'Genelkurmay sonsuz yetki istiyor'

3 Haziran 2008 18:10 tsi
Genelkurmay’ın yeni konsept tanımındaki, “fiziki, ekonomik, siyasi ve psikolojik işgal veya teşebbüs” ifadelerine dikkat çeken Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat Laçiner, “Genelkurmay sonsuz yetki almak

Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘kontrgerilla’ örgütlenmesinin görev alanını genişletirken önerdiği yeni “düşman” tanımı, Avrupa Birliği’nden hükümete kadar her kurumu kapsayabilecek muğlaklıkta. Strateji uzmanı Sedat Laçiner, Gayrinizami Harp’in görev alanına “psikolojik, ekonomik, siyasi işgal” ile mücadelenin katılmasını, “Genelkurmay sonsuz yetki almak istiyor” diye yorumladı. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Başkanı Laçiner’e göre, Genelkurmay’ın yeni düşman tanımı “sonsuza yakın genişlikte ve siyasi iktidarla Avrupa Birliği dahil her şey tehdit.” CHP’li Mesut Değer, “Kontrgerilla, faili meçhul cinayetler işledi; hükümet aydınlatsın” derken, CHP eski milletvekili Esat Canan yeni Gayrinizami Harp planını “demokrasiyi imha girişimi” sayıyor

Taraf’ın dün manşetten yayımladığı, “Genelkurmay’ın Yeni Kontgerilla Planı”, askerin yetki sınırına yönelik tartışmaları da beraberinde getirdi. Genelkurmay’ın yeni konsept tanımındaki, “fiziki, ekonomik, siyasi ve psikolojik işgal veya teşebbüs” ifadelerine dikkat çeken Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat Laçiner, “Genelkurmay sonsuz yetki almak istiyor” dedi. Sedat Laçiner şöyle konuştu:

AB TEHDİT OLARAK GÖRÜLMÜŞ

Türkiye şartlarına göre garip bir şey yok. Rutin bir çalışma. Bu kurumlar genelde bu tür tanımları sonsuza yakın geniş tutmaya çalışılırlar. Burada öyle olmuş. Siyasi iktidar, AB dahil her şey tehdit olarak görülmüş olabilir.

DENETİM YOK 

 Silahlı sivil savunma gibi konseptler batı ülkelerinde de var. Orada sivil otorite meclis denetiminde kurar. Bizdeki sorun şudur: Meclis denetimi sıfırdır, hükümetin etkisi de sıfıra yakındır. Hükümet imzalar veya imzasına gerek duyulmaz.

HÜKÜMETLER KORKUYOR

Demokrat Parti’den sonra hep böyle oldu. Hükümetlerin ilgisizliği var, hükümetlerin ve meclislerin korkuları ve endişeleri var. Sivil otorite ve Meclis bunu hep tehlikeli olarak gördü. Başka ülkelerde sivil otorite çok kuvvetlidir. Gizli devletin bütün faaliyetleri hükümet tarafından kontrol edilir, meclis tarafından denetime tutulur. Bizde denetim yok.

DAR KADRO HAZIRLIYOR

Çok dar bir kesim bunu oluşturuyor. Kağıt üzerindeki bir çalışma ama direnç görmedikleri noktaya kadar gitmişler. Aslında son derece sakıncalı. Genelkurmay ve asker için de çok sakıncalı. Çünkü yaptıkları hataları test etme şansları yok. Bunun için önce bir toplumsal mutabakat gerekir.

HÜKÜMET UZAK DURUYOR

Hükümet son altı aydır bunlarla uğraşmıyor. Dahil olacağını dahil olmak istediğini de sanmıyorum. İlgilendiklerini ve bilgi sahibi olduklarını da sanmıyorum. 

HÜKÜMET BİLMİYOR OLABİLİR 

 Hükümetin haberi olmayabilir de. Altına imza attığı bazı belgelerde haberleri olmadığı gibi. Onlarca yıllık bir mesele bu. Sadece bu hükümete özgü değil bu.”

CHP: HÜKÜMET AYDINLATSIN 

 Geçen dönem Meclis’te kurulan Şemdinli Komisyonunda yer alan CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mesut Değer ise, “Bu tür örgütlenmeler geçmişten beri var. Faili meçhul cinayetlere imza attılar. Hükümetin aydınlatması gerekiyor” demekle yetindi.

ESAT CANAN: HEDEF DEMOKRASİ

Şemdinli olaylarının ortayı çıkmasında etkili olan CHP eski Milletvekili Esat Canan da asıl hedefin demokrasinin askıya alınması olduğunu söyledi. Canan şöyle konuştu: “O yapılar eskiden beri var. Belki yeni süreçte biraz daha hızlandırılmış bir duruma getirilmiş olabilir. Bu tür bir örgütlenmenin yeniden düzenlenmesi ve çok geniş bir kavram etrafında planlanması sakıncalara neden olabilir. Bu, her türlü faaliyete karşı bir plan veya demokrasiyi tamamen ortadan kaldırma girişimidir. Çünkü o kadar geniş tutulmuş ki, bu planın asıl hedefi demokrasi olduğunu gösteriyor. Hükümetin en azından müdahale etmesi gerekir. Bence mutlaka haberi vardır etkinliği yoktur. Geçmişte de hükümetlerin etkinliği yoktur.”

Taraf

Bu haber 1,338 defa okundu.