Büyükanıt'ın Ortadoğu bakışı

5 Haziran 2008 09:49 tsi
Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt Ortadoğu sempozyumunun açılış konuşmasını yapıyor. Bölgedeki durumu özetleyen Büyükanıt, istikrarın nasıl sağlanacağını açıkladı.

Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, "Orta Doğu; Belirsizlikler İçindeki Geleceği ve Güvenlik Sorunları" konulu Uluslararası Sempozyum'da yaptığı açılış konuşmasında şu an için Ortadoğu'da en dikkat çekici ülkenin Irak olduğunu ifade etti. Harp Akademileri Komutanlığı Stratejik Araştırmalar ve Etüt Merkezi'nde Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı tarafından düzenlenen sempozyuma 52 ülkeden 124 katılımcı bir araya geldi. Orgeneral Büyükanıt, konuşmasında ilk olarak çağdaşlaşma ile ortadan kalkacağı sanılan etnik, dini ve kültürel ayrışmalara dikkat çekti. "Çağdaşlaşma bölünmeleri mi getiriyor yoksa henüz gelişememiş toplumlar diğerlerini mi rahatsız ediyor?" sorusunu gündeme getiren Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, "Yalnız bugün değil geçmişte de tehdit olgusu manipule edilmiştir. Soğuk savaş döneminden beri bu tür şeylere hep şahit olmuşumdur" diyerek şöyle devam etti:

"Enerji kaynakları ve bunlara ulaşım Ortadoğu’yu istikrarsız hale getirmiştir. Ortadoğu coğrafyası petrolün yüzde 55 doğal gazın ise yüzde 40’ına sahiptir. Etnik ve mezhepsel çatışmaların yayılması ve bölgesel ve küresel güçlerin etkisiyle küçük devletler ortaya çıkması gelecekte Türkiye’nin ve dünyanın gündeminde önemli yer tutacağı ortadadır.

IRAK'IN ÖNEMİ
Şu an için Ortadoğu’nun en dikkat edilmesi gereken ülke Irak’tır. Savaşın başlangıcından itibaren milyonlarca Iraklı yer değiştirdi. Irak’ta güvenlik ve istikrarın sağlanamaması sonucunda gruplar ülkenin bütünü için değil çıkarları çalışıyor. Bu da sorunları artırıyor.
Baas rejimin devrilmesiyle ortaya bir kimlik sorunu ortaya çıktı. Ortaya çıkan bu tabloya bakarak Irak’ın geleceğinin pek de umut verici olmadığı söylenebilir. Çünkü inşa edilen federal yapı işlemeyecektir. Irak’ı bölünmeye götürebilir. Irak’ta meydana gelecek bölünme Ortadoğu’da yeni çatışmayı beraberinde getirecektir. Ortadoğu bölgesinde çeşitli etnik unsurlar Osmanlı Devleti’nin kontrolünde yaşadı. Yüzyıllarca çatışma olmadı bunun sebebi de düşünülmeli. Bu konuya sosyolojik yaklaşmak istiyorum. Bu sorunlar 1. Dünya Savaşı’nın sonunda başladı.

TERÖR İÇİN UYGUN ORTAM
Irak'ta devam eden istikrarsızlık, başta PKK/Kongra-Gel terör örgütü olmak üzere terör örgütlerinin gelişmesi için uygun bir ortam yaratmış, bölgedeki Şii-Sünni çatışmasına bağlı olarak terör örgütleri güçlenmiş, devam eden direniş örgütlerinin birleşmesine yol açmıştır. Tarihi bağlar, bu bölgedeki istikrarsızlığın her an Ortadoğu'ya yayılması tehlikesini ortaya koymaktadır. Ayrıca Ortadoğu genelinde Hamas, Hizbullah, Müslüman Kardeşler gibi örgütler de mevcut ortam içinde kendilerine yaşam alanı bulabilmektedir."

KERKÜK'ÜN DURUMU
Irak’ta bir önemli konunun da Kerkük'ün statüsü olduğunun altını çizen Genelkurmay Başkanı, Anayasa’da öngörülmesine rağmen Kerkük'te referandumun yapılmadığını belirtti. 2.Körfez Harekatı'nın ardından ilk yapılan şeyin Kerkük'te tapu kayıtların yerel güçler tarafından yok edildiğine dikkat çekerek, "Bunun nedenini sizin takdirinize bırakıyorum. Öncelikle Iraklı etnik gruplar üzerilerine düşeni yapmalılar. Mevcut yapısı devam ederse Irak istikrarsızlığın merkezi olacak ve Türkiye’nin güvenliğini tehdit edecek. Bu konuyla iyimser düşünceler içinde olmak isterdik ama maalesef zor" dedi.

İRAN SAĞDUYULU OLMALI
Türkiye için Ortadoğu’da önemli olan bir başka ülke olan İran'a da değinen Orgeneral Büyükanıt, "Bu ülkenin 2003 yılına kadar gizlice nükleer enerji geliştirdiği iddia edilmektedir. Daha sonra BM ile yapılan protokol ile kontrolü kabul etti. İran sağduyulu politika izleyerek bölgede nükleer güçsüz bir coğrafya için çalışmalıdır" dedi.

EN ÖNEMLİ SORUN İSRAİL-FİLİSTİN
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt sözlerine şöyle devam etti:
"Değinmek istediğim üçüncü ülke Suriye’dir. Suriye’nin 2007’deki konferans katılması önemli bir gelişmedir. Diğer önemli gelişme ise Türkiye’nin aracılığıyla İsrail Suriye barış görüşmeleridir. Suriye uluslararası topluma entegre edilmeli.
Bölgenin en önemli sorunu İsrail-Filistin sorunudur. Irak, İsrail-Filistin sorunu çözülmeden Ortadoğu sorunu çözülmez.
Ortadoğu sorununun birden fazla aktörü vardır. İç kadar dış aktörlerin tesiri vardır. Belki de dıştakilerin ektisi daha fazla. Bunların çok başarılı olduklarını söylemek doğru olmaz. Bir diğer sancılı konu ise Lübnan’dır. İç savaşın ardından istikrarlı bir dönem girdi ancak Başbakan Hariri’nin öldürülmesinin ardından bu ortam dağıldı.

YARDIM ETMİYORSANIZ PKK NASIL KAMYONLA TAŞIMA YAPIYOR?
İsrail topraklarında yürütülen terörle mücadelenin PKK sorunuyla benzer noktaları var. İsrail tüm limanları kontrol ettiği halde füzeler topraklarına giriyor. PKK sorununda da aynı durum geçerli. Soruna bölgesel değil küresel açıdan yaklaşmaya çalışıyorum. Terör örgütü taşımacılığını daha önce katırlarla sağlarken bugün kamyon filolarıyla taşıma yapıyor. ‘Teröre yardım etmiyoruz’ diyorsunuz peki o zaman bunlar nasıl oluyor.

OPERASYONLAR KARARLILIĞIMIZI GÖSTERİYOR
17 Ekim’de Meclis’te bir tezkere kabul edildi. Buna dayanarak düzenlediğimiz sınır ötesi operasyonlar kararlılığımızı gösteriyor. Terör faaliyetleri bir insanlık suçudur. Türkiye güçlü ve bağımsız bir kutup yıldızı olarak Ortadoğu’da parlamaktadır. Bölgedeki stratejik önemi nedeniyle bağımsız demokratik ve laik bir ülke olan Türkiye’ye gereken önemi vermemek onu ihmal etmek yanlış olacaktır."

TERÖRE KARŞI ORTAK ÇIKAR İŞBİRLİĞİ
Orgeneral Büyükanıt, bölgenin sürekli barış ve huzura kavuşmasının ve acıların dindirilmesinin bölgeye tek taraflı yaklaşımlardan ziyade bütün bölge ülkelerinin ve uluslararası güçlerin ortak çıkarlarının da gözetilebileceği bir işbirliğiyle sağlanabileceğini belirterek, kaynağı ve gerekçesi ne olursa olsun masum insanların yaşamlarının hiçe sayılmasına, insan yaşamını hiçe sayan örgüt ve yaklaşımlara destek verilmesine sıfır toleransla bakılmasının ortak payda olması gerekliliğine inancını dile getirdi.
Bu tür yaklaşımların Ortadoğu'daki barışı ve istikrarı olumsuz yönde etkileyeceğine işaret eden Orgeneral Büyükanıt, şöyle devam etti:

YA DESTEK OLUN YA DA GÖLGE ETMEYİN
"İngilizceye çevrilmesi biraz zor ama ben yine de Türkçe söyleyeceğim. Sorunlarla boğuşan ülkelere destek sağlamak lazım. Eğer destek sağlanmıyorsa, bizim deyimimizle diyorum ki 'gölge etmeyin başka ihsan istemez'. Bazı Batılı stratejistlerce savunulan medeniyetler çatışması ve Haçlı seferleri gibi kavramların kullanılmasına kalıcı bölgesel istikrar adına son verilmelidir. Bu konular gündemden düşürülmelidir. Ortadoğu'da evrensel ve insani değerlerin yerleşebilmesini temin edebilmenin yolu güvenli, demokratik ve bilimsel düşünceyi esas alan, etnik kimlik, din ve mezhep esasına dayanmayan devlet yapılarına ve bu devlet yapılarının kontrol ettiği ulusal güç unsurlarına sahip olmaktan geçer.

TÜRKİYE, BÖLGESİNİN TEMEL DİNAMİKLERİNDENDİR
Böyle bir ortamda jeopolitik konumu itibariyle dünyanın en önemli petrol ulaşım hatları, doğal su yolları, kara, hava ticari ulaşım hatları üzerinde yer alan Türkiye, soğuk savaş sonrası dönemin jeopolitik tartışmalarının merkezinde laik ve demokrat yapısıyla bir istikrar ve bir denge unsurudur. Türkiye'nin bu önemi, hem dünyanın ekonomik ve politik çıkarlarının ortasında ve içinde yer almasında hem de felsefesini Atatürkçülükten alan kendi gücünden kaynaklanmaktadır. 21. yüzyıl dünyasının kritik ve hassas jeopolitiğinde yer alan konumuyla ekonomik, siyasi, sosyal, askeri ve kültürel alanlarda güçlü bir Türkiye, bölgesinin temel dinamiklerinden biridir ve böyle olmaya da devam edecektir."

BÖLGEDE ÖRGÜTLER YAŞAMA İMKANI BULUYOR
Ortadoğu'da silahlanmanın büyük bir sorun olduğunu da vurgulayan Orgeneral Büyükanıt, büyük devletlerin bu konuda hassas davranmamalarının terör örgütlerinin kolaylıkla silah edinmelerine yol açtığını da kaydederek, en kısa sürede küresel bir güvenlik anlayışının hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekti.
Bölgede bir başka sorununda terörizm olduğunu belirten Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, "Bir de terörizm sorunu var. Başta PKK olmak üzere terör örgütlerinin güçlenmesi için bölgedeki durum ortam sağlıyor. Hamas, Hizbullah ve Müslüman Kardeşler gibi örgütler de kendilerine yaşama imkanı buluyor" diyerek şöyle devam etti:

TÜRKİYE KİMSEYE BİAT ETMEYECEK
Sorunlarla uğraşan bir ülke olarak uluslar arası topluma şunu söyleyebilirim: Yardım edemiyorsanız gölge etmeyin başka ihsan istemez. Türkiye bölgesinin temel dinamiklerinden biridir. Öyle de olmaya devam edecektir. Türkiye’nin önüne bazı sıfatlar takmaya çalışanlar var. Türkiye demokratik, laik ve çağdaş bir ülke olarak kimseye biat etmeyecektir. Bu tür dayatmaları Türkiye’ye kimse dayatamayacaktır."

8 sütun

Bu haber 1,214 defa okundu.