önünü mü açtı? | " /> önünü mü açtı? | "/>

En Sıcak Konular

İrlanda Türkiye'nin önünü mü açtı?

17 Haziran 2008 17:31 tsi
İrlanda Türkiye'nin önünü mü açtı? Prof. Dr. Dedeoğlu, AB Lizbon Antlaşması’nın İrlanda’da reddedilmesiyle, AB’yi ileriye taşıyacak bir anlaşmanın tüm üyeleri kapsayamadığı bir durumun ortaya çıktığını ama buna dair getirilebilecek çözümlerin Türkiye'ye yarayabilceğini s

ABHaber: Sayın Dedeoğlu, İrlanda'da Avrupa Birliği Lizbon Antlaşması’na sandıktan "hayır" çıkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Prof. Dr. Beril Dedeoğlu: İki bakımdan önemli bir gelişme. Birincisi, AB’ni ileriye taşıyacak bir anlaşmanın tüm üyeleri kapsayamadığı bir durum ortaya çıkmış oldu. Bu, bir yandan Nice Antlaşmasına geri dönülemeyeceğini, ama yeni bir antlaşma hazırlanamayacağını; öte yandan Lizbon Antlaşması’nın da ortadan kadük olmasının gerekmediği bir krize işaret ediyor. İkincisi ise, referandum olgusunun siyaseten hem en demokratik, hem de en tehlikeli tercih sistemi olduğunu göstermesi. Diğer bir ifadeyle, 4,2 milyonluk bir ülkenin 450 milyonluk AB kaderini belirleyebilmesi mümkün gözükmüştür.

ABHaber: Sayın Dedeoğlu, Avrupa Birliği ile AB vatandaşları arasında bir iletişim ve bilgi eksikliği olduğuna inanıyor musunuz? Sizce bu durum İrlanda’nın “hayır”ında ne kadar etkili oldu?

Prof. Dr. Beril Dedeoğlu: AB vatandaşlarının bir kısmı, Brüksel mekanizmalarından son derece uzak ve yeterince katılımcı bir siyasal davranış sergilemiyor; bir kısmı ise fazlaca müdahil ve AB içindeki siyasal-ekonomik mücadelelerden yılmış durumda. Her iki eğilim de AB’den uzaklaşmaya yol açan sonuçlar doğuruyor. İrlanda, bunca zaman kalkınmalarına, siyasal istikrarlarına hizmet eden AB’nin bundan sonra daha bütünleşmiş olarak kendilerine ek bir yarar getirmeyeceğini düşünmüş olabilirler. Kendi sistemlerinin daha demokratik, daha iyi işleyen bir sistem olduğunu ve Brüksel’e daha fazla bağlanmayı gerektiren her durumun İrlanda’ya katkı değil dert getireceği hesaplanmış olmalı. Kişi başına milli gelir 22 bin dolara çıktıktan sonra, bu tür bir eğilim sergilemenin lüksü yaşanmış denebilir. Bu arada İsveç ve Avusturya’da da AB’den çıkma tartışmaları yapıldığı düşünülürse, çok gelişmişlik ile AB arasında ters orantı oluşuyor denebilir.

ABHaber: Sayın Beril Dedeoğlu, Lizbon Antlaşması’nın İrlanda’da reddedilmesinin ardından AB'de "İki vitesli Avrupa" tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce AB bundan sonra yoluna farklı şekillerde mi devam etmek zorunda kalacak?

Prof. Dr. Beril Dedeoğlu: İki olasılık görünüyor. Birincisi, üye ülkelerin anlaşmayı onaylama sürecine devam edilir ve “hayır” diyenlere yeniden oylama yapma imkanı tanınır. İrlanda tek kalırsa, bu daha yüksek bir olasılık halini alır. Bununla birlikte Anlaşmanın yürürlüğe girmesi uzunca bir zaman alabilir. İkinci olasılık, anlaşmayı onaylayanlar-onaylamayanlar ayırımına dayalı ikili bir yapı ortaya çıkabilir, bu ikili yapının karşılıklı ilişkileri de muhtemelen Konsey kararlarıyla ya da “tek senet” gibi mekanizmalarla düzenlenir.

ABHaber: Sizce, İrlanda'daki referandum sonucu genelde AB genişleme sürecini, özelde de Türkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakere süreci tehdit edecek midir?

Prof. Dr. Beril Dedeoğlu: Türkiye’nin üyeliği en iyi ihtimalle 20 yıl alacağından, doğrudan bir olumsuzluktan söz edilmesi zor. Eğer Birlik resmi ya da fiili bakımlardan iki vitesli bir AB’ye yönelirse, bu Türkiye’nin bütünleşmesini kolaylaştırır, Türkiye karşıtlarına da bir çözüm sunmuş olabilir.

ABHaber: Sizce sonuç sadece İrlanda’ya mı özgüdür? Yani Lizbon Antlaşması başka ülkelerde de referanduma götürülseydi benzer sonuçlar ortaya çıkar mıydı?

Prof. Dr. Beril Dedeoğlu: Fransa’nın referanduma sunduğu Birlik Antlaşması’nın kıl payı kabul edilmesi, Anayasal Antlaşma’nın ise Hollanda’daki gibi reddedilmesi örnekleri, benzer durumun Fransa, Avusturya, İsveç, Danimarka, Hollanda, hatta belki Belçika’da bile ortaya çıkacağını düşündürüyor. Bu nedenle üye ülkelerin bütüne yakını Lizbon Antlaşmasını halkoyuna değil parlamentolarına sunma kararı almışlardı.

ABHaber: Sayın Dedeoğlu, gerek Fransa ve Hollanda’dan gerekse de İrlanda’dan gelen “hayır”lar sonrasında AB’nin çıkış yolu nedir?

Prof. Dr. Beril Dedeoğlu: Bu soruya iki yerden bakılabilir. Birincisi, iç mekanizmada çoğunluğun kabul ettiği düzenlemenin yapılmasını sağlama kapasitesidir. Bunun başarılabileceğini ve aslında hali hazırda mevcut olan farklı bütünleşme biçimleriyle devam edileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla belki ortaklığın ortaklık kurumlarında düzenlenip, antlaşmalarda ısrar etmeme yönünde bir gelişme denenebilir. Kısacası AB, “ne için” varolduğunu yeniden tanımlamak zorunda. İkinci bakış yeri, AB’nin küresel varlığına yönelik. Bu noktada AB “neye karşı” var olduğunun adını koymak durumunda kalabilir. Hangi güçler dost, kimlerle ittifak yapılacak ve kimler “öteki” olacak sorularına ortak yanıt bulmadan AB’nin geleceğinde daha çok kriz yaşanabilir.

ABHaber: Sayın Beril Dedeoğlu, İrlanda'daki gelişme, AB karşıtı eğilimleri güçlendirici bir etkiye sahip olabilir mi?

Prof. Dr. Beril Dedeoğlu: AB karşıtlarını cesaretlendirebilecek ve daha görünür kılabilecek bir durum. Bununla birlikte, belki AB taraftarlarının da Birlik yararları konusunda daha anlamlı siyaset üretmeleri söz konusu olabilir.

ABHaber: Sizce gelinen noktada AB’nin Nice Antlaşması ile yoluna devam etmesi mümkün müdür?

Prof. Dr. Beril Dedeoğlu: Hayır, zira Nice Antlaşması sayısı artan ve artacak olan AB üyelerinin karar mekanizmalarına katılımları, karar alımının adil, paylaşımcı ve hızlı olması ile kurumlar arası yetki paylaşımları konularında şu andaki ihtiyaçlara yanıt vermekten uzak.

abhaber.com/Erkan Akdemir



Bu haber 606 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,901 µs