ve "Yeni bir girişime gerek yok. Önceki çalışma tamamlansın" dedi.
 
Yeni anayasanın uzlaşmayla hazırlanmasında ısrarcı olan TÜSİAD ve TOBB da yeni "anayasa konvansiyonu" girişimini kısa süreliğine erteledi.
 
Ertelemenin gerekçesini CNN TÜRK'e açıklayan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Ankara'daki siyasi durum nedeniyle yanlış anlaşılmaktan kaygı duyduklarını, bu nedenle yeni anayasa girişimini TÜSİAD ile birlikte kısa süreliğine ertelediklerini" söyledi.
 
Derviş: "Sendikacı arkadaşlarla buluşmak güzel olurdu"
 
UNDP Başkanı Kemal Derviş, toplantıya sendikacıların katılmamasıyla ilgili olarak, "Sendikacı arkadaşlarla buluşmak güzel olurdu ama bu konuyu (toplantıya neden katılmadıklarını) hiç bilmiyorum" dedi.

Derviş, "Ben sadece ekonomi üzerine, bu konunun katiyen dışına çıkmayan, siyasi konulara hiçbir şekilde girmeyen bir sunum yapmayı kabul ettim" açıklamasında bulundu.

cnnturk.com



Bu haber 464 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,961 µs