Susurluk'un BARONU aranıyor

1 Haziran 2008 17:22 tsi
Bush yönetiminin “en çok arananlar” listesine eklediği dört uyuşturucu kaçakçısından biri olan Cumhur Yakut, Emniyet’e göre cezaevindeki Urfi Çetinkaya’dan doğan boşluğu doldurdu.

ABD’nin PKK’yla birlikte Yabancı Uyuşturucu Kaçakçıları listesine aldığı Cumhur Yakut, Susurluk Çetesi’nin geri planda kalmayı başarmış isimlerinden. Adı uyuşturucu ticaretine karışan eski Van Milletvekili Mustafa Bayram’ın damadı olan Yakut’un Susurluk Çetesi’nde eroin ticareti yapan isimlerle ortaklığı gündeme gelmişti. Kardeşleri ve yakın akrabaları da uyuşturucu satmaktan sabıkalı olan Cumhur Yakut’un izine en son 2001’de rastlanmıştı. Yakut, İstanbul Taksim’deki Marble Otel’in sahibi

İstanbul narkotik polisinin bugüne kadarki birçok uyuşturucu operasyonunda Cumhur Yakut ismi ön plana çıktı. Yakut, adı uyuşturucu ve eroin ticaretine karışan eski Van Milletvekili Mustafa Bayram’ın damadı. Diyarbakır Liceli olan Yakut, Taksim’deki Yakut Oteli’nin sahibi. Yakut isminin uyuşturucu kaçakçılığına karışmasından sonra otelin ismi, dört yıl önce Marble olarak değiştirildi. Yakut, Karaköy Bankalar Caddesi’nde de büyük bir işhanının sahibi. Yakut PKK bağlantılı İran uyuşturucu piyasasını da elinde tutan kişi olarak biliniyor. 

URFİ ÇETİNKAYA’NIN YERİNDE

Aralık 1997’de uyuşturucu tarihine TEM Katliamı olarak geçen altı kişinin ölümüyle Yakut ismi gündeme gelmişti. Olayda, Edirne’de Avar Turizm’e ait otobüste altı kişi, uyuşturucu hesaplaşması sonucu öldürülmüş, ölüm emrini veren kişiler arasında uyuşturucu kaçakçısı Gafur Çalışkan ve Selahattin Büyüköztekin’in olduğu açıklanmıştı. Tutuklanan Çalışkan, Yakut’un ortağıydı. İstanbul’da Bağcılar ve Gaziosmanpaşa’da 2001’de Timsah operasyonunda yakalanan 326 kilo eroin, başta Yakut olmak üzere Çalışkan ve Naif Yavuztürk’e aitti. Afganistan’dan gelip, İran’dan Türkiye’ye sokulan uyuşturucu, Britanya’ya gönderilecekti. Yavuztürk, uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Baybaşin’in amcasının oğluydu ve bu yüzden soyadını değiştirmişti. Operasyonda adı geçenlerden biri de uyuşturucu ticaretinden tutuklanan Urfi Çetinkaya’nın ortağı Hasan Erkuş’tu. Narkotik’e göre Erkuş, bu grubun 315 kilo eroinini satan kişiydi.

Emniyete göre, son yıllardaki operasyonlarla ağır darbeler alan Çetinkaya’nın bıraktığı boşluğu halen nerede olduğu bilinmeyen Yakut doldurdu. Çetinkaya’nın Türkiye’den Yunanistan’a giden 520 kilo eroinin sahibi olduğu iddiasıyla gözaltına alındığı operasyon sonrası serbest bırakılırken yaptığı açıklama da Emniyet’i doğrular nitelikte. “Malın gerçek sahibinin Yakut olduğunu ortaya çıkaran İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü’ne teşekkür ederim.” Çetinkaya sonra başka bir uyuşturucu operasyonunda tutuklandı.

Yakut’un ismi Susurluk çetesinde uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddia edilen birçok isimle de anıldı. Başta uyuşturucu kaçakçılığı yapan Malatyaspor eski başkanı Nurettin Güven olmak üzere, öldürülen Asgar Sımıtko ve Lazim Esmaelli’nin yaptığı kaçakçılıkta, Yakut’un da perde arkasındaki kişilerden olduğu konuşuldu.  

Yakut’un yolu MİT’te İranlı kaçakçıları sevk ve idare ettiği iddia edilen, adı uyuşturucu kaçakçılığına da karışan Mardinli İbrahim ve Kadir adlı görevlilerle de kesişti. İddiaya göre MİT’te görevli Kadir, uyuşturucu kaçakçılığı yapan Yakut’tan alacağı için İbrahim’den yardım istemişti. İbrahim de Kürşat Yılmaz’la irtibata geçip konuyu halledeceğini söylemişti. Ancak Yakut’un Kadir’e borcunu ödemesi üzerine, iki MİT görevlisi birbirine düştü. İbrahim’in Yakut’tan ödenen paranın yüzde 50’sini talep ettiği, Mehmet Eymür başta olmak üzere, Şensal Atasagun ve MİT görevlilerinin de konudan haberdar olduğu iddiası kamuoyuna yansıdı.

AİLESİ DE KAÇAKÇI

Yakut gibi aile fertlerinden çoğunun ismi de uyuşturucu kaçakçılığına karıştı. Yakut ailesi, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi’nin 1996’da başlattığı “Asena Programı” çerçevesinde Türkiye ve yurtdışında uyuşturucu ticareti yaptığı için mercek altına alınan ailelerin başında yer alıyordu. Kardeş Orhan Yakut 2002’de 55 kilo eroinle yakalanmıştı. Nisan 2002’de Van’da bir otel odasında vücutlarına uyuşturucu enjekte ettikten sonra tedavi için hastaneye gelen iki kişinin, uyuşturucuyu diğer kardeş Kamuran Yakut’tan aldıklarını söylemeleri üzerine Kamuran Yakut hakkında da soruşturma başlatıldı. Yakut’un bir diğer kardeşi İslam Yakut’un adı da yine 2002’de bir uyuşturucu kaçakçılığına karıştı. İslam Yakut, yeğeni Erhan Yakut’la birlikte MİT ve TBMM Susurluk Komisyonu raporlarına geçen Ahmet Vefa Küçük’e ait Vefa Petrol’ün de yönetim kurulu üyeleri arasındaydı.

PKK BAĞLANTISI 

 Aralık 2001’de Van’ın Başkale ilçesinde jandarma, uyuşturucu imalinde kullanılan 65 litre asit anhidritle yakalanan Adem Yakut’u gözaltına aldı. Kasım 2000’de Interpol’ün kırmızı bültenle aradığı eroin kaçakçısı Neşet Yakut, Tekirdağ’da yakalandı. Almanya Hannover’da yakalanan 4.5 kilo eroinle ilgili aranan Neşet Yakut hakkında, İstanbul DGM gıyabi tutuklama kararı vermişti. PKK ile bağlantılı uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı kanıtlanan Yakut’un Arap Yarımadası’nda olduğu tahmin ediliyor.

Taraf

Bu haber 15,227 defa okundu.