DTP'nin genel başkanı kim olacak?

31 Mayıs 2008 12:23 tsi
Yaklaşan kongre öncesi görünen adaylar: Ahmet Türk, Emine Ayna, Fırat Anlı... İyibilgi, ismi geçmeyen uzun zamandır sessizce bekleyen bir adaya daha dikkat çekiyor... Peki kim seçilirse Kürt sorunu nasıl bir yol alır? DTP içi gelişmeler iyibilgi farkıyla.

DTP’de Temmuz ayında gerçekleştirilecek kongre öncesi DTP’de ilginç bir “kaynama” durumu yaşanıyor.

Ahmet Türk’ün “PKK’nin silahlı mücadelesi Kürt sorununa zarar veriyor” şeklindeki açıklamasının kamuoyuna yansıması ve hemen ardından Türk’ün “öyle demek istememiştim” mealindeki düzeltme çabasına rağmen PKK’den gelen ve açıkça Ahmet Türk kastedilerek söylenen “bu tür düşünceleri dile getirenler ihanet içerisindedir” (Murat Karayılan) açıklaması, DTP’de yaşanan “sorun”u gizlenemez boyutlarda su yüzüne çıkarmıştı.

Nurettin Demirtaş’ın sürmekte olan “sahte askerlik evrakı düzenlemek” davasına rağmen doğrudan PKK etkisiyle Genel Başkan seçilmesi ve ardından kısa sürede kendini cezaevinde bulması, DTP içerisinde “daha kişilikli ve bağımsız siyaset yapmak” arayışı içerisinde olanların elini güçlendiren bir sonuç yarattı. Ahmet Türk’ün PKK’ya karşı çıkış yapması bununla bağlantılı bir gelişme.

Öte yandan kapalı kapılar ardında Ahmet Türk için kulisler yürütülürken, olası bir kopmaya da fırsat verilmek istenmiyor. Zaten Türk ve onunla beraber hareket edenlerin görünür gelecekte ayrılmak gibi bir niyeti bulunmuyor. Partiden ayrılmanın halk nezdinde yürütülen “ihanet ettiler, davayı sattılar” propagandalarına yol açacağının farkındalar. Buna karşılık, kongrede Ahmet Türk başkanlığında bir yeniden yapılanma imkanı bulamamaları halinde “sessiz bir protesto” tavrı güdeceklerini öngörmek kehanet değil.

HADEP ve DEHAP dönemlerinde genel başkanlık yapmış isimler de “bir seçenek daha var” dercesine bugünlerde DTP kulislerinde boy göstermeye başladılar. DTP’nin kuruluş sürecinde “dışarıdan” müdahalelere tepki duyarak “tasfiye edildik” diyen ve yönetim kademelerinde görev almayan Tuncer Bakırhan ve ekibi, kongre öncesinde çekişen taraflara kendilerini hatırlatmak isterken, kapatılan HADEP’in Genel Başkanı Murat Bozlak’ın siyaset yasağının da Temmuz ayında biteceğine dikkat çekiliyor. Ancak DTP’yi tanıyan, izleyenler açısından bu isimlerin etkili olmaları pek mümkün görünmüyor.

Ahmet Türk, kendi adı üzerinde “mutabakat” olursa aday olacağını açık açık dillendirmekten çekinmiyor. Bu “mutabakat”ın olası sonucu ise, Ahmet Türk’ün “uzaktan kumandalı siyasete” tavır koyması olacak. Bu nedenle Türk’ün güçlenmesini istemeyenler birleştirici bir aday arayışındalar. Ancak ne şimdiki Genel Başkan Vekili Emine Ayna’nın, ne de DTP grubundan bir başka ismin, bu “birleştirici” özelliğe sahip olmadığı ifade ediliyor. Türk’le kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerden bir “uzlaşma” çıkması ihtimali de yok değil. Fakat bu da Türk’ün “PKK şiddete son versin, siyaset yapmamıza gölge etmesin” tutumunu ne kadar esneteceğiyle doğru orantılı bir olasılık.

Diyarbakır Yenişehir Belediye Başkanı Fırat Anlı’nın adı, bir süre önce Genel Başkan adayı olarak dillendirilmeye başlamıştı. Fakat hemen belirtelim ki Anlı’nın gözü Genel Başkan olmakta değil. Fırat Anlı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı olmayı gözüne kestirmiş durumda. Yerel seçimler öncesinde DTP bünyesinde yapılan yoklamada adı ilk sırada çıkmasına rağmen Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olması engellenerek Yenişehir başkanlığıyla teselli edilen Anlı, adının Genel Başkan adayları arasında anılmasından hiç hoşnut değil.

Asıl “haber” ise, şu ana kadar adı “yüksek sesle” dile getirilmeyen Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir…

Baydemir’in de bazı hesapları ve beklentileri var. Fakat yaşanan karmaşa durumu, Baydemir etrafında bir uzlaşmaya gidilmesini güçlü bir olasılık haline getiriyor.

Bir süre öncesine kadar Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı bir dönem daha yürütmek eğiliminde olan Osman Baydemir’in, “madem şartlar böyle gerektiriyor…” diyerek sahneye çıkması sürpriz olmayacak.

Ancak her halükarda DTP’nin temel sorunu, Kürt sorununun çözümünde kendisini etkin ve çözüme yönelik projeleri olan bir parti olarak yeniden yapılandırması. Bunu başarması sadece kendileri için değil, Türkiye için bir kazanım olacak. Aksi ise, DTP’yi yaşanan çözümsüzlüğün bir parçası olmak konumundan kurtaramayacak…

www.iyibilgi.com özel Hasan Soylu

Bu haber 821 defa okundu.