Kim, neden’ parçalıyor? | " /> Kim, neden’ parçalıyor? | "/>

En Sıcak Konular

DTP’yi ‘Kim, neden’ parçalıyor?

28 Mayıs 2008 11:04 tsi
DTP’yi ‘Kim, neden’ parçalıyor? Okurlarımız için sürpriz olmayan DTP’nin parçalanma senaryosu, yeni bir sürecin işaretlerini taşıyor. Naçırvan Barzani’nin Washington ziyareti, PKK'nın tasfiyesi, Ahmet Türk’ün istifası ve belki de Başbakan’ın devasa Güneydoğu çık

Terör örgütü PKK’ya “genel ihtiyacın” kalmadığına ilişkin Batı menşeli bakışlar ve Dağlıca olayından bugüne örgütün aldığı “onulmaz” darbeler, Irak’ın Kuzeyi’ndeki yönetimin Washington baskısıyla örgütten iyice uzak durmaya başlaması, taşaron kullanımının sonuna gelindiği algısını yükseltiyor.

Bu okumaya “başka ülkelere kaçan lider kadrosu”, “iç çekişme ve çatışmalar”, Türkiye ile birlikte Tahran’ın tam saha presi eklendiğinde, nihayet ABD’nin “yukarıdan” desteği sabitlendiğinde, PKK’nın artık oyundan atılmaya başlandığı görülüyor.

Bu sürecin “doğal” bağlantısı ise DTP içindeki “radikal” kanat. Genellikle terörist başı Öcalan’ın savunusuyla tanınan bu kanat üyelerinin, İmralı üzerinden gelen talimatlar doğrultusunda davrandıkları biliniyor.

Bu ise, yukarıda özetlediğimiz “PKK’nın sonu”na ilişkin İmralı kaygılarının, DTP üzerine düşen gölgesi demek. Belli oluyor ki Abdullah Öcalan örgütünün artık bitmek üzere olduğunu görüyor.

Aynı kaybı DTP’de yaşamamak içinse ağırlığını radikaller üzerinden sahneye sürüyor. Parti çatlasa bile! DTP Grup Başkanı Ahmet Türk’ün görevinden istifası tam bu demek.

DTP’nin ayrışması sürecinde aleni noktalardan biri olan, Ahmet Türk’ün “Silahlı mücadele (PKK) uzlaşı sürecine zarar veriyor” açıklaması bardağı taşıran son damla sayılabilir.

Sayılabilir ama ayrışma artık iki DTP ortaya çıkarmış durumda. Bunlardan birisi, açık biçimde terör örgütünü savunan ve Öcalan’ın liderliğini ağızlarından düşürmeyen bir kesim, ikincisi ise PKK’nın zarar verdiğini söyleyen ya da daha net ifadeyle “PKK’nın bittiğini” gören bölüm.

Esasen, Ahmet Türk’ün ılımlı siyasi kimliğinde kendini gösteren DTP içi bu akım, bugüne değin, “PKK’yı neden terörist ilan etmiyorsunuz” sorularına aynı kaçamak yanıtları veren kesimden farklı değildi.

Bugün bu siyasiler tarafından PKK açık biçimde dışlanmaya başladıysa, gerçeği gördükleri için mi yoksa örgütün artık önemi kalmadığını gördükleri için mi diye sormak gerekiyor.

Herhalükarda DTP çatlamış bulunuyor. Peki bundan sonra ne olacak? Ahmet Türk ve ona destek veren milletvekillerinin bir süre daha partide kalacakları söylenebilir.

Çünkü önümüzdeki Temmuz ayında parti kongresi yapılacak ve kozlar burada paylaşılacak. Türk’ün bu kongrede Genel Başkan adayı olması bekleniyor.

Kongre sonucunda Türk kazansın veya kaybetsin DTP’de bir tasfiye sürecenin başlayacağını söylemek de iddialı olmaz. Türk kazanamazsa muhtemelen yeni bir parti kurulacak. Kazanırsa da, DTP’nin radikallerinin onunla çalışması artık mümkün değil. Bu halde de DTP bölünecek.

Parti seçmeni kimi izler?

Bu oldukça ilginç bir soru. Ancak merceği biraz genişletmek gerekiyor. DTP seçmen kitlesinin geniş kesimini oluşturan Güneydoğu Anadolu bölgesi terörden bıkalı çok oluyor.

Terörün bölgeyi sadece güvenlik açısından değil, ekonomik, kültürel, sosyolojik, psikolojik açılarından ne denli huzursuz ettiği de çok iyi biliniyor. Bu kulvarlarda huzur geldiğinde DTP'li seçmenin "ılımlı" kanadı daha çok desteklemesi büyük keşif sayılmaz.

Kaldı ki, 22 Temmuz seçimlerinde AKP’nin aldığı oy oranı ve bu oyun geldiği ana yerlerden birinin DTP olduğu düşünüldüğünde, yukarıdaki kabulün gerçekliği ortaya çıkıyor.

Peki Türkiye’nin sınır ötesi halledilecek mi? Veya küresel oyuncular “ılımlı” politikacılara nasıl bakıyor?

Irak’ın Kuzeyi’ndeki yönetimin Başbakanı Naçırvan Barzani son bir haftayı ABD’nin başkenti geçirdi. Herkesle görüştü. ABD Başkanı, Dışişleri, Savunma Bakanları, Pentagon yetkilileri.

Bu görüşmeler gizli tutuldu. Ama hepsi bittiğinde Barzani, Türkiye konusunda iki cümle sarf etti. Bunlardan biri, Kuzel Irak yönetiminin PKK ile mücadelede Ankara’nın yanında olduğu ve olmaya devam edeceği.

İkincisi ise, “ancak bu sorunun çözülmesi için siyasi yolların da kullanılması gerektiği.” Bu sözleri ABD’nin kabul edebilirsiniz. Zira, Kuzey’deki yönetimin bütün mensupları Washington ne söylemelerini isterse onu söylüyor.

Üstelik bu sözler ABD tarafından da daha önce dillendirildi.  Kısaca söylemek gerekirse “silahla oynamak” artık tehlikeli. Ama “siyaseten oynamak” olabilir.

Bu da DTP içindeki ayrışmadan ortaya çıkacak “ılımlı kanadın”, ABD, AB ve Kuzey Irak’tan destek göreceği manasına geliyor.

İyisi, kötüsü ayrı konu. Fakat Ankara hükümeti de bu gelişmeyi faydalı görebilir! Birincisi siyaseten, olası bir seçimde-ki en uzak ihtimal Mart da yerel seçimler bulunuyor-karşısında bölünmüş bir DTP görmek AKP’yi sevindirebilir.

Daha uzak erimli bir bakışla ise Ankara, radikal unsurlardan sıyrılmış, terörden izole edilmiş, ılımlı yeni bir parti ve siyasilerle muhatap olmanın kolaylığını yeğleyebilir.

Bu bağlamda, Başbakan Erdoğan ve onlarca Bakan’ın, milyarlarca dolarlık yatırım vaatleriyle başlattığı Güneydoğu çıkarması daha anlamlı görünüyor. Terörün sona erdiği bir ortamda “katî” darbeyi indirmesi beklenen ekonomik-sosyal açılımlar, gerginliği gerçekten de rafa kaldırabilir.

Sonuç olarak neredeyse herkesin mutlu olduğu bir mutabakat ihtimali karşı karşı gibiyiz. Yalnız bir sorun var. Önemli bir sorun. Siyasileşen DTP ne isteyecek?

Bu sorunun yanıtı yukarıda sayılan artıları eksiye çevirebilir!



Bu haber 1,663 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,752 µs