CHP'de Önder Sav çatlağı

31 Mayıs 2008 15:48 tsi
Son kurultayın ardından yoğun bir çalışma temposu oluşturan CHP parti yönetimi, Önder Sav’ın adının karıştığı iki olay nedeniyle sıkıntılı günler geçiriyor. Bazı parti yöneticileri, son iki olayın partinin kurultay sonrası yakaladığı olumlu gelişme

Sav’ın, Vakit gazetesi tarafından arandığı ve 44 dakika irtibatta kaldığını gösteren Türk Telekom kaynaklı belge de partide kafaları karıştırdı. Parti içinde, söz konusu belgenin “teknolojik bir hile ile" hazırlanabileceği görüşünün yanı sıra, Sav’ı “dikkatsiz" davranmakla suçlayan görüşler de yüksek sesle dile getiriliyor.

CHP’nin tartışmalı isimlerinden Önder Sav’ın adının karıştığı iki olay nedeniyle parti yönetimi sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Özellikle eski Bolu Valisi Ali Serindağ ile yaptığı görüşmenin basına sızması ve sonrasında yaşanan gelişmeler nedeniyle, parti içinden Sav’a yönelik aleyhte sesler yükselmeye başladı.

“SAV’IN KONUMU GÖZDEN GEÇİRİLMELİ"

CHP’nin 32’nci Kurultayına damgasını vuran ve parti yönetiminin şekillenmesinde ağırlığı hissedilen Sav’ın, son iki haftada adının karıştığı iki olay, hem kendisini hem de CHP’ye zor anlar yaşatacağa benziyor. Vali Serindağ ile yaptığı görüşmenin içeriğinin basına yansımasının ardından, “dinleniyorumö açıklaması yapan Sav’ın bu iddiasına karşı, Ankara İl Telekom Müdürlüğü’nün görüşmenin yapıldığına ilişkin belgesi CHP’yi karıştırdı. Üst düzey bazı parti yöneticileri, Sav’ı “dikkatsizlikle" suçlarken, partinin kurultay sonrası sağladığı ivmenin tersine dönmesinden endişe duyduklarını söyledi. Sav’ın partiye zarar verdiğini öne süren yöneticiler, parti içinde “bir durum değerlendirmesiö yapılması gerektiği görüşünde. Genel Sekreterlik makamının önemine işaret eden yöneticiler, “Dileğimiz, bu olaydan CHP yara almadan kurtulurö diye konuştular. Yönetim içinde bir durum değerlendirmesine ihtiyaç olduğunu ifade eden bazı yöneticiler ise, Önder Sav’ın parti içindeki konumunun yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ediyorlar.

“TEKNOLOJİK HİLE OLABİLİR"

CHP Lideri Baykal ve Genel Sekreter Önder Sav’ın, “dinlemeyeö ilişkin iddialarının titizlikle incelenmesi ve konunun sonuna kadar incelenmesi gerektiğine işaret eden bazı parti yöneticileri ise, Telekom kaynaklı belgeye ise temkinli yaklaşıyorlar. Esas kayıtların Türkcell kayıtlarıyla ortaya çıkacağına işaret eden parti yöneticileri, Sav’ın, Vali Serindağ ile görüşmesi sırasında “iki kez telefonum çaldı" açıklamalarına da dikkat çekiyor. Telefon kapalıyken bile dinlenebileceğine dikkat çeken parti yöneticileri, konunun açıklığa kavuşturulmasında yargıya güvendiklerini söyledi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının konuyu araştırdığına işaret eden yöneticiler, “Burada son kararı yargı verecek. Sonuçta, teknoloji çok ilerlemiş durumda. Burada teknolojik bir hile de söz konusu olabilir. Bu konunun da üzerine ciddiyetle gidilmeli" diye konuştular.

BASIN DA İKİYE BÖLÜNDÜ

Vakit Gazetesi’nin CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın telefonunu dinlemesi ve haber haline getirerek Sav’dan izinsiz olarak yayınlaması gazetecilik açısından etik tartışması başlattı. Basın meslek kuruluşları Vakit Gazetesi’ni "siyasi paparazzilik" "polislik yapmakla" eleştirdi.

CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın cep telefonunu kapatmayı unuttuğunu iddia eden Vakit Gazetesi, Sav’ın eski Bolu Valisi Ali Serindağ ile konuşmasını 44 dakika boyunca dinledikleri açıklamasını yaptı. Basın kuruluşları ise konu ile ilgili ANKA’ya yaptıkları açıklamada, bir kişinin izinsiz dinlenmesi ve bunun da habere dönüştürülmesini değerlendirdiler.

-“HÜKÜMET SORUMLULUKTAN KAÇIYOR, VAKİT GAZETESİ POLİSLİK YAPIYOR”-

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı Ahmet Abakay: Türkiye’de her dönemde ev basmalar, gizli dinlemeler, hukuk dışı izlemeler yapılmıştır ve şimdi de yapılıyor. Bunun kanıtlanması için CHP Genel Sekreteri’nin dinlenmesinin açığa çıkması gerekmiyor. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili de benzer olayda somut suçlamalarda bulunmuştu. İktidar, olağan hale gelen dinlemeleri ört bas etmeye kalkıyor. Burada bir de gazetecilik açısından ilkesizlik ve deformasyon söz konusu. Gazeteci konuştuğu kişinin açık onayını almadan demeç yayınlayamaz. Bir parti genel sekreterinin demeci böylesine gizli hale sokulamaz. Ya demeç alınır, ya alınmaz, demeç verdiği belirtilen kişi, demeç vermedim diyorsa vermemiştir. Burada basındaki deformasyon ve ilkesizlik dikkat çekiyor. Hükümetin evrensel hukuk kurallarına uymadığı da göz önüne çıkıyor. Hükümet bu konuda popülist davranıyor, sorumluluktan kaçıyor. Suçu muhalefet ile paylaşmaya çalışıyor. Vakit Gazetesi de polislik yapıyor.

-“SİYASİ PAPARAZZİLİK OLAYIDIR”-

Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneği (RTGD) Başkanı Metin Özkan: Her ne kadar TCK’ya göre bu tür dinlemeler de suç olsa da burada yeni bir durum var bunu daha çok etik açıdan iletişim bilimcilerin değerlendirmesi gerekiyor. Bu bir anlamda siyasi paparazzi diye biliriz. Hiç kimse kendi istemi dışında dinlenmemeli, söyledikleri izin alınmadıkça yazılmamalı, yine izin verilmedikçe hiçbir kişinin fotoğrafı veya görüntüsü yayınlanmamalı. Ama genel gazetecilik çerçevesinden baktığımızda da bunu, en kaba biçimiyle bir gazetecilik başarısı değil, bir gazetecilik olayı olarak görüyorum. Ancak yine altını çizerek belirtiyorum, güdeme gelişi itibariyle bu yeni bir durumu medya etiği açısından da mutlaka iletişim bilimcilerin değerlendirmesi gerektiğine inanıyorum. Ancak yasalarımızı baktığımız zaman da bu tür dinleme ve buna dayalı haber yapılması da TCK’ya göre bir suç teşkil etmektedir. Gazeteci hiç bir zaman yazılı olsun veya olmasın meslek etiği dışına çıkmamalı. Ayrıca, yasaların suç kabul ettiği eylem ve davranışlarda bulunmamalı. Kişinin özel hayatı ve gizliliği daima kutsaldır.

-“HOŞ OLMAYAN BİR ÖRNEK”-

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan Sadık İpekçi: TCK tarafların rızası dışında kayıdı yayınını yasaklıyor. Meslek etiği açısından bakıldığında gizli bir dinlemenin basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesini zor buluyorum. Kaldı ki bir kişinin onayını görüşünü almadan o kişiyle ilgili bir telefonla görüşünü almak veya fotoğrafını çekmek de AB ve batı Avrupa ülkelerindeki demokrasi standartlarında yeri olmadığın biliyoruz bu çerçevede basın özgürlüğü açısından bakılırsa hoş olmayan örnekler yenisi eklendi. Bu ihlaller daha önce de yapıldı başka medya kuruluşları tarafından. Savunulacak örnekler değil.

vatan

Bu haber 672 defa okundu.