En Sıcak Konular

Karşınızda yeni yüzüyle Batı Çalışma Grubu

7 Haziran 2008 11:41 tsi
Karşınızda yeni yüzüyle Batı Çalışma Grubu 28 Şubat döneminde ortalığı kasıp kavuran Batı Çalışma Grubu'nun yeni versiyonunu Taraf Gazetesi ortaya çıkardı. İşte dehşete düşüren yapılanma...

28 Şubat post-modern darbesinin ordu içindeki siyasi karargahı olan Batı Çalışma Grubu’nun bir benzeri Cumhuriyet Çalışma Grubu (CÇG) adıyla 2002’den beri Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde görev yapıyor. CÇG'nin kurucusu ise Şener Eruygur.

Haber: Mehmet Baransu/Taraf

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) siyaseti ve sivil toplumu yönlendirme çabasını, Cumhuriyet Çalışma Grubu adlı merkezden yürütüyor.

Taraf Gazetesi'nin Genelkurmay Başkanlığı’ndaki bir yetkiliden edindiği ayrıntılı bilgiler ve resmi brifing CD’leri, Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun, 28 Şubat post-modern darbesinin ordu içindeki siyasi karargahı olan Batı Çalışma Grubu’nun yerini aldığını ortaya koyuyor.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Batı Çalışma Grubu’nun lağvedilmesinden sonra kurulan Cumhuriyet Çalışma Grubu 2002’den beri aktif.

JANDARMA BÜNYESİNDE

Kanuni dayanağı olmayan ve TSK’nın resmi teşkilat şemasında yer almayan Cumhuriyet Çalışma Grubu, Ak Parti’nin 3 Kasım 2002 seçimlerinde Anayasa’yı değiştirecek çoğunlukla iktidara gelmesinin hemen ardından kurulmuş.

Şener Eruygur’un Jandarma Genel Komutanlığı’na atanmasının ardından, Jandarma İstihbarat Başkanlığı bünyesinde çalışmaya başlayan ve Eruygur’un 2004’te emekli olması sonrasında da faaliyetini sürdüren Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun etkinlik alanı, Jandarma’nın görev ve sorumluluklarını aşarak, doğrudan siyasi bir nitelik taşıyor.

 HER YERE SIZMIŞLAR...

Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun hazırladığı raporların en ilgi çeken bölümlerinden biri Ulusal Birlik Hareketi’nin oluşumunu konu alan raporu.

UBH’nin oluşumu, gelişimi, yapılan ve yapılacak toplantılar, alınacak kararların Jandarma Genel Komutanlığı Cumhuriyet Çalışma Grubu’yla görüşülerek hazırlandığı raporlarda açıkça görülüyor.

Bu raporlardan biri 19 Şubat 2004 tarihli Ulusal Birlik Hareketi STK Platformu adlı 114 sayfalık çalışma. Ulusal Birlik Hareketi lideri Prof. Bülent Berkarda’nın yapmış oldukları faaliyetleri, görüşmeleri bizzat Jandarma Genel Komutanlığı’nda kurulan CÇG’ye sunduğu, buradan aldığı direktifler doğrultusunda hareket ettiği, çalışmalar yürüttüğü de raporlarda açık bir şekilde görülüyor.


BİR DİZİ GÖRÜŞME YAPILMIŞ

CÇG’nin değişik zamanlarda hazırladığı raporlar, dernek başkanlarına hitaben yazılan yazılar, bu hareketin güçlü bir sese dönüşmesi için 20 Aralık 2003’te İstanbul’da toplanan STK’ların aldıkları ortak eylem kararı, ATO, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, MGK Genel Sekreterliği ve Türkiye Barolar Birliği’nden de görüş ve destek alındığı bilgileri raporlarda genişçe yer almış. UBH’nin basına kapalı gizli toplantılarında alınan eylem kararları da CÇG tarafından raporlaştırılmış.

İşte Taraf’ın bir Genel Kurmay Yetkilisi’yle görüşüp elde ettiği Ulusal Birlik Hareketi başta olmak üzere Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun hazırladığı bazı devre raporlarındaki faaliyetlerinden satır başları;

PROF'TAN CÇG’YE KATKI

“Prof. Bülent Berkarda son günlerdeki faaliyet ve etkinliklerine dair zabıt ve raporlarını sunmuştur. Bu faaliyet ve etkinlikler kapsamında, 28 Ocak 2003 Çarşamba günü; ATO Başkanı Sinan Aygün, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, MGK Genel Sekreteri Org. Şükrü Şarıışık, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç’la görüşülmüştür” denilip ziyarete katılan isimler sıralandıktan sonra, Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun hazırlamış olduğu bu raporda, yapılan bu görüşmelerin amaçları ise şu şekilde sıralanıyor; “UBH’nin tanıtımı, TSK’ya destek, hareketi yönetecek şemsiye kadro için güvenilir aday önerileri, medya için finans kaynağı, Ankara’da güvenilir gruplar bulmak.”

“GÜVENİLİR ÜST YÖNETİM OLUŞTURALIM”

Raporda UBH’nin misyonu ve uygulama yöntemi olarak kullanılacak yollar da şu ifadelerle açıklanıyor; “Cumhuriyet’in temel niteliklerini korumak. Bu misyonun yerine getirilmesi için kamuoyu bilinci oluşturmak. Ulusal güçlerin bir merkezde birleştirilmesini ve eş güdümü sağlayacak güvenilir bir üst yönetim oluşturmak, harekatın sesini duyurmak için medya olanağı elde etmek.”

CÇG’YE GÖRE SORUNLAR

Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun hazırladığı raporda Türkiye’nin sorunları İç siyaset, Dış siyaset, ekonomi ve eğitim başlıklarıyla değerlendirildikten sonra sorunların neler olduğu da sıralanıyor. İç siyaset başlığı altında “Medyanın siyasetin ve sermayenin elinde tek ses olması, tekelleşme, Kamu Yönetimi Temel Kanunu ve Yerel Yönetimler Kanunu, 28 Mart Belediye seçimleri, Devletteki kadrolaşma, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, Yargının gözden düşürülmesi, siyasetin yargıyı yıpratması, dokunulmazlığın kaldırılmaması, yolsuzlukla mücadelede siyasi tercihler, TÜBİTAK’ın özerkliğinin yok edilmesi, türbanın siyasi kullanımı, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünün tartışılması, Güneydoğu sorunu, Apo’ya getirilmek istenen siyasi af, teröre karşı etkisiz kalma, Kemalizme karşı saldırılar, STK’ların durumu, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi, siyasi partiler yasası, seçim sistemindeki ülke barajı, temel sağlık hizmetleri” sıralanıyor.

AB RAPORU SORUN

Dış siyaset başlığında ise “AB ilişkileri, AB ilerleme raporu, AB sürecinde dil hakları, Kıbrıs’ta çözüm mü yoksa ‘ver kurtul’ mu, İncirlik üssünün durumu, Ulusal güvenlik zafiyeti, K. Irak’ta gelinen nokta, ABD’nin dinsel özgürlükler raporu, ılımlı İslam önerileri, Ermeni lobisinin faaliyetleri, sözde soykırım iddiaları ve uluslar arası destek, Ege kıta sahanlığı” sorun olarak ele alınıyor.

İNSAN HAKLARI PROJESİ DE SORUN

Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun hazırladığı raporda eğitim sorunlarına da değiniliyor. “YÖK yasa tasarısı, eğitim birliğinin bozulması, 8 yıl kesintisiz eğitime darbe, Kuran kursları, İmam Hatip Liseleri, MEB ‘Sosyal Bilimler Lisesi’ kurulması girişimi ile Osmanlıca eğitimi, ders kitaplarında insan hakları projesi.”

ÖZELLEŞTİRMELER DE RAPORDA

Ekonomi bölümünde sorunlara çözümler getirebilmek ve bu kötü gidişe son verebilmek amacıyla 30 sivil toplum kuruluşunun Ulusal Birlik Hareketi adı altında bir platform oluşturduklarından bahsedip, “Ekonomiye IMF müdahalesi, Gümrük Birliği, gizlenen kredi anlaşmaları, maden yasaları, özelleştirme, Tüpraş, Telekom, Tekel…., İşsizlik” bu bölümde sorun olarak ele alınıyor.

Hazırlanan raporda Ulusal Birlik hareketine katılmaları için birçok STK’ya davet nitelikli mektuplar ve e-postaların gönderildiğinden bahsedilip “Bu mektuplarda UBH’nin ilkeleri, misyonu, amacı ve uygulama yöntemleri anlatılmakta ve bütün ulusal güçlerin harekete katılması istenmektedir” deniliyor.

Basına yansıyan bir takım konuşmaların da yer aldığı raporda, son toplantıda alınan kararlar da CÇG raporuna yansıyor. Alınan kararlar ise şöyle; “Genişletilmiş UBH toplantısının 28 Şubat 2004 cumartesi günü Baltalimanı tesislerinde yapılması, açıklanacak olan ‘sivil uyarı metninin’ gazetelerde yayınlanması, Ankara’ya yapılacak yeni ziyaret programının Mart ayına ertelenmesi, İ.Ü.ÇEV tarafından hazırlanan ‘4 Kasım’dan bu yana neler oldu’ kitabına UBH’nin katılması. Star TV, TV8, NTV ve Yön FM için belirlenen üyelerin temasa geçerek UHB sözcülerinin programlarda yer alması.”

MERKEZ SAĞA ÖNEM VERMELİYİZ

Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı Plan Koordinasyon ve Güvenlik Dairesi Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun Prof. Bülent Berkarda ve gelen heyetle görüştükten sonra konuyla ilgili hazırladığı değerlendirme bölümü ise şöyle; “Ulusal birlik hareketinin son faaliyetlerinin uygun ve yerinde faaliyetler olduğu, uyarılarımızın dikkate alındığı, ancak klasik sol anlayışın devam ettiği, merkez sağdan yönelen tepki oylarından güç alan iktidara karşı, merkez sağ tabana hitap edecek yaklaşımların daha sonuç alıcı olacağı değerlendirilmektedir.”



Bu haber 1,420 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,284 µs