'Telekulak' skandalında unutulan isim

31 Mayıs 2008 12:07 tsi
CHP 'böcek ve telekulak’ avına çıkınca skandalın asıl yönü ikinci planda kaldı. Önder Sav'la görüşmesinde Başbakan ve bakanlar hakkında "ihbarlar" yapan, CHP'ye seçim taktikleri veren eski Bolu Valisi hakkında şu ana kadar hiçbir işlem yapılmad

Kendisini CHP’nin Genel Sekreteri olarak görmediğini söyleyen ve Deniz Baykal ile ilgili ağır sözler sarf eden Önder Sav ile kendisini CHP’nin valisi zanneden Ali Serindağ arasında geçen görüşmenin Vakit gazetesinde yayınlanmasının ardından ortada hiçbir delil yokken ve araştırma yapılmamışken AK Parti’nin emriyle Emniyet’in dinlediği ve Vakit gazetesine servis ettiği iddiasını ortaya atan CHP, gerçeklerin ortaya çıkmasıyla zor durumda kaldı.

Vali’nin görevden alınması isteniyor

CHP Genel Sekreteri Önder Sav’a seçim taktikleri veren, Başbakan ve Bakanlar hakkında ileri geri söz eden Vali Ali Serindağ hakkında şu ana kadar herhangi bir işlem yapılmaması tepki çekiyor. CHP’li çevreler, Sav’ın da istifa etmesi gerektiğini konuşuyor.

Kartel medyasını arkasına alarak ‘böcek ve telekulak’ avına çıkan CHP, olayın ‘CHP-Vali ilişkisi’ boyutunu gözlerden kaçırmaya çalışıyor.

Taraflarca doğrulanan skandal ifadelerin yayınlanmasının ardından savcılık tarafından soruşturma başlatılırken, CHP İl Başkanı gibi davranarak Başbakan, Bakanlar hakkında ihbarda bulunan eski Vali Serindağ hakkında 4 gündür henüz bir işlem yapılmadı.
CHP’nin, hakimler ve valiler üzerinde kati bir hakimiyete sahip olduğunu belirten eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı, “1946’ya kadar hakimler ve valiler, CHP il başkanının talimatı olmadan hiçbir şey yapamazdı. Bu sistem bugün de bir ölçüde devam ediyor. Serindağ’ın, Sav ile dertleşmesi, iktidarı ihbar etmesi, CHP’nin mülki idare içerisinde kadrolaştığını ve ne kadar güçlü olduğu gösteriyor” dedi.

“VALİ SERİNDAĞ, GÖREVDEN ALINMALI”

Bir vali veya kaymakamın bir siyasi partiye angaje olmasının ‘düşünülemez’ olduğunu belirten Avcı, “Hiçbir vali böyle bir şey yapamaz. Devlet memurunun siyasete angaje olması çok ciddi disiplin suçudur. Çok ciddi soruşturma yapılmalı ve iddialar doğruysa Serindağ, görevden alınmalı, cezalandırılmalı. Bu olay siyasi iktidar için bir lekedir. Eğer vali cezalandırılmazsa bu onlara ‘siz rahatlıkla benim aleyhimde çalışabilirsiniz’ demek olur ki, bu kabul edilemez” diye konuştu.

12 Eylül askeri savcısı ve eski ANAP Milletvekili Faik Tarımcıoğlu ise, Vali Serindağ’ın yüksek bir devlet memuru sıfatıyla kazandığı özel bilgileri bir partinin emrine vermesinin etik olmadığını belirterek, “İçişleri Bakanlığı soruşturma başlatmalı. Konuyu mercek altına almalı. Konuşmaların içeriği gözden geçirilmeli. Konu dinleme polemiğine dönüştürülerek unutturulmamalı” diye konuştu.

Serindağ, CHP'nin 1940'lardaki valileri gibi

Vakit’in ortaya çıkardığı Önder Sav-Vali Serindağ skandal görüşmesinin kendisini şaşırtmadığını dile getiren Osmanlı Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, “Vali Serindağ tam da 1940’ların CHP’li valileri tipine uygun biri” dedi. Serindağ’ın Bolu valiliği döneminde “Bediüzzaman ve Demokrasi” konulu bir konferans için Bolu’ya davet edildiğini anlatan Akgündüz, “Konferans için ilk kültür merkezi kiralanmış. Ancak konferansa saatler kala valilikten, ‘başka bir program olduğu’ gerekçesiyle iptal edilmesi istendiği haberi geldi.

Günler öncesinden yapılan hazırlıklar, tanıtım ve dağıtılan davetiyeler üzerine 2 bin kadar dinleyici gelmişti. Valiliğin bu engellemesi yüzünden konferansı belediyenin düğün salonunda yapmak durumunda kaldık. Tabii daha küçük bir salon olduğundan insanlar büyük sıkıntı çekti. Bolu Valisi’ni de bu vesileyle tanımış oldum” şeklinde konuştu. Akgündüz, “AK Parti Genel Sekreteri valiyle bu şekilde görüşse, şimdiye Türkiye’de ya ihtilal olmuştu ya da muhtıra verilmişti” diye konuştu.

İnal Batu: CHP itibar kaybetti

CHP yöneticileri böyle ciddi iddialarda bulunmadan önce konuyu iyice araştırmalı... Vakit’in dünkü sayısında Sav-Serindağ arasında geçen skandal görüşmenin ne olup ne olmadığını açıklamasıyla CHP iyice köşeye sıkıştı. Görüşmede CHP’li bir il başkanı gibi sözler sarf eden Vali Ali Serindağ hakkında soruşturma açılması beklenirken, Önder Sav’ın istifa etmesi gerektiği bizzat CHP içinde konuşulmaya başlandı.

CHP içinde, olayın aslı bilinmeden yapılan açıklamaların büyük hata olduğu yönünde eleştiriler yükseldiği öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, CHP Genel Merkezi’nde kulaktan kulağa “Sav’ın istifa etmesi gerekir” fısıltısı dolaşıyor. CHP kulislerinde, “Partinin ‘dinleniyoruz’ iddiasında bulunmasına neden oldu. Ancak olayın öyle olmadığı anlaşılıyor. Önder Sav’ın hatasından kaynaklanan bir habercilik olduğu görülüyor. Buna neden olan Önder Sav derhal istifa etmeli” deniliyor.

AYDIN: VAKİT HABER DEĞERİ OLAN BİR BİLGİYİ ELBETTE HABER YAPAR

CHP’li muhalifler de Sav’ın Hz. Peygamber’le ilgili sarf ettiği çirkin sözlerin olayı bu noktaya getirdiğini dile getirdiler. CHP eski İstanbul Milletvekili Hasan Aydın, “Vakit gazetesi ulaştığı ve haber değeri olan bir bilgiyi elbette haber yapar. Önder Sav’ın Hz. Peygamber ile ilgili sarf ettiği sözler çok çirkindi. Çıkıp özür dilese bu işler bu şekle gelmeyebilirdi. Dinleme olayı da aynı şekilde çirkin bir iş ve asla tasvip edilemez. Ancak olay Vakit’in açıkladığı gibi gelişmişse burada bir dinleme yok” dedi.

BATU: CHP BÜYÜK İTİBAR KAYBETTİ

Eski CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı İnal Batu ise, “CHP büyük itibar kaybetmiştir” dedi. Batu, Vakit’e yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “CHP Genel Sekreteri’nin devlet tarafından dinlendiği iddiasının doğru olmamasını temenni etmiştim. Doğru olsaydı Türkiye Watergate gibi çok ciddi bir krizle karşı karşıya gelmiş olurdu ve bütün ülkede çok büyük bir güvensizlik ve sanki her an dinleniyormuşluk hobisi egemen olurdu. CHP iddialarının doğru olmadığı anlaşıldığında ise, ben bundan vatandaş olarak mutlu olurum ve CHP yöneticilerini de gelecekte böyle ciddi iddialarda bulunmadan önce konuyu iyice araştırmalarını bu partinin eski milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı olarak tavsiye ederim. CHP, Sayın Önder Sav’la ilgili son iki hadisede de büyük bir itibar kaybetmiştir. Bunu da yine bu partiye yarım asır gönül vermiş ve o partinin çok üst düzey bir yöneticisi ve milletvekili olarak görev yapmış bir kişi olarak üzüntüyle karşılıyorum. Parti içi demokrasi noksanlığından ve kadrolaşma konusunda hiçbirinin farkı yok. Bu da demokrasi kültürümüzün eksikliğinden kaynaklanmaktadır.”

CHP DANIŞTAY SALDIRISINDA DA AYNISINI YAPTI

Deniz Baykal, ortada hiçbir delil yokken ve araştırma yapılmamışken olayı skandal ile tanımlaması ve AK Parti hükümetinin emriyle Emniyet güçleri tarafından dinlemenin yapılıp, Vakit gazetesine servis edildiğini ileri sürmesi akıllara Danıştay saldırısını getirdi. Baykal, katil Alparslan Arslan’ın Danıştay’a yönelik saldırısından birkaç saat sonra hiçbir delil çalışması ve araştırma yapılmadan “Siyasete kan bulaştı” diyerek bir başka skandalın altına imza atmıştı.
Benzeri olaylarda akla ilk gelen ihtimalin işine gelmesi durumunda skandal yaygarası yapan CHP, gerçek olan ihtimalin ortaya çıkmasıyla geri adım atmama gayreti geleneksel olduğu biliniyor.

Vakit’e suç duyurusunda bulunan avukat, Sumru Çörtoğlu’nun akrabası
Önder Sav’ın avukatı, Danıştay Başkanlığı'ndan bir süre önce emekli olan Sumru Çörtoğlu’nun akrabası çıktı. Gazetemiz hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na, Önder Sav ve Merkez Valisi Ali Serindağ’ın kamuoyuna yansıyan telefon görüşmesi ile ilgili suç duyurusunu, Önder Sav adına çok ilginç bir isim yaptı. Danıştay eski Başkanı Sumru Çörtoğlu’nun akrabası Ahmet Çörtoğlu. Sumru Çörtoğlu’nun eşi ile Ahmet Çörtoğlu’nun babası akraba. Dolayısıyla da Sumru Çörtoğlu, Ahmet Çörtoğlu’nun yengesi. Çörtoğlu, dilekçesinde Önder Sav’ın özel hayatının ihlal edildiğini ileri sürdü ve Vakit’in cezalandırılmasını istedi. Vakit’in ulaştığı Ahmet Çörtoğlu akrabalık bağı ile ilgili bilgi vermek istemezken, sekreteri akrabalığı doğruladı. Çörtoğlu’nun CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü’nün avukatlık bürosunda çalıştığı, Aydın Doğan’ın da bazı davalarına baktığı öğrenildi.

vakit

 

Bu haber 2,186 defa okundu.