Gözyaşlarınızı saklayın: Atina bizi koruyor!

9 Haziran 2008 10:43 tsi
Mâlum, Sarkozy, Türkiye’nin AB’ye katılımına en açık ve kesin ‘istemezük’ü dayatan lider. Garip olan ise Yunanistan’ın Fransa’ya karşı çıkması. Hem de ‘Türkiye’ye verilen sözlerin tutulması gerektiği’n

Fransa ve lideri Sarkozy’nin, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılımı yolundaki en büyük ve net köstek taşı olduğuna kimsenin şüphesi yok. Sonrası bilinmez en azından bu süreçteki görüntü bu.

Avrupa sık sık “iyi polis-kötü polis” oyununu üye ülkeler arasında görev dağılımı yaparak Ankara’ya karşı uygulandığından yerine zamanla yenisi gelebilir. Fakat neticede bugün Fransa, üstelik ireti edici biçimde Türkiye’ye sorun çıkaran ülke konumunda.

Söylediklerin güzel de…

Fransa lideri Sarkozy kısa süre önce bir Yunanistan ziyareti gerçekleştirdi. Detaylarına girmiyoruz. Atina parlamentosunda bol alkışlanan bir konuşma yaptı. “Yunanistan’ın yanındayım" dedi.

Kıbrıs’ta "duvarın tamamen kalkması”, “bölünmüşlüğün sona ermesi yolundaki görüşü”nü söyledi, büyük alkış aldı. Ancak.. İki ülke Türkiye konusunda anlaşamadı.

Hatta denebilir ki Yunanistan, Fransa’ya karşı çıktı. Atina yetkilileri, “Türkiye’nin tam üyelik hedefini engelleyecek her şeyden kaçınılmasını” istedi. Kaldı ki bunu topyekün yaptı.

Yani sadece iktidarı ile değil muhalefeti ile de Ankara’ya destek verdi. Muhalefet lideri Papandreu, Sarkozy’ye bu konuda bir mektup iletti. Anlaşıldı ki Yunanistan, bir “devlet politikası” olarak Türkiye’nin AB yolunda engele uğramasına karşı.

‘Komşu’nun külleri!

Yunanistan-Türkiye ilişkilerinin hep iyi olması yolunda iki tarafta da ciddi girişimlerde bulunan insan çok. Ancak bu o kadar kolay değil. Ankara ve Atina arasındaki önyargılar-ki çoğu tarihin derinliklerinden ve güvensizlikten besleniyor-hala kısa vadede aşılacak gibi değil.

Beraber oynana sirtakiler, ortak türküler ve yemekler ne yazık ki her zaman işe yaramıyor. Ve özellikle Ankara biliyor ki, Yunanistan’a karşı her zaman dikkatli olmak gerekiyor.

Peki o halde Yunanistan neden Türkiye’yi AB için Fransa’ya karşı açık biçimde destekliyor? Bunun yanıtı, AB sürecinin Yunanistan’ın Türkiye’den beklenti ve isteklerini gerçekleştirmesinde oldukça yardımcı olması.

Daha yalın söylemek gerekirse, Yunanistan AB’yi Türkiye’ye karşı her zaman bir güç ve koz olarak kullanıyor. İki ülke arasındaki sorunların tamamında ya AB’nin araya girmesine neden oluyor ya da aba altından sopa göstererek “şu olmazsa AB’de benden destek alamazsınız” diyor.

Yani aslında Yunanistan’ın verdiği destek “hemen ve tam üyeliğe” değil, Türkiye’nin AB üyelik sürecine! Süreç uzadıkça ve devam ettikçe Yunanistan’ın Ankara’nın oyunda kalmasına her zaman destek vereceğinden şüphe duymamak gerekiyor.

Kıbrıs konusunda gelinen nokta bunun en net ve temiz örneği. Kıbrıs’taki son gelişmeler anımsandığında, AB’nin buradaki rolünün Yunanistan’a “yattığını” söylemek iddialı olmaz.

Öte yandan Türkiye’nin AB’den tamamen kopması, Yunanistan’ın asla kabul edemeyeceği bir durum. Bu halde Atina, hatırlaması bile üzücü eski kötü günlere dönüleceğinden hayli korkuyor.

Bu haber 1,188 defa okundu.