Rusya gerçekleri | " /> Rusya gerçekleri | "/>

En Sıcak Konular

Putin’in gizlediği Rusya gerçekleri

9 Haziran 2008 12:40 tsi
Putin’in gizlediği Rusya gerçekleri Eski Başbakan Birinci Yardımcısı Nemtsov raporunda Putin’in 8 yılını değerlendirdi. Ulusal projelerden orduya, dış politikadan ekonomiye o raporun ayrıntıları…

Rusya eski devlet başkanı Vladimir Putin’in koltuğu Başbakan Birinci Yardımcısı Dimitri Medyevev’e teslim etmesinden bu yana yaklaşık 1 ay geçti. Mayıs başlarındaki Rusya seçimlerinden önce, eski Başbakan Birinci Yardımcısı Boris Nemstov (1997–1998) ve eski Enerji Bakanı Vladamir Milov (2002) bir rapor yayınladı.

Rusya bloglarında yer alan ve Putin’in dağılmasını engellemeye çalıştığı iddia edilen rapor, Putin’in dünya çapında “başarılı” sayılan 8 yılı için bambaşka bir resim çiziyor.

Toplam 39 sayfa ve 12 bölümden oluşan rapor, Rusya’nın ABD’nin dünya üzerinde oynadığı politikalar karşısında neden sessiz kaldığının da işaretlerini taşıyor. Rapordaki iddialara bakılacak olursa, Rusya’da yeni bir Çarlık Sistemi kuruluyor. Osmanlı Devleti’nin asırlar süren Çarlık Rusya’sı ile ilişkileri değerlendirilecek olursa bu rapor Türkiye açısından da büyük bir önem taşıyor.

Putin oligarşisi

 “Yolsuzlukların çürüttüğü Rusya” başlığını taşıyan ve raporda en geniş yer ayrılan bölümde, Putin başkanlığının “en kötü ve karanlık” sonucunun Rusya’yı içine sürüklediği “yolsuzluk batağı” olduğu iddia edildi. Uluslararası Şeffaflık (Transparency International) sıralamasında 2000’deki 82’nclikten 143’ncülüğe gerilemeyi kanıt olarak gösteren raporda, yolsuzluk ekonomisinin 40 milyar dolardan (2001) 300 milyar dolara çıktığı savunuldu.

Eski dönemlerde de yolsuzluk olduğunu teslim eden raporun bu bölümünde, “özgür basının susturulmasından” sonra yolsuzluk dosyalarının “Putin’in arkadaşları” tarafından “Kremlin medyası”nın da yardımıyla gizlendiği iddialarına yer verildi. Raporda Putin yönetimi altındaki “mütecaviz hükümet sisteminin” ana hatları şu cümlelerle çizildi:

“Rüşvet ve devlet memurlarının iş dünyasıyla yakınlaşması hükümetin federal, bölgesel ve yerel dahil tüm seviyelerinde bir kaide haline geldi. ‘Oligarşiden intikam’ nutukları atarken, Rusya, yeni ve daha güçlü Putin oligarşisinin benim ve sizin paranızla hızlı zenginleşmesine şahit oldu. Kamu varlıkları halkın elinden alınarak özel kişilerin ellerine verildi, oligarşiden mülkler devlet parasıyla fahiş fiyata satın alındı, Putin’in arkadaşları için petrol tekeli yaratıldı ve Kremlin’in ‘karanlık kasası’ dolduruldu”.

Unutulan ordu

Rus ordusunun 8 yıllık Putin iktidarında geldiği noktaya ayrılan raporun ikinci bölümünün girişinde şu ifade yer aldı: “Putin, ülkenin yakaladığı petrol rüzgarını Rus Silahlı Kuvvetleri’nin modernizasyonuna harcamalıydı”. Önümüzdeki 10 sene içerisinde Rusya’nın elindeki nükleer güç 300 ICBM (kıtalararası nükleer füze) ile 600 savaş başlığı ile sınırlı olacağını belirten raporda 10 sene içerisinde Çin’in Rusya’yla aynı nükleer güce ulaşacağına da dikkat çekildi. Ülkenin nükleer silah rejiminin eleştirildiği bölümde eğer bu şekilde devam edilirse, hiçbir caydırıcılığının kalmayacağı iddia edildi.

Kasım 2007’deki Ulusal Strateji Konseyi’nin “Vladimir Putin’in Sonuçları: Rus Ordusu’nun düşüşü” başlıklı raporundan karşılaştırmalara yer verildi. Buna göre, 2000–2006 arasında ordu sadece 27 yeni ICMB alırken 294’ü söküldü. “Beş parasız 1990’larda dahi bu sayı 92’ydi” diyen rapordaki diğer karşılaştırmalar:

2000’den beri yeni uçak sayısı 3. (1 Tu–160 ve 2 Su-34s). 1990’larda bu sayı 100.
Yeni alınan tank sayısı (T90) 60. 1990’larda 120.
1990’larda 50’den fazla birim katılırken Putin zamanında bu sayı 10’dan az.
Hükümetin 2007–2015 arasında almayı planladığı 60 uçakla, ancak 80 yılda tüm hava gücünün yenilenebileceği eleştirisi de rapordaki ilginç karşılaştırmalardan.

Silah ihracatının 1990’lardaki 1 milyar dolardan 2007’de 7 milyar dolara çıktığını söyleyen rapor, özellikle Çin ordusunun silahlandırılmasını da eleştirdi. Orduyla ilgili olarak raporda sıralanan diğer başlıklar:

157 bin askeri personelin lojman eksikliği
2009’da Rus Ordusu’nun ihtiyacına cevap veremeyecek genç nüfus. (700 bin her sene gerekiyor. 2009’da 18’ine varacak sadece 843 bin kişi olacak. 2008’de gelenlerden yüzde 30’u çürük ve yüzde 50’sinin de sağlık problemleri var)
Askeri personelin maaşlarının düşüklüğü. (Raporda, ortalama maaşlardan yüzde 20 daha fazla olması öneriliyor)


Ölen adam Rusya

Raporun “Rusya Ölüyor” başlığını taşıyan bölümünde, Putin döneminde “hükümetin gayretleriyle” arttığı söylenen doğum oranlarına karşılık ölüm oranları delil olarak gösterildi. 2006’da 1,5 milyon doğuma karşılık ölüm oranı 2 milyon 166 bin olarak gerçekleşti. 2006’da her 1000 kişi için doğum oranı 10,4 olurken ölüm oranı ise 15,2 oldu. 1992–2000 arasında nüfus 2 milyon azalırken bu sayı 2000–2006 arasında 3,5 milyona çıktı.

Raporda yüksek ölüm oranlarına neden olarak alkol gösterildi. Rospotrebnazor’a dayandırılan verilere göre, ortalama her Rus 15 litre alkol tüketiyor. Bu rakam Dünya Sağlık Örgütü’nün limit olarak belirttiği 8 litrenin 2 katı civarında. Aynı verilere göre Rusya’da 2,5 milyona yakın alkolik bulunuyor.

Rusya’yı öldüren diğer neden ise artan sigara kullanımı. 1990’larda kişi başı yıllık 1500 olan sigara tüketimi neredeyse 2 kat artarak 2,700’e ulaştı. Rospotrebnazor verilerine göre, erkeklerin yüzde 65’i ve kadınlarında yüzde 30’u sigara kullanıyor. Bunlardan, sırasıyla yüzde 80’i ve yüzde 50’si 18’inden önce sigaraya başlıyor.

Raporda yer alan diğer Rus sağlık istatistikleri:

Toplam ölümlerden yüzde 60’ını, 1 milyon 300 bini, dolaşım hastalıkları kaynaklı. (1990’lardan 200 bin daha fazla)
Salgın hastalıklar ve kanserden her sene 330 bin kişi.
Sindirim yolu hastalıkları ölümleri 100 bin kişi. (65 bin’den)
Solunum rahatsızlıkları 80 bin (Tek gerileme burada 100 bin’den)
Dış nedenlerden her sene 300 bin kişi. (4–5 kez Batı’dan fazla)
Her sene her 100 bin kişiden 20 kişi cinayet işliyor. (Dünya sıralamasında 10’uncu sırada ve Batı’da bu oran 100 bin kişide 2–4 arası)
Her sene 30 bin kişi cinayete kurban gidiyor.
2000–2006 arasında ortalama 33 bin kişi trafik kazasında hayatını kaybetti. (2000’e göre yüzde 60 fazla)
Ayrıca Putin’in çocuk edinmeyi destekleme programını da eleştiren raporda verilen devlet desteğinin (yaklaşık çocuk başına 10 bin dolar) Moskova’da 2,5 metrekarelik bir yerin ederi ve bu desteği alan fakir kesim (aktif orta kesim yerine lümpen-ayaktakımı) olduğuna ve sonuçta işe yaramadığı iddia edildi. 

“Putin Çin ajanı gibi”

Raporda Putin’e yöneltilen en sert eleştiriler, Rus politikasının değerlendirildiği (Düşmanlarla Çevrili-Çin Hariç) adını taşıyan bölümde yer aldı. Bölümün giriş kısmında şöyle denildi: “Putin yönetiminde Rusya, etrafındaki ülkelerin çoğuyla hiç iyi bir neden olmaksızın kavga etmeye ya da küsüşmeyi başardı. Geriye ne dostumuz ne de müttefikimiz kaldı. Uluslararası kararlar almaktan aciz ülkelerden biri olmaya her gün daha hızlı yaklaşıyoruz”.

Putin’i “Doğal ortak” Batı’yla ilişkileri bozmakla suçlayan raporda, “Batı’yla entegrasyon karşıtları Rusya’yı bir Asya ülkesine dönüştürmek için ne kadar zorlarsa zorlasınlar, Rusya Avrupa medeniyetinin organik bir parçası olarak kalacaktır” ifadesine yer verildi. Avrupa’nın ya da Amerika’nın Rusya’ya tarihte hiç saldırmadığını söyleyen raporda, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’nın Yeniden İnşası’yla oluşan Avrupa ve ABD bloğuna Rusya’nın dahil olması gerektiği görüşü savunuldu.

Eski Devlet Başkanı’nın ABD politikasını da sert şekilde eleştiren raporda, ABD’nin 2001’de çekildiği Anti Balistik Anlaşması’nın yenilenmesi için “hiçbir şey yapılmadığı” ve ABD’nin Avrupa’ya kuracağı füze sistemlerine karşı “Rusya’nın elinin kolunun bağlı bırakıldığı” iddia edildi. Putin’in diyalog masasındaki başarısızlıklarını örtmek için enerji şantajı, NATO’ya karşı provokatif meydan okumalar yaptığı da rapordaki diğer iddialardan.

Meydan okumalarla ilgili olarak “Batı’da kimse Rusya’yla savaş istemiyor zaten bizim de gücümüz yok. Silahlanma yarışı Rusya için felaket olur. Biz GSMH’mizin yüzde 2’sini harcarken ABD yüzde 27’sini harcıyor. ABD ekonomisi Rusya’dan 10 kat büyük” tespitleri raporda dile getirildi.

Dış politika bölümünün en sert eleştirileri ise Çin’le ilgili. Nemstov ve Milov raporlarında, Putin’i “Son 50 yılda eşi görülmemiş şekilde Rus çıkarlarından vazgeçmek ve Rusya’da etkili bir Çin ajanı gibi görünmekle” suçladı. Rusya’nın Çin Politikası’yla ilgili rapordan önemli bölümler:

“Putin’in yönetiminde Rusya’nın askeri endüstrisi Çin’i silahlandırmaya adandı. Mayın bulucular, uçaklar, denizaltılar, havadan havaya ve karadan havaya füzeler sattık. Putin, 2007’de 1600 Çin askerinin Rus toprağına girmesine bile izin verdi. Putin’in görmezden geldiği Çin Orta Asya’da hakimiyetini her gün artırıyor. Asya ülkeleri Çin’e gaz ve petrol boru hatları döşüyor. Buna karşılık biz ne yapıyoruz, “yüksek” jeopolitik nedenlerden ötürü gazımızı ve petrolümüzü dünya fiyatlarından 7 kat aşağı satıyoruz.

Nikita Kurusçev’den bu yana ilk kez Rus toprağı Putin zamanında başka bir ülkeye Çin’e verildi. 2,5 milyon Rus’un yaşadığı toplam yüzölçümleri 340 kilometrekareyi bulan Usuriski ve Taraborava adları Çin’e bırakıldı. Çin’de bu adaları Uzak Doğu’ya açılmak için ekonomi ve kültür üssü olarak kullanmaya hazırlanıyor.

Batı ülkelerinin aksine Rus toprağı hakkında açık ve gizli niyetleri aşikar olan Çin, ülkeye gerçek bir tehdittir. Çin politikacıları Doğu Sibirya ve Rus Uzak Doğu’sunun “haksız” bir şekilde Çarlık Rusya tarafından işgal edildiğini söylemektedir. Çin ders kitaplarında da bu böyledir. Doğu sınırlarımız Çin haritalarında aynı renkle gösterilmektedir.

Çin taraftarı lobinin sözcüleri Putin ve avamı, “Çin bir tehdit değildir” dese de, komünistler Çin’de yönetimde olduğu sürece Çin güvenliğimiz için doğrudan bir tehdittir. 1969’da Daman Adası’yla ilgili geçmişte silahlı bir olay yaşadık. Çin’in bugün elindeki 300–600 km menzilli füzelerle birçok şehrimizi vurabilir. Silahlı bir çatışmada Çin’le baş edecek adam sayısını bölgeye intikal ettirmemiz mümkün değil.

2006’da Çin ordusu Pekin ve Şenyan eyaletlerinde, 1000 km ilerleyecek stratejik tatbikatı Tayvan ya da Japonya’ya karşı mı yaptı? Tüm askeri uzmanlar bu tatbikatın Rus toprakları için yapıldığını söyleyecektir.

Rus ordusu, tıpkı 1941’de Batı’da Nazilere olduğu gibi, Güney Doğu’da da olası bir saldırıyı geri püskürmekten çok uzak…”

Sonuç

Nemstov ve Milov’un bu çarpıcı raporunun diğer bölümlerinde Rusya’nın yollarından iç politikasına, ekonomi balonundan başarısız ulusal projelere kadar birçok konu detaylı olarak irdelenmiş. Raporun sonuç bölümünde alternatif politikalar önerilirken, yapılması gerekeni şu cümleyle özetlemiş:

“Rusya’nın içinde bulunduğu durum tek bir şeyle değişebilir. O da ancak ve ancak Rusların kaderlerini kendi ellerine alması. Victor Tsoi’nin dizelerinde olduğu gibi: ‘Şimdiden itibaren işimizi kendimiz yapacağız’ ”

Timetürk



Bu haber 2,600 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,552 µs