İran istihbaratı Pentagon’a mı sızdı?

Görev süresinin dolmasına yedi ay kalan Başkan Bush Avrupa’yı son kez ziyaret etti. Bu ziyaretinde özellikle Alman Başbakan Angela Merkel’le yaptığı görüşme öne çıkıyor. Bush ve Merkel’in İran vurgusu ziyaretin aslında ne için yapıldığı ile ilgili bizlere önemli bir fikir verebilir.

Bush’un şu sözlerine dikkat: Ziyaretimi benden sonra gelecek Başkan’ın İran’ı engellemeye yönelik politikalarına zemin hazırlamak için gerçekleştirdim.

Geziden ve söylenenlerden yola çıkarsak ABD ve AB, İran’a yönelik yaptırımlarda tamamen uzlaşmış durumda. Elbette orta noktaya önceki pozisyonlarından geri adım atarak geldiler. ABD, İran’a yönelik “askeri operasyon dahil tüm seçenekler” söylemini yumuşatırken, AB “İran’a yönelik sert yaptırımları engelleme” pozisyonunu bırakmışa benziyor. Yani ABD’li Cumhuriyetçilerle Demokratlar ve Avrupa Birliği, İran’a yönelik politikada şu noktada uzlaşıyor: “İran silah kullanılmadan durdurulmalı. Ama en sert ekonomik ve diplomatik yöntemlerle…”

Yani mesele Obama’nın söylediğine geliyor. Zaten AB-ABD zirvesinden çıkan en net sonuç da ortada: AB Güvenlik ve Dıilişkiler Yüksek Temsilcisi Solana’nın 15 haziranda İran’a sunacağı paket kabul edilmezse, Tahran’ın Avrupa bankalarındaki paraları “bu paralar teröre ve nükleer silahlanmaya katkı sağlıyor” gerekçesiyle bloke edilecek. Iran buna karşı önlem almak için Avrupa’daki 35 milyar doları bulan mevduatını geri çekme kararı aldı.

Şimdi söylediklerimizi toparlayalım: ABD ve AB, İran’a yönelik sert yaptırımlarda anlaştı. İran çembere alınmaya çalışılacak. Ekonomik tecrit uygulamaya sokulurken, İranlı diplomatların seyahatlari bile sınırlanacak.

Dost istihbaratı!

Öte yandan İran, bu baskıya direnmeye çalışıyor. Sadece parasını geri çekme kararı almıyor, Ahmedinecad Batı’yı eleştirmeye de devam ediyor. İran lideri dün yaptığı konuşmada ilginç bir ayrıntı veriyor. “Çok güçlü bilgilere dayanarak söylüyorum. ABD Başkanı geçen yıl bu zamanlarda komutanlarıyla İran’a yönelik bir saldırıyı tartıştı. Bush, havadan saldıralım dedi, komtanları karşı çıktı. Bush daha sonra füzeyle vuralım dedi, komutanları yine karşı çıktı.”

Ahmedinecad’ın bu sözlerinde ilginç ayrıntılar gizli. Elbette en önemlisi Bush’un komutanlarla İran’a saldırı konusunda bir toplantı yapmış olması. Bu sürpriz olmasa gerek. Ancak ikinci önemli ayrıntı da şu: Ahmedinecad’ın bu bilgiyi “çok güçlü kaynaklardan” aldığını söylemesi. Bu çok güçlü kaynaklar ne olabilir? İstihbarat mı? İran istihbarat örgütü Pentagon’a mı sızdı? Belki de… Ama bu sadece bir ihtimal, hatta küçük bir ihtimal. Biz daha yüksek bir ihtimali Beyaz Saray’dan Ahmedinecad’ın bu iddiasını yalanlayan bir açıklamanın henüz gelmediğini belirterek dile getirelim: İran Cumhurbaşkanına bu bilgiyi, Ahmedinecad’ı Bush ekibinin ne kadar ciddi olduğu konusunda uyararak nükleer programını batıya açma konusunda ikna etmeye çalışan üst rütbeli bir dost Avrupalı vermiş olabilir.