Uluslararası Af Örgütü: Türkiye’de şiddet arttı

28 Mayıs 2008 11:55 tsi
UAÖ, Türkiye'de insan haklarının geçen yıla göre daha da geriye gittiğini öne sürdü.

Uluslararası Af Örgütü'nün (UAÖ) yıllık raporu yayınlandı. Raporun Türkiye bölümünde, güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanımına, işkence ve kötü muamele uygulamalarına ilşkin örnekler yer aldı ve insan hakları ihlallerinin cezasız kaldığı belirtildi.

301'nci maddeden yargılananlarda artış olduğunu vurgulayan Uluslararası Af Örgütü, Hrant Dink cinayeti soruşturmasında güvenlik güçlerinin sorumluluğu hakkında yeterli araştırma yapılmadığını savunuyor. Raporda "Türk Silahlı Kuvvetleri ile PKK arasındaki çatışmaların artması, insan hakları ihlallerine yol açtı." ifadesi de yer alıyor. Şemdinli davası, Malatya'daki Zirve Yayınevi cinayeti, Festus Okey'in gözaltında ölmesi ve 1 Mayıs olayları da vurgu yapılan diğer konular.

Uluslararası Af Örgütü'nün raporunda işkence, kötü muamele ve yargıdan muafiyet, adil yargılama, insan hakları savunucularının konumu, ifade özgürlüğü ve vicdani ret başlıkları ele alınıyor. Türkiye'de, 2007 yılında insan hakları alanında bir gerileme yaşandığı vurgulanan raporda, bu konuların Türkiye hükümetiyle yapılan AB görüşmelerinde vurgulanması isteniyor.

Rapora göre, Türkiye'de işkence ve kötü muamele sürerken, adil yargılamada da sıkıntı yaşanıyor.

Polise uyarı sonucu ateş etme ve öldürücü silah kullanma yetkisi veren yasal değişikliklerin, bu konudaki uluslararası standartlara uymadığına dikkat çekiliyor.

Raporda, gözaltında işkence gördüğünü iddia eden Muammer Öz ve Nijeryalı sığınmacı Festus Okey'in gözaltında öldürülmesi ardından güvenlik güçlerinden hiçbiri aleyhine dava açılmaması örneklerine yer veriliyor.

Özellikle anti-terör yasaları gereğince yargılanaların adil yargılama haklarının ihlal edildiği söylenen raporda, işkence altında alınan ifadelerin de hâlâ kanıt olarak kabul edildiği iddia ediliyor.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DÜZENLİ OLARAK İHLAL EDİLİYOR

İnsan hakları savunucularına yönelik açılan davalardaki artışa dikkat çekilen raporda, Lambda istanbul'un kapatılması girişimleri ve Hrant Dink'in öldürülmesine de değinildi ve insan hakları savunucularına karşı adli sistemin boşlukları kullanılarak engelleme girişimlerine son verilmesi, bu kişilerin ifade, örgütlenme ve gösteri yapma özgürlüklerini kullandıkları için yargılanmalarına son verilmesi isteniyor.

"Şiddet içermeyen düşüncelerini barışçı yollardan ifade ettikleri için yargılanan o kadar çok sayıda insan var ki, Türkiye'de ifade özgürlüğü düzenli olarak ihlal ediliyor" denilen raporda, bu durumun hem yetersiz yasalardan hem de savcılar ve yargıçlar tarafından yasanın amaçlı yorumlanmasından kaynaklandığına dikkat çekiliyor.

Türkiye'nin vicdani reddi tanımadığına ve mecburi askerlik hizmetine seçenek oluşturan sivil hizmete, yasalarında yer vermediğine dikkat çekilen raporda, vicdani redcilerin yargılandığına ve hapsedildiğine dikkat çekiliyor.

Türk Delegasyonu'nun 2006'da AB Bakanlar Kurulu Komitesi'ne bu konuda bir yasa hazırlığı içinde olduklarını belirtmesine rağmen, henüz hiç bir gelişme olmadığına da dikkat çekiliyor.

 NTV

 

Bu haber 445 defa okundu.