Senato mu yoksa 'ak sakallılar meclisi' iyibilgi" /> Senato mu yoksa 'ak sakallılar meclisi' iyibilgi"/>

En Sıcak Konular

Senato mu yoksa 'ak sakallılar meclisi' 9 Haziran 2008 16:06 tsi
Senato mu yoksa 'ak sakallılar meclisi' Köksal Toptan'ın tamamen anti-demokratik bir yapı olan bir kurumu, anti-demokratik süreçlere bir alternatif olarak teklif etmesi ne kadar makul veya mazur görülebilir? Mümtaz'er Türköne'yle senato üzerine konuştuk. iyibilgi

Senato sistemini biraz açıklar mısınız?

Senato, toplumun seçkinlerinin, aristokratlarının temsil edildiği bir meclistir. 2600 yıllık bir geçmişidir. Latince’de yaşlılar anlamına gelen ‘senec’ kelimesinden türemiş bir kelimedir senato. Yani senato bu ülkenin geleneğinde de var olan ‘aksakallılar meclisi’ demektir. Demokratik bir ülkenin karşısında, siyasal eşitlik prensibinin karşısına toplumun seçkinlerinin yönetme ayrıcalığını yerleştiren bir kurumdu senato…

Halk meclisinin üzerindedir her zaman. Ve sayısal olarak da her zaman meclisin altındadır. Amerikan Senatosu’nda ve 61 Senatosu’nda olduğu gibi. Yani seçkinlerin temsil edildiği bir yasama organıdır senato ve özü itibarıyla demokrasiye aykırıdır.

Türkiye’de 61’de kurulan Senato hangi dengeleri tesis etmek için kurulmuştu?

Bu Senato halka güvensizliğin eseriydi. Eğer halk tekrar karar verirse, Demokrat Parti gibi bir iktidar getirir diye düşündüler ve bunu engellemek için Anayasa Mahkemesi’ni kurdular, Milli Güvenlik Kurulu’nu oluşturdular ve meclisi ikili bir hale getirip senatoyu kurdular. Bütün bunların hepsi aynı mantığın eseridir, hepsi de aynı gerekçeye dayanıyorlar.

Köksal Toptan’ın niçin böyle bir çıkmış yapmış olabilir? Anti-demokratik olan bir kurumun gücünü bir başka anti-demokratik kurumla mı kırmaya çalışıyor?

Anayasa Mahkemesi’nin kullandığı yetki son kararda bir yargı yetkisi değildi; bir ‘yasama yetkisi’ kullandı! Bir mahkeme gibi değil bir senato gibi çalıştı. Meclis’in çıkarttığı yasayı (Anayasa değişikliğini) bir ikinci meclis gibi oyladı ve bu suretle fiili olarak bir senato görevi üstlendi; fiili bir yargı organı olmaktan çıktı, fiili bir senato haline geldi.

Aslını isterseniz bu teklifi ilk duyduğumda Köksal Toptan herhalde Anayasa Mahkemesi’yle dalga geçiyor diye düşündüm. Ama tabiî ki doğrudan doğruya halk iradesini temsil eden meclisin başkanından böyle bir teklifin gelmesi talihsizliktir. Çünkü temsil ettiği meclisi anlamsız hale getiriyor, içini boşaltıyor. Senatonun mantığı seçkinlerin meclis üzerindeki ağırlığını kurumlaştırma biçimindedir; bütün tarihiyle de böyledir!

Köksal Toptan nasıl bir özneleşme sürecinden geçmiş ki sonunda demokrasinin ilacı olarak anti-demokratik bir kurumu teklif edebiliyor?

Valla ben Köksal Toptan’ı değerlendiremem ama önerdiği şey böyle bir şey.

Diyelim ki bir Senato kuruldu; o zaman Anayasa Mahkemesi’nin gücü nispeten kırılmış olur mu?

Fiili olarak Anayasa Mahkemesi’nin yapmaya çalıştığı şeyin muadili bir işleve sahip olur. Ve Anayasa Mahkemesi rejim değişikliği yaptı ya bu kararıyla, Senato kurulmuş olsaydı işte o da aynı işlevi yerine getirmiş olurdu. O yüzden çok farklı değil.

61 Anayasası’nın yarattığı kurumların hepsi halka güvensizliğe dayalıydı. Anayasa Mahkemesi’yle Milli Güvenlik Kurulu arasındaki bağ kurulunca her şey anlaşılıyor.

Fakat 61 Anayasası’ndan bize miras olarak senato değil Milli Güvenlik Kurulu ve Anayasa Mahkemesi kaldı. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi ve Milli Güvenlik Kurulu Senato kaldırıldığından beri onun görevini üstlenmişlerdi diyebilir miyiz?

Hayır, o zaman bu Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı meşrulaştırmak anlamına gelir. Tersine Senato’yu kaldıran 82 Anayasası’dır. Bu Anayasa Senato’yu ülkeyi yönetilemez hale getirdiği için kaldırmıştı. Senato vaktiyle çok enerji ve zaman kaybına yol açtı ve yasa çıkartmayı adeta imkânsız hale getirdi. Yani yasama organı diye bir şey kalmadı Senato’yla birlikte.

Tabi Senato’yu kaldıran yine askerlerdi. Elbette bunu da sorgulamak lazım. Ama ne olursa olsun, Senato ile fiili olarak yönetilemeyen, kendi çıkarlarını koruyamayan bir ülke ortaya çıkar.

Bugün Anayasa Mahkemesi denge-fren mekanizmasını yerine getirmek için kendini bir meclis gibi görüyor. Normal şartlarda anayasa yapma yetkisini denetleyemez. Ama son kararıyla anayasa yapma yetkisini denetlemiş oldu.        

www.iyibilgi.com özel Erkam Can



Bu haber 2,015 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    4,650 µs