En Sıcak Konular

ABD-AB-Rusya: Türkiye kararını verdi mi?

11 Haziran 2008 16:57 tsi
ABD-AB-Rusya: Türkiye kararını verdi mi? Amerika Türkiye’nin AB’ye katılımını gerçekten istiyor mu? AB, Ankara’ya gerçekten güveniyor mu? İngiltere ile bu yakınlık ne demek? Moskova ve Londra savaşı ne demek? Soğuk Savaş’taki tercihimiz kim? Zor sorular değil mi? Belki de

Bazen en alakasız görünen noktadan hareket etmek resmi dışarıdan okumak anlamına geldiğinden verimli olabilir. Bu yüzden ABD Başkanı Bush’un Avrupa’ya yaptığı “veda ziyareti”yle başlamak anlamlı olabilir.

İran konusunda AB’yi toparlamak amacını bir yana bırakırsak, Ankara’yı ilgilendiren yönü ile Bush, “Türkiye’yi AB’ye alın. Ankara’nın üyeliğini destekliyoruz” dedi. Ama kerteriz noktamız burası olmasın.

Bu konuşmanın ardından kürsüye gelen ev sahibi ülkenin başkanı da, “Hep bunu söylüyorsunuz ama Türkiye için yapılan bu baskı AB’nin reaksiyonunu çekiyor” mealindeki yanıtı verdi.

Tabii bu halin Başkan Bush ve ekibi tarafından bilinmemesinin imkansız olduğu düşünülürse, yaptığı konuşmanın “Türkiye’ye destek mi, yoksa köstek mi” olduğu tartışılmalı.

ABD, Türkiye’yi “şimdi” gerçekten AB içinde görmek istiyor mu? Bu kritik sorunun yanıtını erteleyip, biraz daha resmin içine girelim. Ama cebimizde dursun.

Kime ne anlatılıyor?

Başbakan Erdoğan'ın Baş Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, İngiltere’de bulunan “Uluslararası Silahlı Kuvvetler Enstitüsü'nde (RUSI)” bir konuşma yaptı.

Dediklerine dikkatle ama kısaca bakacağız ama öncelikle şunu sormak gerekiyor. Davutoğlu şimdi neden İngiltere’ye, hem de Silahlı Kuvvetleri’ne Türkiye’nin dış politikasını anlatıyor?

Bu sorunun da yanıtı “zamanlama, dengeler ve içerikle” ilgili yine. Davutoğlu’nun burada yaptığı konuşmadan köşe taşları alalım;

“Büyük bir savaş sayılan ve 50 yıl süren Soğuk Savaş döneminin ardından dikkat çekici bir değişim olmadı”. Çözümü: Soğuk Savaş sürüyor veya yeniden başladı.

“Bu dönem uzun bir ateşkes dönemi gibi algılanabilir.” Çözümü: Soğuk savaş bitmemişti, mola verilmişti.

“Bu süreç (mola) bir çok olumsuzluk ortaya çıkardı. Türkiye bu olumluslukların merkezinde bulunmaktadır.” Çözümü: Soğuk Savaş’ın tüm cephelerinde biz varız. Daha ileri giderek, tarafların hepsi bizimle birlikte hareket etmek zorunda.

“Türkiye'nin dış politikasındaki bir başka önemli unsuru da komşularıyla sıfır problem esasına dayanan bir politika izlemesi. Bölgemizdeki risklere rağmen komşularımızla ilişkilerimizi geliştirdik" Çözümü: Tüm bu sorunların merkezinde tarafsız “gibi” durmaya çalışıyoruz.

“Türkiye'nin, AB ve ABD ile ilişkileri birbiriyle çatışmayıp örtüşüyor. Rusya ve İslam dünyasıyla ilişkiler de AB ile ilişkilerle uyumlu biçimde götürülüyor. Türkiye'nin dış politikada benimsediği ilkeler, AB değerleri ve NATO hedefleriyle de uyumludur.”

Çözümü: Her iki tarafın, Türkiye’nin bir diğerinin yanına kaymasından endişe ettiğini görüyoruz. Öyle değiliz. İkinizin de aynı ölçüde yanındayız. Rusya ve İslam ülkeleri ile de çatışma noktalarını kontrol ederek iyi ilişkiler sürdürmeye çalışıyoruz ama esasen Batı’nın yanındayız.”

İşte Davutoğlu’nun Türk politikasını anlatışı böyle. Bunu da cebimize koyalım. Ancak şunları da İngiltere notlarına ekleyelim: Başbakan’ın stratejik anlaşma imzalamak için Londra’ya gidişi ve imzalaması, Kraliçe’nin Türkiye ziyareti ile iyice yakınlaşan ilişkiler.

Londra ve Moskova yoksa, soğuk olmaz!

İşte bir başka not: Rusya ile İngiltere arasında Litvinenko ile başlayan kriz, The Economist'in son sayısındaki yazıyla birlikte yeniden alevlendi.

Rusya, İngiltere istihbarat teşkilatı MI-6'nın bir dizi operasyon ve suçlamayla, AB siyasi kuruluşları üzerinde kontrol tesis etme girişiminde bulunduğu ileri sürüldü.

Adının açıklanmasını istemeyen Rus güvenlik uzmanı, “Rusya Polonya ile et ihracatı ve Litvanya ile enerji tedariki sorunlarını çözdü. Londra, Soğuk Savaş dönemi casus hikayeleri ile Rusya hakkında paranoya ve korku salmaya çalışıyor. Moskova'nın, Paris, Berlin ve Roma gibi Avrupa başkentleri ile yapıcı diyalog geliştirmesi İngiltere'yi mutlu etmiyor" diyor!

İddia bu kadarla kalsa iyi; “Londra AB siyasi kuruluşlarındaki önemli mevkilere, hep İngiliz yetkilileri yerleştirerek, Avrupa Birliği'ndeki pozisyonlarını güçlendirmeye çalışıyor. Bu AB'nin dinamitlenmesi anlamına gelir. İngiltere, ortak para, serbest dolaşım ve Avrupa anayasası taslağı dahil, başlıca Avrupa entegrasyonu mekanizmalarına şiddetle karşı çıkıyor".

Oldukça ilginç değil mi? Şimdi bununla beraber, cebimizdekileri çıkarıyoruz. Tablo şöyle oluşuyor. Soğuk Savaş sürüyor. İngiltere ve ABD bir taraf. Aynı zamanda AB’nin güçlenmesini ve Rusya ile yakınlaşmasını istemiyor.

Türkiye ne durumda? Arada derede mi? Yokse tercihini yaptı mı? Stratejik anlaşmalara bakarsanız evet. AB sürecinin iyice yavaşladığı söylemine ve Bush’un “kasıtlı”, alın söylemini hissederseniz yine evet. Ve hatta Rusya’nın Türkiye’nin “iç politik dengeleri”ne müdehale ettiği iddialarını da tabloya eklerseniz… İyi ama AB ne olacak? Ve diğer sorular?

Belki de bunları, yaz sonunda Ankara'dan çıkan bir “karar” belirleyecek!



Bu haber 1,307 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,370 µs