Burası TBMM. Burada siyaset YASAK!

5 Haziran 2008 12:14 tsi
Meclise “siyasi içerikli” kitabını sokmak isteyen bir yazara meclis polisinin söylediği bu cümle, kötü bir şaka değil... Magazin içerikli kitap olsaydı alınacak mıydı peki? O zaman, 'meclis ne işe yarıyor' sorusunu irdelemek durumundayız...

TARAF gazetesinin bugünkü haberine göre olay şöyle gelişiyor:

Şu ana kadar kurulmuş Kürt siyasi partilerini anlatan ‘Yasal Kürtler’ kitabının yazarı Eyüp Demir, DTP grubunu izlemeye giderken kitabını bir arkadaşına hediye etmek için götürür fakat meclisten içeriye sokamaz.

Sebep kitabın ismidir. Kitabın girişini engelleyen polis ile yazar Demir arasında geçen diyalog oldukça önemli çünkü bize Kürt meselesi, Türkiye’de siyasetin konumu ve bunları kuran zihniyet üzerine ipuçları sunuyor:

Polis: Bu nasıl kitap adı böyle? Yasadışı Kürtler mi var?

Demir: Kitabın yazarı benim. İçeriğinden haberdar değilsiniz. Engelleme hakkınız yok…

Polis: Burası TBMM, siyasi içerikli kitap sokamazsınız…

Önce darbeci bakışı ele veren son cümleyi irdeleyelim… Şimdi bu cümleye güler misiniz ağlar mısınız?

Siyasetin kalesi olan, halkın temsilcilerini siyaset yapmaları için gönderdiği Meclis’e “siyasi içerikli kitap sokmak yasak” deniyor… İnanılır gibi değil…

Peki siyasi içerikli olmayacak da, hangi içerikteki kitaplar meclise girecek? Magazin mi, spor mu?

Burada kastedilen RESMİ İDEOLOJİ’den farklı olan siyasi içeriklerin yasak olmasıdır. Peki resmi ideolojinin kendisi siyasi değil mi? Devlete göre siyaset üstü…

Siyaset üstü olduğu için diğer farklı siyasetleri ezme, dışlama hakkı var… Çünkü bu güne değin meclise binlerce siyasi kitap girmiştir. Fakat bu kitap 'makbul' değil ve resmi ideolojiyle örtüşmüyor...

İşte on yılda bir darbe olmasının ve bu darbelerle meclisin kapatılmasının kritik noktası burası. Kitabın siyasi içerikli diye meclisten içeri alınmaması darbelerle neden meclisin kapandığını gösteriyor.

Ve asıl siyasetin başka kurumlarca şekillendirildiği gerçeğini daha berrak görüyoruz böylece…

Çünkü darbe zamanlar kendini siyaset üstü olarak konumlamış olan resmi ideolojiden farklı siyasetlerin toplum tarafından meclise gönderildikleri, toplumun resmi ideolojiden bağımsızlaşmaya başladığı zamanlardır.

Buradan da anlaşılıyor ki, darbesiz dönemlerde Meclis göstermelik olarak açık tutulurken; vekillerin görevi BÜYÜK İKTİDAR’ın çizdiği sınırlar içinde ‘siyasetçilik’ oynayarak toplumu ve kendilerini kandırmak…

Gelelim Kürt meselesine bakışı ele veren diyalogun ilk cümlesine…

Mecliste bile siyaseti yasaklayan zihniyetin, yıllarca yok saydığı bir halkın orada temsil edilmelerini hazmetmesi zor olsa gerek…

Ayrıca kitabın sadece siyasi olduğu için değil, Kürt meselesiyle ilgili olduğu için içeriye alınmamasının itiraf ettiği bir şey var:

Evet, mecliste Kürtler var fakat orada mümkün mertebe Kürtsüzleştiriliyorlar… Buna direndikleri ölçüde ve oranda Kürt kaldıkları için kapatma davası açılır, haklarında fezlekeler düzenlenir.

Legal Kürt siyasetini inceleyen kitabın içeri alınmaması bu legalliğin kabul edilmediğini, illegal algılandığını gösteriyor. Yani “illegal bir legallik hali”… Çünkü kitap, vekillerin Kürtsüzleşmemiş, dolayısıyla da aslında legalleşmemiş olduklarını ifade ediyor. Çünkü asıl legallik devletin MAKBUL VATANDAŞLARININ hakkı…

www.iyibilgi.com analiz İlhan Döğüş

Bu haber 1,795 defa okundu.