Obama, Kürtleri korkuttu

12 Haziran 2008 12:12 tsi
Bush yönetimi sayesinde Irak’ta Devlet Başkanı olan Talabani ABD’nin güçlü başkan adayı Obama’ya oğluyla mesaj gönderdi

ABD’de Demokrat Parti başkan adayı Barack Obama’nın Dış Politika Danışmanı Lawrence Korb’dan ilginç açıklama: Obama, ‘Seçilirsem Irak’tan 16 ayda çıkarız’ dedikten sonra Iraklı bir konuk ağırladım.

ASKER VE SİLAH TALEBİ

KORB, gelen konuğun Celal Talabani’nin oğlu Kubat olduğunu söyledi. Kubat Talabani, şu talebi dile getirdi: Irak’tan çekilirseniz, bir miktar askeri güç ve silahınızı Kürt bölgesinde bırakabilir misiniz?

İŞTE TÜRKİYE’NİN ROLÜ

‘KÜRTLER Irak’tan hemen çekilmemizi istemiyor. Bu nedenle diyalog yolu arıyor’ diyen Korb, Türkiye’nin misyonuna da rol biçti: AB üyeliğinizi destekliyoruz. Ama Türkiye, büyük Ortadoğu’ya ait.

Arka Plan...ABD yeni bir döneme hazırlanıyor. Bu dönem ya Cumhuriyetçi McCain ya da Demokrat Obama ile olacak. Obama daha çok gençlerden ve değişim isteyenlerden destek bulurken, McCain muhafazakâr ve askeri olarak güçlü bir ABD hayal edenlerin oylarını alacak gibi görünüyor. McCain’in başkanlığını aşağı yukarı Bush’un ipuçları ile takip etmek olası. Ancak Obama’nın başkanlığı özellikle bizim gibi ülkeler için ne getirir, henüz bir fikrimiz yok. Bu yüzden, “çizgi dışı bir ABD patronu’nun olası etkilerini konuşmak için, Wasington’da, Obama kampanyasının etkin isimlerinden, Illinois senatörünün dış politika danışmanlığını da yapan Dr. Lawrence Korb ile bir araya geldik. Korb, Obama’nın Irak’tan çekilme mesajının Kürtleri telaşlandırdığını söyledi. “Celal Talabani’nin oğlu Kubat 7 Mart’ta bana geldi, çekildiğiniz takdirde Kürt bölgesinde bir miktar askeri güç ve silah bırakmanızı istiyoruz” dedi.

Obama, Kürtleri korkuttu

ABD’nin demokrat başkan adayı Obama’yla temasa geçen Talabani’nin oğlu Kubat, “Çekilirseniz asker ve silah bırakın” dedi

16 AYDA GERİ ÇEKİLME

Obama Irak’tan 16 ay içinde çıkacağını söylüyor. Çektiği kuvvetleri ABD’ye geri mi çağıracak yoksa bir kısmını Afganistan’a mı yerleştirecek?

Afganistan’daki asker sayısını artıracak. Ancak bu askerler Irak’tan gelenler olmayacak. Oraya yeni kuvvetler gönderecek.

Irak’tan çekilirken Irak’ın dağılmamasını hedefleyecek mi?

Çekilirken diplomatik çalışmalar yapılacak. Gördüğümüz kadarıyla Irak’ın çevresindeki hiçbir ülke bu devletin parçalanmasını istemiyor. İranlılar da buna dahil.

Öyle mi? İranlılar Irak’taki Şiileri kendi kontrollerine almak için Irak’ın dağılmasını beklemezler mi?

Hayır, İran Sünni Arap bir grup olan El Kaide’nin güçlenmesinden endişe eder. Bu yüzden Irak’taki grupların birbirlerini dengelemesini ister. Bu yüzden biz bölgedeki devletlerin kendi çıkarlarına uygun hareket edeceklerin ve bunun ABD’nin işine yarayacağını düşünüyoruz.

Iraklılardan beklentiniz var mı? Çekilme safhasında size neyi

garantilemeliler?

Evet, Şii ve Sünniler bizim sonsuza dek orada kalmayacağımızın bilincine vararak kenid aralarında anlaşmalılar. Şu an herhangi bir karar vermek zorunda değiller. Her şeyi biz önlerine koyuyoruz. Bu yüzden geçen seni örneğin PKK meselesinde de pek bir şey yapma taraftarı değillerdi. Biz diyoruz ki, çekilirsek sorumluluklarının farkına varacaklar.

Çekilmenizi Kürtler istemeyeceklerdir. Onlar açısından bir şey değişecek mi?

Evet, Kürtler diğer gruplar gibi değiller. Amerikalıların hemen çıkmasını istemiyorlar. Bu yüzden hararetli bir şekilde diyalog yolu arıyorlar. 7 Mart’ta Celal Talabani’nin oğlu Kubat bana geldi ve “Irak’tan çekilirseniz bir miktar askeri güç ve silahınızı Kürt bölgesinde bırakabilir misiniz?” diye sordu.

KÜRTLER NE İSTİYOR?

Siz ne dediniz?

Şu an böyle bir şey cevaplanmaz. Ama Kürtler bölgedeki güç dengesinin değişmesini istemiyorlar. Bu yüzden bizim garantörlüğümüze ihtiyaç duyuyorlar.

Kürtler ABD boşluğunda Irak’ın bütünlüğüne riayet etmezlerse ne olacak?

Öyle bir şey olmayacak. Irak’taki tüm gruplar Irak’ın bütünlüğü içinde hareket edecek. Biz zaten bölgeden

çekilmiyoruz ki. Bahreyn’de karargâhımız, Kuveyt’te erişimimiz var.

Yani yalnızca “cephe”yi mi bırakacaksınız?

Evet. Biz “orada” olmak istiyoruz ama farklı bir şekilde. Diyalog yollarını tekrar açmak istiyoruz. ABD’nin şu anki stratejilerini korkunç buluyorum. Örneğin Suriye’de bir elçimiz yok, olanları İsviçre elçisi üzerinden öğreniyoruz. Böyle bir şey olabilir mi? Amerika’nın çok sorunu var.

BAŞKAN Bush’u suçlayan rapor

1939 New York doğumlu Lawrence Korb, 1980’de Reagan-Bush seçim komitesinde çalıştı. 1981-85 arası Savunma Bakanlığı’nda müsteşarlık yaptı. Bu dönemde savunma harcamalarının yüzde 70’ini o kontrol etti. 1998-2002 arasında Dış İlişkiler Konseyi’nin başkan yardımcılığını yürüttü. 2005’te American Progress adlı düşünce kuruluşu bünyesinde bir rapor yayınlayarak Bush hükümetini Irak’ı işgal ettiği için suçladı. Halen American Progress’te çalışmalarını sürdürüyor.

TÜRKİYE’YE GELEN İLK ABD’Lİ SİZSİNİZ

“1983’te İncirlik dolayısıyla Türkiye’ye gittim. O dönem Savunma Bakanlığı’nda çalışıyordum. Havaalanına inince iki genç adam yanıma geldi ve “Dışişleri bakanını görmeye gidiyoruz” diyerek beni bir arabaya bindirdiler. Benim “Ama ben savunma Bakanı’nı görmeye geldim” demem fayda etmedi. Dönemin Dışişleri Bakanı Hayrettin Erkmen’e gittik. Bana Amerikan doları ile ilgili bir takım problemleri anlatmaya başladı. “Bu iş beni ilgilendirmiyor, ben Savunma Bakanlığı’nda çalışıyorum” deyince “Önemli değil. Siz Türkiye’ye son dönemde gelen ilk Amerikalısınız!” dedi.

IRAK’ta ‘ABD Askeri gitsin’ tartışması

IRAK’taki askeri varlığının meşruluğu BM yasasına göre 2008 sonundan itibaren sona erecek olan ABD, yeni güvenlik anlaşması için baskı yaptığı Bağdat hükümetinden umduğunu alamıyor. ABD, Irak’taki geleceğini belirleyecek olan askeri varlığını 60 üste tutmak istiyor ancak Iraklı milletvekilleri bu talebe karşı çıkıyor ve adaletsiz bulduklarını dile getiriyor. ABD’nin Irak ile imzalamaya çalıştığı güvenlik anlaşma ülkedeki herkesin gündemine girmiş durumda. Bazı politacılar da yeni anlaşmaya gerek olmadığını ve Irak’ın ABD askerleri olmadan daha iyi olacağını düşünüyor. Başbakan Maliki’ye yakınlığıyla bilinen siyasi liderlerden Sami el Askeri Washington Post gazetesine, “Birçok kişi ihtiyaç duyulmadığını belirterek ABD’lilere hoşçakalın denmesi gerektiğini düşünüyor” dedi.

Türkiye’nin durumu nedir?

Nedir bu sorunlar?

Örneğin önümüzdeki dönemin gücü Çin olacak diyorlar. Çin her şeyi üretiyor. Bu gidişle Çin’den borç alıp Çin’le mücadele için silah mı alacağız? Bizim çok ev ödevimiz var yapmamız gereken. Obama yalnızca şöyle diyor:

Bize bir şans daha verin!”

Obama Türkiye’ye Avrupa’ya mı Ortadoğu’ya mı ait görüyor?

İslam dünyasında iki model var: İran ve Türk modeli. Biz Türk modelini destekliyoruz. Bu yüzden AB üyeliğinize destek veriyoruz. Ama bence

Türkiye “büyük Ortadoğu’ya ait.

Türkiye’nin daha muhafazakâr bir çizgiye girmesi sizi rahatsız eder mi?

Bu, sizin Ortadoğu resminizde bir fark yaratır mı?

Hayır, bence Türkler kendi kararlarını verebilecek bir halk. Bence şu anki Amerikan yönetimini en büyük hatası herkesin onlar gibi olmak istemesini düşünmesi. Herkes istediği gibi olabilmeli.

 

Akşam

Bu haber 591 defa okundu.