En Sıcak Konular

Yeni Türkiye'ye yeni siyaset gerek!

14 Haziran 2008 10:29 tsi
Yeni Türkiye'ye yeni siyaset gerek! Radikal gazetesi yazarı Erol Katırcıoğlu Türk-Yunan dostluk derneklerinin etkinliğine dair gözlemlerinden siyasete dair bazı sorgulamalar yapıyor. Katırcıoğlu diyor ki, yeni bir zihniyet gelişiyor toplumda fakat bunu neden siyasette göremiyoruz? Gerçekten

Erol Katırcıoğlu/Radikal

Değişimin yönü

1999 Marmara depremi birçok insanın ölümüne yol açan bir ‘doğal’ felaketti. Ama bu doğal felaket bir ‘yalan’ın ortadan kalkmasını da sağladı. Türklerin ve Yunanlıların düşman oldukları yalanının. Her iki tarafın milliyetçi iddialarının aksine Türkiye ve Yunanistan halkları birbirlerine ‘düşmanca’ değil, aksine ‘dostça’ duygular besliyorlarmış meğerse. 1999 Marmara depreminin de üç ay sonraki Yunanistan depreminin de ortaya koyduğu gerçek buydu. Bu gerçeği izleyerek kurulmuş Türkiye Defne ve Yunanistan Yeni Defne Dernekleri’nin geçen hafta Aydın, Kuşadası, Samos ve Fourni’de dört gün süren Türk-Yunan Dostluk Festivali’nin yedincisinde de bu dostluk ve barış duyguları bir kere daha yaşandı. Festivalle ilgili bir çok şey yazılabilir tabii ki. Katılan gazeteci ve yazar arkadaşlar zaten bunu yaptılar da. Ben burada yalnızca Aydın’daki Leman Sam ve Yunanlı sanatçı Pantelis Thalassinos’un verdiği konserle ilgili bir gözlemimi özetlemekle yetineceğim.

İnanması zor bir genç nüfusun katıldığı kalabalık konserde gözüme ve kulağıma takılanlar, son zamanlarda Türkiye’nin başka yerlerinde de gördüğüm bir zihniyet değişikliğinin işaretleriyle doluydu. Bu zihniyet, ne Yunan düşmanlığına, ne de sen Alevisin, Kürtsün, başörtülüsün gibi ayrımcı fikirlere prim veren bir zihniyetti. Leman Sam’ın kâh duygulu, kâh eğlendiren, kâh düşündüren güzel şarkılarıyla coşan, birlikte oynayan, birlikte gülen bu insanlar kanaatimce yeni Türkiye’nin yeni insanlarıydılar. İngilizce olarak Yunanlılara “Bir daha gelin, sizleri bekleriz” diyebilen, Yılmaz Güney’in adı geçince alkış yağmuru yağdıran, Kürtçe ezgili şarkılarla birlikte oynayan, ‘Sarı Gelin’de gözleri dolan yeni bir insanlık. Abartıyor olabilir miyim? Olabilirim tabii ki. Belki benim ima ettiğim kadar yaygın bir duruma tekabül etmiyor olabilir bu gözlemler. Ama bu olasılığa rağmen yine de o gece gördüklerim ve işittiklerimin böyle bir zihniyet değişimiyle ilgili olduğunu söylemek mümkün.

Peki ya siyaset? Ya da siyasetçilerimiz? Bu insanların duygularına, düşüncelerine ya da umutlarına seslenebilecek siyaset ya da siyasetçilerimiz var mı bizim? Sanırım bu soruya olumlu yanıt vermek zor. Bence bugünün Türkiye’sinde bu insanların zihniyetlerini kavrayacak, onların taleplerini parlementoya taşıyacak bir siyasetin olmadığı açık. Zaten nasıl olsun ki? Neredeyse siyaset denince yalnızca ekonominin konuşulmasını anlayan gerçek siyasi konuları siyasetin dışında tutan bir siyaset ve devlet anlayışı oldukça, bu nasıl olsun ki? Bir zamandan beri yaşadığımız sıkıntıların kaynağı da bence bu. Değişen topluma uygun bir siyaset ve devlet anlayışının oluşamaması. İşte son bir-iki yıldır yaşadığımız sistem depremleri de artık bu tuhaf durumun açığa çıkmasını sağlıyor. Sistem kendi değişmezlerine sımsıkı sarıldıkça, değişmeyi sağlayacak siyasete sınırlar koydukça kendisinin de içinde bulunduğu sistemin de değişim potansiyelini artırıyor. Aydın’da ya da Türkiye’nin herhangi bir başka yerinde gördüğümüz insanlar da aslında bu potansiyeli taşıyan insanlar. Başkaları değil.

Dolayısıyla Çetin Altan’ın dediği gibi ‘Enseyi karatmayın!’ Bu ülke daha nice sürprizlere gebe. Kimbilir.



Bu haber 339 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,746 µs