Meclis'ten darbeye direniş

11 Haziran 2008 17:37 tsi
Meclis, 411 oyla kabul ettiği türbanla ilgili düzenlemeye sahip çıktı. Erdoğan, Bahçeli ve Ayna, Anayasa değişikliğini iptal eden Anayasa Mahkemesi'ni eleştirirken, Baykal bildik tavrını sürdürdü.

Anayasa Mahkemesi'nin türbanla ilgili Anayasa değişikliğini iptal etmesinin ardından gözler başta Başbakan Erdoğan olmak Üzere dün gruplarını toplayan partilere çevrildi. Başbakan Erdoğan, MHP lideri Bahçeli ve DTP'li Emine Ayna, altına imza attıkları türban düzenlemesini savunurken, CHP yasakçı zihniyetin arkasında durdu. Türban kararına karşı ortak tutum alan liderler, birbirlerine karşı da sert eleştirilerde bulundu.

Başbakan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin kararından sonra sessizliğini ilk kez dün bozdu. "Demokratik hukuk devletinin kimyası bozuldu" diyen Erdoğan, konuşmasında Önemli başlıklara göndermeler yaptı:

MİLLETİN HAREM-İ İSMETİ

"İstiklalimizin sembolü olan bu Meclis, bugüne kadar hiçbir vesayeti hiçbir gölgeyi kabul etmedi. Bundan böyle de kabul etmeyecek. Zira bu Meclis, hür iradesiyle bu aziz milletin kurtuluş destanını yazdı. Burası milletimizin evidir, harem-i ismetidir (kutsal ocağıdır). Bu evin 70 milyon sahibi vardır."

ERKLER ÇATIŞMASI

"Geçen hafta Anayasa Mahkemesi'nden çıkan karar kamuoyunda tartışılmaktadır. Türkiye'nin ne sistem yetmezliği ne de erkler arasında yetki Çatışması yaşamaya tahammülü yoktur. Anayasa'yı göz ardı ederek, Anayasal kurulları görmezden gelerek hareket etmemiz söz konusu olamaz."

'BEN YAPTIM OLDU' OLMAZ

"Kanun koyma yetkisi münhasıran sadece ve sadece seçilmiş meclislere aittir. Anayasa tarafından verilen bu yetkiyi yüce Meclis'ten kimse alamaz. Kimse kendini yasa koyucu yerine koyamaz. Aynı Şekilde Anayasa’mıza göre TBMM de yasama yetkisini devredemez. 'Ben yaptım oldu' anlayışını demokratik rejimler kaldırmaz. Hükümetler yaptığında da, yasa koyucu yaptığında da, yargı yaptığında da kaldırmaz."

YA YARGI YANLIŞ YAPARSA?

"Yasama organı yanlış yaptığı zaman yargıdan döner, olmadı önüne sandık geldiğinde milletten döner. Yürütme yanlış yaptığında yine yargıdan döner, günü geldiğinde hesap günü milletten döner. Peki yargı yanlış yaptığında nereden döner? Bunun tartışıldığını görüyoruz. Sadece yasama ve yürütmenin yanlış yapabileceği düşünülen rejime demokrasi demek mümkün müdür?"

DÄ°KTA REJİMLERİNDE OLUR

"Yasama organI denetime tabidir, yürütme denetime tabidir; hem milletin denetimine hem de yargısal denetime tabidirler. Yargı organlarının kararlarından dolayI eleştiri dışı tutulması beklenemez. Her kurum ve kişi karar ve işlemlerinden mesuldür, bunu taşımaya zorunludur. Bunun aksi -başına buyruk keyfi davrandığı- kapalı dikta rejimlerinde söz konusu olabilir."

MAHKEME İZAH ETMELİ

"Anayasa Mahkemesi bir an Önce 10 ve 42. maddelerle ilgili kararın bilimsel olarak izahını yapmak zorundadır. Anayasa’nın 153. maddesinde belirtildiği gibi, aslında, iptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz, bunu Tayyip Erdoğan söylemiyor, Anayasa söylüyor. Bu kararın hangi Anayasal gerekçelere dayandırıldığı konusunda kamuoyunun tatmin edilmeye ihtiyacI var. Neydi aceleniz, gerekçeleri de hazırlansaydı, Öyle açıklansaydı. Anayasa’nın 148. maddesinde açıkça yapılamayacağı yazıldığı halde hangi gerekçeyle bir Anayasa değişikliğinin esastan görüşülerek karara bağlandığı hususu mutlaka açıklanmalıdır."

HERKESİN MESELESİ

"Bu tek başına ne Şu, ne bu meselesidir. Bu Anayasa’mızda sadece TBMM’ye verilen yasama yetkisi tekelinin korunması, Anayasa’nın bağlayıcılığına ve hukukun üstünlüğüne sadık kalınması meselesidir."

SORUMLUSU CHP

"Bunun baş sorumlusu da bana göre CHP’dir, muhalefet zihniyetidir. Yasama ve yargı erkleri arasında, inatla 'yetki çatışması çıkarma gayretleri' bizi bu noktaya getirmiştir."

TARAF

Bu haber 818 defa okundu.