Söz başörtülülerde: Hüzünbaz bir umut

5 Haziran 2008 20:40 tsi
Anayasa Mahkemesi'nin düzenlemeyi iptal eden kararını 'Henüz özgür olmadık' bildirileriyle gündemi sarsan Hilal Kaplan, Havva Yılmaz ve Neslihan Akbulut'a sorduk. Önümüzdeki hafta Hayykitap yayınlarından kitapları çıkacak olan üç arkadaş bakın kararı

İlk tepkiniz nedir? Şaşırtıcı oldu mu senin için?

Havva: Hiç şaşırtıcı olmadı bu haber. 367 kararı var, Tansel Çölaşan’ın açıklamalarını duyduk. Orada nasıl bir bakışın hakim olduğunu biliyoruz.

Hilal: Üzüldüm, az da olsa insan bir şeylerin iyiye gidebileceğine dair umut besliyor... En azından bir umut vardı, umutsuz yaşanmıyor ama hayal kırıklığını yaşıyorum…

Neslihan: Çok üzüldün tabiî ki… Ben zaten umutsuzdum baştan beri fakat benim vicdanımda da, uluslar arası camiada da karşılığı olmayan bir kararın deklarasyonu oldu bu…

***

Bu karar hukuki mi sizce?

Havva: Tabii ki değil. Yargı muhtırasını tartıştığımız bir dönemde bu karar hukuki değil elbette.

Hilal: Herkesin söylediği gibi değil.  Hukuken mahkeme üyelerinin böyle bir hakları yoktu fakat hukuk bu ülkede maalesef yok.

Neslihan: Değil elbette. Anayasa mahkemesi usulen inceleme yapabilir, fakat esastan görüşüyor. “Mahkemeye, Anayasa’ya saygılı olun” diye açıklamaya yapıyorlar ama kendileri saygılı değiller. Artık biz meclisi değil yargıçları seçmeliyiz galiba…

Neden böyle?

Neslihan: Statükoyu koruyacak tek kale orası kaldı. Yargı mahkeme değil muhalefet partisi gibi davranıyor.

AK Parti davası için ne söylüyor bu karar:

Neslihan: Laikliğe aykırı diye iptal ettiklerine göre kesin kapatılır…

***

Peki hiç umut kaldı mı?

Havva: Umut her zaman var tabiî ki. Ama bu karar çok moral bozucu…

Hilal: Umut hep var tabiî ki… Bu ülkede bir şeyler değişiyor. Umarım sivil bir anayasa yapmaya dair er yada geç harekete geçmek zorunda olduklarını görmüştür AK Parti. Çünkü bunun başka yolu yok. O da nasıl olacak bu saatten sonra bilmiyorum ama dua ediyorum, umut ediyorum... Tüm bu dışlamalara ve engellemelere rağmen halen bu ülkede yaşamaya ve mücadele etmeye devam ettiğimize göre ben bu ülkeyi onlardan daha fazla seviyorum. İşte bu sebeple adaletin tecelli etmesi için, demokratikleşme için mücadelem devam edecek…

Neslihan: Laiklik ilkesini kendi çıkarına göre yorumlayarak başörtüsüyle eğitimi engelleyen Anayasa mahkemesinin üzerinde hiçbir kurum olmadığı için bu hukuksuzluğu kimseye şikayet edemiyoruz.

***

Havva sen üniversiteye gidecektin düzenleme olsaydı?

Havva: Sınava hazırlanmaya başlamıştım, belki bir ihtimal de olsa değişebilir diye fakat böyle bir karar çıkınca şansım kalmadı. Ben ne düşünürsem düşüneyim üniversiteye gidemeyeceğimi söylüyor bu karar. Öte yandan sürekli bu ülkeden gidip gitmemenin gelgitlerini yaşıyorum.

Neslihan sen de, doktora yapmayı düşünüyordun ne yapacaksın bundan sonra?

Neslihan: Türkiye’ye yönelik umutlarım kesildi, başka ülkelere gitmeye çalışacağım fakat burada okuyan insanlar için büyük bir yıkım bu.

***

Neden böyle bir karar verildi? Hukuka anayasaya aykırı…

Hilal: Dertleri hukuk, adalet değil; ideolojik tercihleri doğrultusunda Türkiye’yi yönlendirmek. Bir de artık AKP de çok net görmüş olmalı ki bu anayasa ne Müslümanları, ne Kürtleri, ne gayri-Müslimleri, ne de fikir insanlarını kimseyi mutlu etmiyor, Kemalist elitler ve onların tebaaları hariç…

Çözüm ne peki?

Neslihan: Ya başörtülüleri toplama kampına toplayacaklar ya da bu özgülüğün önünü kesmekten vazgeçecekler. Bu ülkede yaşadığımıza göre direnişimiz devam edecek… Fakat şimdi hukuk tıkandı, ne yapacağımızı bilemiyoruz.

www.iyibilgi.com  özel İlhan Döğüş

Bu haber 1,008 defa okundu.