TBMM'ye son uyarı | " /> TBMM'ye son uyarı | "/>

En Sıcak Konular

Darbeye karşı TBMM'ye son uyarı

13 Haziran 2008 11:46 tsi
Darbeye karşı TBMM'ye son uyarı TBMM Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımadığını ilan etmeli, hem de yürütme ve idareye bu kararı yok sayma emri vermeli.

Mustafa Erdoğan/Star

Bu bir darbedir

Geçen yazımda artık bir mahkeme olarak nitelendirilemeyecek olduğunu belirttiğim ‘Anayasa Mahkemesi’nin anayasa değişikliğini iptal eden ve yürürlüğünü durduran son kararı, daha önceki mahut ‘367 kararı’yla birlikte düşünüldüğünde, Türkiye’nin rejimiyle ilgili olarak yepyeni bir durumla karşı karşıya olduğumuz açıktır. Bu bir darbedir.

‘Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’nın açıkça kendisine yasakladığı yetkileri kullanmak ve Meclis’in tali kurucu iktidar yetkisini gasbetmek suretiyle yaptığı şey, aslında Anayasa’nın kendisini iptal etmektir. Bu durumda artık ‘Anayasa Mahkemesi’nin kendisi de ‘anayasal’ bir organ olmaktan çıkmış ve de facto egemen haline gelmiştir. Bu ‘yargı darbesi’nin Anayasa’nın askeri bir cunta tarafından yürürlükten kaldırılmasından özünde bir farkı yoktur. Askeri darbe kaba kuvvete dayanırken, bu darbe resmi mahkeme görüntüsünün saygınlığının kötüye kullanılmasına dayandırılmıştır. Bu biçimsel fark dışında, her ikisinde de sonuç aynıdır: Anayasal düzen ortadan kaldırılmıştır.

Yeni fiili rejimi ‘yargı diktatörlüğü’ olarak tanımlayabiliriz. Bu rejimde ‘kuvvetler ayrılığı’nın yerini artık ‘kuvvetler hiyerarşisi’ almıştır. Bu hiyerarşinin tepesinde resmi adıyla Anayasa Mahkemesi yer almaktadır. Bu sistemde, demokrasi teorisi açısından artık bir ‘parlamento’ olarak adlandırılmasına imkán olmayan TBMM de bir ‘danışma meclisi’ne dönüşmüştür, tıpkı askeri darbe dönemlerinde olduğu gibi.

Bu yeni rejimin kaderi de bir yandan Avrupalıların öbür yandan da TBMM’nin benimseyeceği tutuma bağlıdır. Çünkü, demokratik siyaset imkánının ortadan kalktığı bir devlet hem Avrupa Konseyi üyeliği hem de Avrupa Birliği üye adaylığı ehliyetini kaybetmiş demektir. Onun için, Avrupalıların bu durumun gerektirdiği şekilde tavır almaları gerekmektedir.

TBMM’ye gelince, onun da bu darbe girişimini çeşitli şekillerde etkisiz kılma imkánı vardır. Çünkü, böyle bir rejim krizinde, bir olağanüstü durumda halk adına inisiyatif almaya yetkili olan yegáne organ Meclis’in kendisidir. Meclis ilk olarak, ‘Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını tanımadığını göstermek üzere hem kamuya hitap eden bir deklarasyon yayımlayabilir, hem de yürütme ve idareye bu kararı yok saymaları emrini verebilir. Eğer bunu yapamıyorsa, anayasal düzenin restorasyonunu sağlayacak bir ‘kurucu meclis’ oluşturmak üzere bir an önce halka gitmesi gerekir.

Bu noktada, Meclis içindeki muhalefetin bu meselede alacağı tutum son derece önemlidir. Açıktır ki, muhalefetin ‘Anayasa Mahkemesi’nin kararını desteklemesi ‘kendi bindiği dalı kesmek’ olur. Çünkü, son kararıyla ‘Anayasa Mahkemesi’ aslında iktidar çoğunluğunu değil, doğrudan doğruya Meclis’in kendisini hedef almış ve onun yetkisini tanımadığını ilán etmiştir. ‘Artık yasakoyucu da anayasa koyucu da Meclis değil benim’ demiştir. Bu yargı darbesine sessiz kalarak koltuklarında oturmaya devam edenler demokratik meşruluklarını yitireceklerdir.

Bu iptal kararından sonra siyasi aktörlerin yanında Mahkeme’nin sürekli azınlıkta kalan iki üyesinin de yapması gerekenler vardır. Onların yerinde ben olsam şöyle düşünürdüm: ‘Madem ki, burada kararlar, neredeyse hiç şaşmaksızın, hep çoğunluğun ideolojisi doğrultusunda çıkıyor ve hukuk bu çoğunluğu hiç ilgilendirmiyor; o zaman bizim burada durmamız bir tek şeye, bu durumu meşrulaştırmaya yaramaktadır. Bu durumda ahlaken en doğru olan istifa etmektir.’



Bu haber 430 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,892 µs