En Sıcak Konular

Bir günde iki sansür itirafı !

15 Haziran 2008 14:27 tsi
Bir günde iki sansür itirafı !
Vakit gazetesi yazarı Ali Karahasanoğlu, Hürriyet gazetesinin farkında olmadan itiraf ettiği iki sansürü yazdı. İşte Ali Karahasanoğlu'nun köşe yazısı...

Ali Karahasanoğlu / Vakit

Hürriyet'ten bir günde iki sansür itirafı...

Aman Allah’ım, insanlar bu kadar da mı acze düşebilirler.. Bu kadar da mı utanç dolu tavır sergileyebilirler? Allah kimseyi, Hürriyet’teki arkadaşların durumuna düşürmesin! Genel yayın yönetmenleri yazıyor: “Bize de geldi o resimler, yayınlamama kararı aldık!”

İyi halt ettiniz. Utanmadan bir de söylüyorsunuz!

Allah, işte böyle konuşturuyor insanları!..

Bu vesile ile, biz de tesbitimizi yapalım: Demek ki sayın Hürriyet okuyucuları.. Sizin gazetenizde okuduğunuz haberler, aslında Ertuğrul Özkök’ün “yayınlanabilir” havalesi yaptığı haberlerdir.

Demek ki bir de; Özkök’ün “yayınlamama, halktan gizleme, okuyucudan saklama kararı aldığı” haberler vardır. Ve o haberler, 500 bin Hürriyet okuyucusunun ruhu bile duymadan, kullanılmayıp, çekmeceye konulmaktadır!..

Bu gerçeği, bir kenara büyük harflerle yazın. Sansürcü kafayı, büyük puntolarla hafızanıza nakşedin. Unutmayın, unutturmayın; “Hürriyet tüm haberleri değil, işine gelen haberleri yayınlar!”

Bu bir!

İki; bu sansürcü kafalar, kendilerinin gizlemek istedikleri haberleri yayınlayan gerçek gazetecileri/halkın haber alma hakkı çerçevesinde cesur ve dürüst gazetecilik yapanları da, suçlu gibi gösterirler!..

Nasıl?

“Yayınlamama kararı aldığımız o resim, aslında gayet normal bir resimdir. Haber değeri olmadığı halde, birilerine zarar vermek için yayınlanmıştır” diyerek..

Neymiş normal olan resim?

Kendilerinin uzun uzun görüşüp; “yayınlarsak patron zarar görür” diye karara varıp, sonuçta “Yayınlanmasın, çekmeceye atılsın” dedikleri, halktan gizlemek için özel çaba sarfettikleri bir resim.. “Ağlama Duvarı’na gidip, orada musevilerin dini ritüellerini icra eden üst düzey bürokratı görüntüleyen” resimler..

Dikkat buyrun, Ağlama Duvarı’nın bulunduğu mahalle gidip, orada kültürel bir gözlemde bulunmakla ilgili olarak, hiç kimseye, hiç kimsenin bir eleştiri getirdiği yok. Resimi; haber yaptıran unsur; elin duvara dayandığı görüntü!

Bir hatırlatma: 1997’de Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, aynı yere gitmiş, başına bere takması istendiği için, Ağlama Duvarı’nın bulunduğu mahalle girmemiş! Karadayı ne düşünmüş bilemem. Ama ben, Karadayı’nın hassasiyet gösterdiği konunun, İlker Başbuğ örneğinde, başa takılan şapka ile aşılabileceğini düşünüyorum. Bu çerçevede Başbuğ’un başına taktığı şapkaya itiraz etmiyorum.. Ama lütfen, musevinin yaptığı gibi, eli duvara koymak da ne oluyor? Dahası, o fötrlü musevi ile verilen görüntü?

Bürokratımız çıkıp söylesin, Türkiye’deki binlerce camiden hangisinde, cami cemaatinden sakallı birisi ile benzer fotoğrafı var? Tarihi camilerden hangisini ziyaret edip, cemaatten birisi ile benzer bir fotoğraf çektirmiş?

Bürokrat kendini savunamıyor, iş genel yayın yönetmenine düşüyor.. O da, kendisini akıllı, cümle alemi aptal sanıyor olmalı ki, ibadet anlamındaki hareketlerin tekrarlanması ile, bir ibadet mahalline turistik amaçlı ziyareti birbirine karıştırarak takdim ediyor.

Bu konudaki son cümlemizi söyleyip, noktayı koyalım: “Mescid-i Aksa’ya gidip etrafa bakmakla, Ağlama Duvarı’na gidip el sürmek aynı şeyler değil beyim. Birisinde etrafa bakıyorsun, diğerinde oradakilerin yaptığını yapıyorsun.”

Özkök’ün hem sansürcülük yapıp, hem de üste çıkma girişimi bununla kalsa yine iyi..

Alın size, “devlet gazetesi”nden bir sansür haberi daha!

Hürriyet gazetesinden Enis Berberoğlu yazıyor.. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün, Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ ile görüştüğü haberinin kendilerine de geldiğini, Paksüt’ü aradıklarını, ancak inkar edildiğini söylüyor.

Ve sonuçta da, Hürriyet o haberi de okuyucuya değil, çekmeceye göndermiş!

Taraf gazetesinde yayınlandıktan sonra, Berberoğlu şimdi, gerçeği anlatıyor..

İşe bakın, bir günde iki sansür itirafı!

Ne biçim bir gazetecilik bu, söyler misiniz?

Paksüt yalanladı ise, onun da cevabını habere ekleyerek veremez miydiniz? Niye vermediniz?

Çünkü halkın bilmesini istemediniz değil mi?

Halktan gizlediniz.

Haber anlayışınız, işte bu sizin!

Sonuçta da, Paksüt hakkındaki iddia değil, Paksüt’ün size verdiği bilgi yalan çıktı..

Kimbilir belki de, Enis Berberoğlu “Bu haberi yapalım” demiştir, devletin temsilcisi konumundaki Özkök kullandırmamıştır haberi..

Ertesi günü Taraf haberi patlatınca da, bu sefer Berberoğlu açıklamak zorunda kalmıştır gerçeği!

İşin daha da vahim bir boyutu var.. Doğan grubu gazetelerine bakın; dört koldan Paksüt’ü savunmaya geçmişler.. Normal bir görüşme imiş de, gizem katılmış da... Falanmış filanmış.

İşlerine gelince, “Gazeteci şüpheci olur” diyorlar. Sonra geliyorlar; yapıldığı tarihte gizlenmiş olan bir görüşmeyi, kamuoyunun önünde yapılmış gibi sıradan göstermeye çalışıyorlar!

Affedersiniz beyler, bu sonsuz güveniniz nereden kaynaklanıyor!

Devlet gazeteciliği yapmaktan mı? Size, “Böyle haber yapacaksınız, böyle köşe yazısı yazacaksınız” dediler de onun için mi bunları yazıyorsunuz!

Nereden biliyorsunuz, o görüşmede politika konuşulmadığını?

Nereden biliyorsunuz da, Paksüt’ün avukatlığını yapıyorsuuz?

Sansürle, ısmarlama haberle gazetecilik olmaz beyler! Gerçek yüzleri ortaya çıkaran Vakit varken, hiç olmaz!

 


 



Bu haber 600 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,693 µs