Başbakan medya ve muhalefete yüklendi

31 Mayıs 2008 10:49 tsi
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 63. seçimsiz Genel Kurulu, TOBB ETÜ'de çalışmalarına başladı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada demokrasi adına önemli mesajlar verdi. Erdoğan muhalefet ve medyaya da yüklendi...

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 63. seçimsiz Genel Kurulu, TOBB ETÜ'de çalışmalarına başladı.

Genel Kurula Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik katıldı.

Saygı duruşu ve TOBB ETÜ Korusu eşliğinde, İstiklal Marşı'nın söylenmesinin ardından başlayan genel kurula Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve çok sayıda bürokrat, oda ve borsa başkanı katılıyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan burada yaptığı açıklamada önemli mesajlar verdi...

Erdoğan, başbakanlığı süresince TOBB'un bütün genel kurullarına katılma konusuna azami özen gösterdiğini açıkladı, Bu genel kurulun ülkenin ekonomisinin en iyi değerlendirilen yerlerden biri olduğunu söyledi.

Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyleydi:

Hükümet olarak sivil toplum kuruluşlarının görüşleri önemsiyoruz. Odalarımızın, vakıf ve derneklerimizin görüşlerine azami özen gösteriyoruz. Eleştirilere saygı duyarız. Yeteri eleştiriler yerinde olsun, seviyeli olsun, insaf sahibi olsun. Değişim zaman ister cesaret ister.Kara kara ak akdır. karaya ak aka kara diyen siyasi gelenek 22 Temmuz'da bitmiştir. Demokrasiyi zayıflatan girişimlerin yanında olanlar var. Millet iradesinin huki bir tamnım olmadığını savunanlar var. Millet iradesiyle ters düşülmemelidir. Demokratik kural ve kurumlar zarar görürse bundan en çok zarar görecekler sivil toplum örgütleridir. Haksızlık karşısında susanlar o haksızlığa ortak olmuştur.

Demokkratikleşme konusundaki tutumumuz ilk günkü gibi sürüyor. Hukukun üstünlüğü bizim için olmazsa olmaz kuraldır. Biz açık bir toplummu olacağız yoksa kapalı bir toplum olup bir demir perde dönemine geri mi döneceğiz. Yabancı sermaye Türkiye'de olup biteni anlamaya çalışıyor. Türkiye demokratik sosyal bir hukuk devletidir. Asla bundan taviz veremez. Türkiye'de işler iyi giderse bundan benim partim değil Türkiye kazanır. Türkiye'de işler iyiye gitmezse kaybeden AK parti değil bu ülke olur tüm bu çevreler olur. Bu ülkenin ilerleme ve değişimine gölge düşürmeye kimsenin hakkı yoktur.

Son bir haftada yaşanna gelişmelere bir bakın. Ülkede neler yaşandığına.. İstanbul Dünya Kültür Başkenti olmaya hazırlanıyor. Lübnan'da diplomatik bir başarı elde ettik. gelin görün ki medyada bunlarla ilgili tek satır bile yazı görmek mümkün değil. çünkü farklı şeylerle uğraşılıyor. Salı günü Diyarbakır'da Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden birini açıkladık.

Bu projeyi bile gölgelemek isteyenler var. Her şey açık. Kaynağını açıkladık. Konuşulan ne? Enteresan olan ne? Efendim bu Diyarbakır'la ilgili hükümetin seçim yatırımıdır. Bu nasıl bir yaklaşımdır? Bu olay sadece Diyarbakırla ilgili değildir. Türkiye'yi hiç tanımadıkları ortadadır. Bu proje tüm bölgeye yöneliktir ve sinerji getirecektir. Bunu yerel seçime bağlamak büyük haksızlıktır. Bu oradaki suyumuzu en iyi kullanma projesidir. GAP projesi DAP ve KOP için biz eylem safhasına geçiyoruz. Büyük kaynak ayırdık. Suriye sınırını mayınlardan arındırıp organik tarıma açıyoruz.

Perşembe günü Avrupa Vakıflar Birliği'nin uluslarası toplantısına katıldık. Bunlar sadece bir haftada yaşadıklarımız. Dünya Türkiye'yi izliyor fakat Türkiye çok farklı konulara kilitleniyor, kilitlerndirmek isteniyor. İşleri milletin moralini nasıl bozarız? Hükümete nasıl çamur atarız? Yapılanları nasıl karalarız? Güvenlik güçlerini nasıl suçlarız? Hükümet ve muhalefetin gündemi çok farklı. Bizim gündemimiz çatışma olamaz. Vizyonumuz ve ufkumuz bu dar kalıplara sığmayacak kadar geniştir. Bizim gündemimizde içi boş tartışmalar olamaz. Bizim hedefimiz ihracatı 1 milyar dolara çıkarmak. Kişi başına geliri yükseltmek. Milletimizin ekmeğini büyütmek.

Başbakan Erdoğan, Haziran'dan itibaren dogalgaza zam yapılacağını açıkladı. Erdoğan, elektriğe de zam sinyali verdi.

İlk göreve geldiğimizden beri bu ülkede neler değişti? Türkiye 24 çeyrektir büyüyor. Bu tarihte bir ilktir. Bu son derece umut dağıtan büyüme. Ekonomiyi iyileştirme çanalarından asla taviz vermeyeceğiz. Göreve geldiğimizde dünyanın 26. büyük ekonomisiydik. Şimdi 17. sıradayız. Göreve geldiğimizde petrolün varili 26 dolardı. şimdi 138 dolardı. Buna rağmen petrolle ilgili bir sıkıntı çıktı mı? Akaryakıt kuyrukları var mı? Petrolün Türkiye'deki etkisini yok saymak isteyenler var. Bu aradaki farkı millet olarak hep beraber karşılamamız lazım. Yoksa bu yatırımlar biter. İşçinin memurun maaşı ödenemez hale gelir. Bütün her yatırımı isteyeceksen bazı şeylere katlanmak lazım.

Dün akşam yine bir televizyon kanalı hükümet yine mazota zam yaptı diyor. Ayıp. Bunu biz değil bu işin borsası yapıyor. Bunda bizim etkisi olamaz. Bunu sadece hükümetle derdi olan bir grubun karalamasıdır.

Elektiriğe zam yapılacak deniyor. Evet yapmak durumundayız. 1 Haziran'dan itibaren doğalgaza zam yapmak durumundayız. Artık son reddeye geldik. Cari açık cari açık diyorsan bunun çözümü için düşünülen çareyi engelleme..

Küresel sermaye Türkiye'deki yatırımlarını askıya almış durumda... Popülist yaklaşımlarda asla olmadık. 2009 yılındaki seçimlerde de asla bu yaklaşımda olmayacağız. Popülist yaklaşımda olsaydık Türkiye'ye yük getiren 1100 belediyeyi kapatırmıydık. Üstelik bunların yarısı AK Parti'nin olmasına rağmen. Birilerini memnun etmek için belediye kurulmaz. Sadece yanına bir avaneyi yanına çekmek için belediye kurulmaz.

Canım canıım antalya sahilleri işgal eden o otellerin hiç birinin altyapısı kanalizasyon sistemi arıtması yoktu. Sonra yüzecek yer bulamıyorsun. Kolibasili her yeri işgal etmişti. Biz bütün bunları değiştirdik.

Haber 7-cafesiyaset

Bu haber 467 defa okundu.