Şimdi Alevi açılımının tam zamanı

12 Haziran 2008 16:49 tsi
Evet, sırası değil diye düşünebilirsiniz fakat tam aksine AK Parti’nin Alevi açılımının tam sırası… Bunun iki nedeni var. Birincisi “sırası değil” demenin sebebi ile ilgili: Darbeyi engellemek için.İkincisi AK Parti’nin içind

Kapatma davaları ve Anayasa Mahkemesi’nin Meclis’in yetkilerini gasp eden son kararıyla yargı darbesinin içinden geçtiğimiz şu sıralarda “AK Parti’nin Alevi açılımı yapmasının ne zamanı, ne de buna gücü ve ilgisi var” denilebilir…

Fakat tam aksine darbeye direnişin en önemli yolu buradan geçiyor ve şimdi tam zamanı…

Bunun iki sebebi var. Birincisi Başbakan’ın danışmanlığı görevinden şu nedenlerle ayrılan Alevi milletvekili ve AK Parti’nin ‘Alevi açılımının’ mimarı Reha Çamuroğlu’yla ilgili:

 “Alevi açılımına ilişkin girişimlerine Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile bazı milletvekillerinin gösterdiği yaklaşımdan rahatsız olduğunu belirtti. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bazı açıklamalarının da kendilerini düşündürdüğünü ifade eden Çamuroğlu, son olarak İstanbul Müftüsü Mustafa Çağırıcı ile Elazığ Karakoçan'da yaşanan ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile milletvekili Fevzi İşbaşaran'ı karşı karşıya getiren olayın kendisini tavır almaya zorladığını kaydetti.”

Çamuroğlu bu şikayetlerinin tümünde haklı. Özellikle de Bakan Cemil Çiçek ve Beşir Atalay mevzularında… Fakat yine de Çamuroğlu AK Parti’nin Alevi açılımı için doğru isim değildi. Değildi, çünkü Çamuroğlu’nun Alevi toplumu üzerinde etkileyici, inandırıcı bir intibası yok. Dolayısıyla bu AK Parti’nin açılımının gücünü kıran bir etken.

İşte bu nedenle daha güçlü bir şekilde ve devamını da taşıyan daha derin bir açılım daha etkili sonuç verir.

Açılımın tam zamanının olmasının bir diğer nedeni Çamuroğlu’nun danışmanlık görevinden çekilmesinden çok daha önemli. O da darbeyi engelleyecek olan en önemli kesimin Aleviler olması…

Nasıl mı?

AK Parti önümüzdeki seçimde istediği kadar çok oy alsın- ki Kürt meselesindeki politikasından dolayı daha az alacağa benziyor- CHP ana muhalefet partisi olma konumundan mahrum olacak kadar zayıflamazsa yapabilecek çok bir şey yok…

Yani AK Parti’nin güçlenmesinden çok CHP’nin zayıflaması gerekiyor. Çünkü CHP ana muhalefet olduğu sürece onun istemediği hiçbir yasanın, değişikliğin, reformun uygulanma şansı yok…

Çünkü CHP parti değil; devletin aygıtlarından biri… Fakat CHP’ye verilen her oy ona “parti görüntüsü” veriyor. Dolayısıyla CHP’nin kaybedeceği her oy onun parti olmadığı, devletin topluma karşı çalışan partisi olduğu gerçeğini daha da berraklaştıracaktır.

İşte tam da bu noktada Alevilerin kendilerini de ezen, yok sayan, eziyet eden Kemalizm’den bağlarını kopararak, “gerçek Alevi olarak”, özgürleşerek CHP’ye oy vermemeleri gerekiyor.

Bu hem Aleviler için, hem de darbe tehlikesiyle karşı karşıya, faşizmin eşiğinde olan tüm Türkiye için faydalı… Kendileri için faydalı çünkü Alevilerin yaşadığı sorunların temeli CHP'nin 'gizli egemenliği'dir.

Dolayısıyla Aleviler CHP’ye oy vermedikleri vakit, CHP, Türkiye’yi dünyadan koparmak isteyen, hükümdarlığını devam ettirmek niyetindeki elitist büyük sermaye ve bürokrasiden başka destekçisi kalmayacak…

CHP ve ideolojisi tüm dünyada ve Türkiye’de yalnızlaşıyor; meşruiyet kaynaklarını yitiriyor. Şuanda Aleviler ve samimi olarak AK Parti’den “şeriat gelecek” gibi temelsiz bir korku duyan orta sınıflar dışında kimse CHP’yi “kerhen” de olsa desteklemiyor; onlardan başka kimse az da olsa toplumsal destek sağlamıyor.

O nedenle önümüzdeki muhtemel bir seçimden önce AK Parti hem demokratik alanın genişlemesi, hem de Aleviler ile CHP’nin arasındaki bu tuhaf bağı koparmak için atacağı daha samimi, daha derin, daha kapsamlı ve daha iyi bir isimle yürüteceği bir Alevi açılımı, şuanda darbeye karşı yürütülecek en önemli yol…

www.iyibilgi.com analiz İlhan Döğüş

Bu haber 1,897 defa okundu.