En Sıcak Konular

7 ilde 'içme suyu' alarmı

2 Haziran 2008 19:08 tsi
Hükümet, kuraklık tehlikesiyle birlikte gündeme gelen 'su' sorununu konuştu. Bakanlar Kurulu, su sorununa karşı hazırlanan 5 yıllık eylem planını kabul etti.

7 il içme suyu konusunda 'alarm' verirken, hükümet Şırnak, Sinop, Ankara, Nevşehir, Erzurum, Çorum ve Aydın'da kısa vadede tedbir alınmasını istedi. Bu arada hükümet, Türkiye'nin 1997'den beri imzalamadığı KYOTO Protokolü'nü benimsedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, kurul gündemine ilişkin bilgi verdi. Çiçek toplantıda, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun 81 il merkezine içme, kullanma ve sanayi suyu teminiyle ilgili eylem planı hakkında sunum yaptığını açıkladı. Bugün itibariyle adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre 81 il merkezinde yaklaşık 40 milyon kişinin yaşadığını belirten Çiçek, bu merkezler için ihtiyaç duyulan içme suyu miktarının 3.4 milyar metreküp olduğunu, temin edilen toplam su miktarının ise 5 milyar metreküpe yakın olduğunu bildirdi. "Görünürde bir içme suyu ihtiyacı yok" diyen Bakan Çiçek, ancak bunların dağılımı sebebiyle bazı illerde içme sıkıntısı olmadığını, bazılarında yakın gelecekte olmadığını, bazılarında ise su ihtiyacının olduğunu kaydetti. Bunun için 5 yıllık bir eylem planı hazırlandığını ifade eden Çiçek, 2008-2012 yıllarını kapsayacak şekilde bir planın hazırlandığını söyledi. Çiçek, 7 il merkezinde halihazırda su açığı olduğunu, acil su temimine ihtiyaç duyulduğunu, 34 il merkezinde 2010 yılından itibaren su açığının ortaya çıkabileceğini, 40 il merkezinde ise temin edilen su miktarının asgari olarak 2023 yılına kadar yeterli olacağının belirlendiğini bildirdi.

 
İŞTE SU KRİZİNİN KAPIDA OLDUĞU 7 İL Su sıkıntısı yaşanması muhtemel 7 ili açıklayan Çiçek, bu illeri Şırnak, Sinop, Erzurum, Ankara, Nevşehir, Çorum ve Aydın olarak açıkladı. Bu illerde sıkıntının acil bir ihtiyaç olarak görünmediğini kaydeden Çiçek, önümüzdeki dönemde böyle bir sıkıntının yaşanma ihtimalinin olduğunu ifade etti. Çiçek, "2008'de bu illerde ihtiyaç vardır, diye söylemiyoruz ama kısa vadede tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bunlarla ilgili bir taraftan belediyelerimiz bir taraftan İller Bankası yatırımlarıyla ama bunlara ilaveten DSİ de devreye girecektir. DSİ zaten nüfusu 100 bini geçen yerlerin su ihtiyacı ile ilgili geçmişte çalışmalar yapıyordu. Geçmişte aldığımız bir kararla artık bu 100 bin şartını kaldırdık. Acil ihtiyaç olan yerde de DSİ nüfus kriterine bakmaksızın il merkezlerinde kendileri bu çalışmaları yapıyor. Yatırım programına da bunları alıyor. 5 yıllık eylem planı, kısa, orta ve uzun vadeli çalışmaların üçünü birden değerlendirme konusu yapmaktadır" şeklinde konuştu.

SAĞLIK VE ÇEVRE BAKANI ANKARA İÇİN AÇIKLAMA YAPACAK Çiçek, Ankara'da su sorununun çözüldüğü yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine, yürürlüğe konulan eylem planına göre 81 ilin içme suyu ihtiyacını karşılamak için mahalli idareler ve merkezi hükümetin birlikte çalışacağını söyledi. Çiçek, Kesikköprü'den getirilen suyun Ankara'nın kısa vadede ihtiyacını karşıladığını kaydederek, şunları söyledi: "Ancak bu demek değildirki, Ankara'nın tümüyle su ihtiyacı ortadan kalkmıştır. Ayrıca önümüzdeki bir iki gün içinde hem Sağlık hem Çevre Bakanı kamuoyunda varsa bir tereddüt kendi yönlerinden de bu açıklamayı yapacaklardır. Bakanlar Kurulu'nda verilen bilgiye göre Ankara için endişe edecek bir durum yok. Böyle bir durum olursa zaten kimsenin bir yanlışı başka türlü değerlendirmesine gerek yoktur, üzerine gidilecektir. Dolayısıyla hem Sağlık Bakanlığı hem de Çevre Bakanlığı onlarla aynı hassasiyetle bu işi takip ediyor. Ama kısa vadede Ankara'nın su ihtiyacı belli ölçüde ortadan kaldırılmıştır. Bu türlü yatırımları devamlı yapmak ve sürdürmek lazım. Bir sıkıntı olduğu zaman bir gecede çözüm bulunamadığı açıktır. Onun için tüm illerimiz bakımından 5 yıllık bir planlamayı yapıyoruz." HÜKÜMET, KYOTO PROTOKOLÜ'NÜ BENİMSEDİ Bakan Çiçek, Bakanlar Kurulu'nun bugünkü toplantısında Türkiye'yi yakından ilgilendiren Kyoto Protokolü'nün de benimsendiğini açıkladı. Sera gazının salınımının azaltılması ve sınırlandırılmasının hukuki açıdan bağlayıcı duruma getiren, bu protokolün 1997 yılında imzalandığını, 2005 yılında ise yürürlüğe girdiğini hatırlatan Çiçek, bugün itibariyle 176 ülkenin bu protokole taraf olduğunu, bu protokolün ilk 5 yıllık uygulamasının bitmek üzere olduğunu, bundan sonrası için de hazırlıkların başladığını dile getiren Çiçek, "Türkiye bu protokolü kendine has nedenlerle başlangıçta imzalamamıştır. İmzalanmamış olması, bu görüşmelerin de belli ölçüde dışında kalmasını mümkün kılmaktadır. Yeni dönemle ilgili hazırlıklar başladığında Türkiye'nin çekinceleri olacaksa ya da kendine has şartları gündeme getirecekse, bunu benimseyip, bu sürece daha aktif katılması gerekecektir. Onun için de bu protokolün onaylanması hükümetimizce benimsenmiştir. Kısa sürede TBMM'ye de gönderip, buradan da onaylanması icap edecektir" diye konuştu. Çiçek, 'Türkiye'nin KYOTO Protokolü'ne gecikmeli olarak imza koyması artık sembolik bir anlam mı taşıyor?' yönündeki bir soru üzerine, "Sözleşmeye taraf olmadığınız takdirde ilk 5 yıllık uygulama sonuçlarıyla ilgili bir hazırlık yapıyor. Bundan sonraki dönemin kriterlerini, çerçevesini ortaya koyacak bir çalışma yapedd zaten nüfusu 100 bini geçen yerlerin su ihtiyacı ileıyor. Bunu imzalamadığınız takdirde o çalışmaya aktif şekilde katılamazsınız. Kendi ülkenizin özel şartları varsa, katılmadığınız bir çalışmaya bunları dahil edemezsiniz. Türkiye'nin geçmişte imzalamamasında kendine göre gerekçeleri olabilir, artık bunlar geride kalmıştır. 2012 yılından sonraki dönemle ilgili çalışmalara daha aktif şekilde katılması için bunu imzalaması gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.

haberler

 



Bu haber 498 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,334 µs