Çocuklar niçin katil oldular?

Malumunuz dün bir genç bir çocuğun daha annesini öldürdüğü öğrendik. Bildiğimiz kadarıyla bu yakın vadedeki sekizinci vaka. Bu tür cinayetlerin münferit olmaktan çıkıp toplumsal bir boyut kazandıklarını düşünüyor musunuz?

Evet düşünüyorum.

Sizce sebebi nedir?

Bence en genel manada sebep otoritenin kaybolması, aşılmasıdır. Gençler kendilerini hiçbir ahlaki, dini, ailevi otoriteye bağlı hissetmediklerinde işte bu tür suçlara yönelebiliyorlar.

Bunun sebebi de günümüzde internet ve televizyon üzerinden yayılan pop kültürün gençlere her şey mubah anlayışını adeta zerk etmesidir… Kültürümüz, küresel kültürün egemenliğin altına girmekte ve gençliğimizi giderek kaybetmekteyiz.

Peki, gençlerin özellikle annelerine karşı bu kadar öfkeli olmalarının sebebi nedir?

Gençler arasında şöyle bir eğilim gözlüyorum: Her şeye sahip olmak ama bunun için de bir çaba harcamamak.

Anne babalar ise çocuklar ise çocuklarını yüzyıllardır olduğu gibi çocuklarını çalışmaları, gayret etmeleri yolunda özendiriyorlar.

Fakat günümüzde Türkiye ortamının da bir kaypaklığı var: Türkiye’de gençler baktıkları zaman muteber insanların kolay para kazanan insanlar olduklarını görüyorlar. Onlar da kolay para kazanmak istiyorlar. Onlar da hayatın nimetlerine en kolay biçimde ulaşmak istiyorlar. Bunun için okumaya, gayret etmeye de gerek görmüyorlar. Bu husus da bence ebeveynlerle çocukları arasında ciddi bir çatışma doğuruyor.

Anneler çocuklarına bu telkinleri çok fazla yapmaya başladıkları zaman çocuklar da bir öfkeye sebep oluyor…

Fakat şunu da belirtelim ki gençlerin ancak çok sorunlu olanlarında bu tür şeyler olabilir. Yani gerçekten ciddi sorunları olan bir genç böyle bir katliamı düşünebilir. Büyük normal çoğunluk için böyle bir şey asla vaki olamaz.

Gençleri cinayetlere itebilecek ciddi sorunların içinde boşanmayı sayabilir miyiz?

Tabi boşanmayı da sayabiliriz. Boşanmak demek çocuğun bir taraftan ilgi açlığı içinde olması demektir. Boşanma gerçekleştikten sonra anne ve baba figürlerinden hangisi eksildiyse onun yerine kuvvetli bir figür konulamamışsa çocuk bir taraftan sevgi ve ilgi açlığı yaşayacak demektir. Bu da çocukların sıklıkla tuhaf, yanlış davranışlara yönelmelerine yol açabiliyor.

Siz bu türden cinayetlerin devam edebileceğini düşünüyor musunuz?

Evet, edebilir; çünkü bu cinayetler kamu önünde birer model oldular. Gençler iyi olanı modelledikleri gibi kötü olanı da modelleyebiliyorlar.

Maalesef gençler için bu türden cinayetler daha yapılabilir bir hale gelmeye başladı. Bir yüzyıl hatta bir elli yıl önce asla düşünülemeyen, insanların aklına dahi gelmesinin çok ayıp, çok günah sayıldığı bir şey şimdi düşünülebilir, olabilir bir şey haline geldi. Bu da, böyle hadiselerin bundan sonra da olabileceğini düşündürtüyor bizlere.

Medya bu anlamda nasıl bir mesuliyet sahibidir?

Medya bu tür haberleri çok küçük görmelidir bence. Mümkün olduğunca detaylandırmadan, estetize etmeden vermelidir ki bu çocuklar çarşaf çarşaf bu haberleri okuyarak özenmesinler.

‘Medyada Werther etkisi’ diye bilinen bir şey vardır. ‘Genç Werther’in Acıları’nı yazdığı zaman Goethe, Avrupa’da bir intihar dalgasına yol açmıştı. Yani kötü haber sıklıkla, kendisini takip edecek sorunlu ruhlar getirir. Sorunlu ruhlar o kötü haberi hayatlarında gerçekleştirmek isterler.

Nasıl ki Boğaz Köprüsü’nden atlayan insanların haberleri kesilince Boğaz Köprüsü’nden atlayanlar bitiyorsa, anne cinayetlerine dair yapılan haberler de kesildiği zaman bu tür cinayetler de bitecektir.

Nihai çözüm olarak teklif ve tavsiyeleriniz nelerdir?

Türkiye’de insanların yegâne beslenme kaynağı maalesef televizyondur. Bu yüzden televizyonlara çeki düzen verilmesini öneriyorum; vahşetin, şiddetin televizyonlardan tamamen silinmesini öneriyorum. Gençlerin düşünmeye ve kitap okumaya biraz daha fazla özendirilmelerini, eğitim sisteminin biraz daha insancıllaştırılmasını ve en önemlisi gençlere okulda verilen eğitim ve öğretim esnasında sadece matematik bilgiler, coğrafi bilgiler değil ahlak ve karakter eğitimi de verilmesini istiyorum.  

www.iyibilgi.com özel Erkam Can