Başsavcıdan aydınlara öfke

31 Mayıs 2008 11:15 tsi
Kapatma Davasıyla ilgili mütaala veren Başsavcı Yalçınkaya, AB’ye ve davayı eleştiren aydınlara, Ergenekon bağlantısına tepki gösterdi.

AKP’nin kapatılması istemiyle açtığı davada, esas hakkındaki mütalaasını Anayasa Mahkemesi’ne sunan Başsavcı Yalçınkaya, AB’ye ve davayı eleştiren aydınlara tepki gösterdi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, AKP’nin kapatılması istemiyle açtığı davada, esas hakkındaki mütalaasını Anayasa Mahkemesi’ne sundu. Yalçınkaya, AB’ye ve davayı eleştiren aydınlara da tepki gösterdi. AKP’nin şeriatı amaçladığını, laikliğin somut ve yakın tehlike altında olduğunu kaydeden Yalçınkaya, Sivas, Maraş, Çorum ve Malatya katliamlarını örnek göstererek, laikliğin Türkiye için yaşamsal olduğunu vurguladı. Yalçınkaya, mütalaada 14 Mart tarihli iddianamede yer alan deliller dışında yeni bir delil sunmaya gerek görmedi.

45 sayfalık mütalaasında, İngiliz yanlısı cemiyet kuran Sait Molla ve Atatürk’ün idamı fetvasını veren Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendi’nin Osmanlı uleması olduğunu belirten Yalçınkaya, örtülü biçimde Erdoğan’ın ‘ulemaya danışılsın’ sözlerine atıfta bulundu. Yalçınkaya, “Yakın tarihimizde din ve mezhep kışkırtmalarıyla gerçekleşen katliamlar hatırlandığında irtica tehlikesinin mevcudiyeti ve yakınlığı ile laiklik ilkesinin önemi daha iyi anlaşılacaktır” dedi. AKP’nin ‘totoloji’ yapmakla suçladığı Yalçınkaya, totoloji kaygısının, cumhuriyet ve devrimlere borçlu olanları, gerçeği defalarca vurgulamaktan alıkoyamayacağını ifade etti.

İrticanın partisi
İrticanın partilere çok partili rejime geçilmesiyle sızdığını ve ilk kez 1970’te Milli Nizam Partisi’nde örgütlendiğini belirten Yalçınkaya, AKP’nin de bu çizgideki FP’de liderliği kaybeden ekip tarafından kurulduğunu vurguladı. Yalçınkaya, iddianamenin, laik-antilaik kamplaşması yaratan partinin ılımlı İslam devleti adı altında bir şeriat devletine gidişini ortaya koyduğunu da ifade etti. Yalçınkaya, ‘demokratik laiklik’ gibi yeni siyasi terimler ortaya koyanların, demokratikleşme mücadelesinin dinci-şeriatçı-etnik güçleri de kapsadığını kaydetti.

Ergenekon tepkisi
Başsavcılığa yönelik tehdide varan saldırıların bir hukuk devletinde kabul edilemeyeceğini belirten Yalçınkaya, AKP’nin savunma masumiyetini aşan, hukukun üstünlüğünü tahribe yönelik beyanlarda bulunduğunu, savunma yerine yargıya saldırıyı esas aldığını vurguladı. Yalçınkaya, bir AKP’linin daha kendisini Ergenekon adlı örgütle ilişkilendirmeye çalıştığını da anımsattı.
Yalçınkaya, egemenliğin kullanımında sadece kendisini yetkili bulan AKP’nin, bazı köşe yazarı, akademisyen vb. çevrelerin, iç-dış odakların yargıyı eleştirip Türkiye’yi hak etmediği bir konuma soktuğunu ifade etti. AB’nin RP davasını da eleştirdiğini ancak bunun AİHM’nin kararını etkilemediğini kaydeden Yalçınkaya, AB ile birleşme müzakerelerinin de AKP ile başlamadığını belirtti.

Ani yakınlaşma
AKP’nin seçimlerden sonra Milli Görüş-ılımlı İslam çizgisine yoğunlaştığını kaydeden Yalçınkaya, kapatma davasından sonra aniden AB’ye yakınlaşmasının, ‘laik Avrupa’ söyleminin samimiyetsizliğini gösterdiğini kaydetti.
AKP’nin şeriatı amaçladığının ortaya çıktığını öne süren Yalçınkaya, Venedik İlkeleri’ne göre sadece şiddetin değil, hoşgörüsüzlüğün de parti kapatma nedeni olduğunu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin 2002’de sivil barışı tehlikeye sokan partinin kapatılabileceği kuralını getirdiğini belirtti. Yalçınkaya, şu görüşleri savundu:
-  Eylemlerin ceza hukukunda suç olarak düzenlenmesi zorunluluğu yoktur.
-  Delillerin gazeteden temin edilmesinin önünde engel yoktur.
-  Mevzuata göre, partilerin faaliyetlerinin mülki idarelerce başsavcılığa bildirimi zorunludur. Ancak yüzlerce kanıttan hiçbiri bu yolla gelmemiştir.
-  Abdullah Gül’ün bakanlığı dönemindeki açıklamaları partiyi bağlar.
-  Erdoğan’ın geçmiş açıklamalarına televizyonda “ben değişmedim” demesinden dolayı yer verilmiştir. Laiklik karşıtı eylemlerin önemli bölümünü Erdoğan işlemiştir.
-  Laikliğin korunması Türkiye için yaşamsaldır ve korunması konusunda ülkemizin takdir hakkı geniştir.
-  Kapatma yaptırımı, şeriatı yaşama geçirme hedefi karşısında hukuka uygundur.

aktifhaber.com

Bu haber 386 defa okundu.