En Sıcak Konular

Dinlemeyle ilgili en derin yazı

29 Mayıs 2008 12:33 tsi
Dinlemeyle ilgili en derin yazı Dinleme gündemiyle ilgili en "derin" yazıyı Murat Yetkin kaleme aldı. Yetkin "özel bir birim"den bahsetti ve "hedefe yönelik" çok şifreli bir yazı kaleme aldı.

Murat Yetkin/Radikal

Özel Birim mi?

CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın odasında eski Bolu Valisi Ali Serindağ ile yaptığı görüşme tutanaklarının 27 Mayıs günkü Vakit gazetesinde yayınlanması ciddi bir skandala yol açtı.

Sav, daha önce CHP’den milletvekili olmak isteyen ve yakınlarda merkeze çekilen vali Serindağ ile 23 Mayıs’ta bu görüşmeyi yaptığını doğruluyor, ama görüşmenin yalnızca ikisi arasında geçtiğini söylüyordu. Odasında ‘böcek’ tabir edilen küçük dinleme cihazları araması yaptırmış, bulamamıştı. CHP Genel Merkezi’ni kim dinlemiş, sonra da Vakit gazetesine sızdırmıştı?
CHP lideri Deniz Baykal, dün yaptığı basın toplantısında bu olayın yasadışı dinleme olduğunu, arkasında hükümetin bulunduğunu ve devletin güvenliği için devlet bütçesinden harcanan paralarla alınan teknoloji ürünlerinin siyasi amaçlarla hükümetin rakiplerine karşı kullanıldığını öne sürdü.

Baykal, bunu ABD’deki Watergate skandalına benzetti. Demokrat Parti’nin Watergate binalarındaki seçim karargâhının, iç istihbarat servisi FBI’a bağlı kişilerce dinlendiği anlaşılınca konu (Anayasa Mahkemesi muadili) Yüksek Mahkeme’ye yansımış, yönetim suçlu bulunmuş, Cumhuriyetçi Başkan Richard Nixon Ağustos 1974’de istifa etmek zorunda kalmıştı.

Baykal yalnızca bunu hatırlatmakla kalmıyor, “Hükümet bizi dinletip, dinci gazeteye servis yaptı” iddiasında da bulunuyordu. Baykal’a göre, AK Parti iktidarı altında devlet ‘içinde yerleşmiş birtakım çeteler’ vatandaşların, siyasi muhalifleri dinliyor, baskı altına almaya çalışıyordu. Dünyanın hiçbir demokrasisinde bu olay geçiştirilemezdi.

Baykal’ın “Hükümetten tık yok” diye meydan okumasının ardından, İçişleri Bakanı Beşir Atalay (göreve gelmesinden bu yana ‘Trafik kazası tutanakları uygulaması’nın ardından ikinci kez) medya karşısına çıktı. Yurtdışından yeni dönmüştü ve gelişmelerden oldukça sarsılmış bir görüntü veriyordu. ‘Biz var ya..’ diye başladığı cümleler, ‘Karşıyız ama, Baykal neden soruşturma bitmesini beklemiyor’ diye karşı suçlamaya geçmesi ikna edici olmaktan uzaktı.

Aynı şekilde akşam üzeri AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat’ın alışılmadık kadar asık bir çehreyle kameralar karşısına çıkıp “Bu iddia Başbakan Tayyip Erdoğan’ın GAP planını açıkladığı gün ortaya atıldı” demesi de ikna edici olmaktan çok, medya savaşlarında yer tutmaya yönelik duruyordu.

Sav olayı, Paksüt olayından sonra Ankara’da yayılan bir iddiayı yeniden gündeme taşıdı. Bu iddialar yanıtları ancak İçişleri Bakanı, Başbakan, ya da mahkemeler tarafından verilebilecek bazı soruların doğmasına yol açıyor. Örneğin:

Emniyet teşkilatı bünyesinde, AK Parti hükümetleri döneminde idari olarak dinlemeleri yapmakla görevli İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan ayrı bir teknik izleme birimi oluşturuldu mu?
Güvenlikçiler arasında ‘Özel Birim’ diye anılan bu birimin elemanlarına, dünyada yeni kullanılmaya başlamış, hareket halindeki araçlardan, binaların içinden ortam dinlemesi yapmaya uygun cihazlar verildi mi?
Özel Birim’in, parti genel merkezleri ile askeri karargâhlara yakın bir bölgede, bilinen Emniyet binalarından ayrı bir karargâhı var mı?
Özel Birim’in elektronik ve bilgisayar eğitimi yüksek elemanlarının seçiminde belli bir siyasi, sosyal grup, bir cemaat aidiyeti ya da yakınlığı göze çarpıyor mu?
Bu birimin görünüşteki faaliyeti Kaçakçılık ve Organize Suçlar Dairesi’ne destek vermek, çetelerle mücadele olarak görünse de, fiilen hükümetin siyasi muhaliflerini ve bazı askeri faaliyetleri izleme işleriyle uğraşıyor mu?
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün kendisini izlemekle suçladığı
araç bu birime mi aitti? Bu birimin Sav olayıyla bir ilgisi var mı?
Sav bir süredir baskı altındaydı. Bir CHP üyesinin hacca gitme isteği karşısında söyledikleri, CHP tabanı dahil, toplumda tepkiye yol açmıştı.
AK Parti bunu seçimlerde kullanacaktı. Dinleme iddiası, Sav’a yönelik yasadışı bir işlem varsa, bunun ne kadardır devam ettiği sorusunu da gündeme getirdi.

Yukarıdaki soruların dün İçişleri Bakanlığı ve Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan idari ve adli soruşturmalar sonucu yanıt bulmasında, yalnız demokrasinin sağlıklı işlemesi değil, Erdoğan hükümetinin selameti açısından da fayda var.

 



Bu haber 839 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,908 µs