gergin, hükümet yorgun, Meclis | " /> gergin, hükümet yorgun, Meclis | "/>

En Sıcak Konular

Çankaya gergin, hükümet yorgun, Meclis

27 Mayıs 2008 15:56 tsi
Çankaya gergin, hükümet yorgun, Meclis 'Şu günlerde çok yoruluyoruz'. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, üç saatlik soru-cevap maratonunu işte bu sözlerle bitirdi. Murat Yetkin köşe yazısı...

 Murat Yetkin / Radikal

Çankaya gergin, hükümet yorgun, Meclis Başkanı kırgın

'Şu günlerde çok yoruluyoruz’. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, üç saatlik soru-cevap maratonunu işte bu sözlerle bitirdi.

Pazar gecesi Habertürk televizyonunda biz beş gazetecinin sorularını yanıtladıktan, aslına bakarsanız yanıtlamamak için özel çaba harcadıktan sonra, yalnız kendisinin değil, Anayasa Mahkemesi’ndeki Kapatma Davası’nın yol açtıkları nedeniyle hükümetin içinde bulunduğu durumu “Çok yoruluyoruz” cümlesiyle özetledi.
Bazı sorulara yanıt vermemesini AK Parti Kapatma Davası için bir ek iddianameye malzeme olabileceği endişesine bağladı. “Ne kadar zor şartlar altında siyaset yapıyoruz?” serzenişi yine ona ait.
Çiçek birkaç defa “Anayasa Mahkemesi ne karar alırsa ona uyarız” diye vurguladı ama, başlarına gelenden daha çok CHP ve ne olduğunu açıklamakta (‘Siz de benim kadar bilirsiniz’ diyerek) zorlandığı “bürokratik oligarişiyi” sorumlu tutma eğilimindeydi. CHP hiç alternatif üretmiyordu ve milletin vermediği iktidarı yatay geçişle almaya çalışıyordu.
Çiçek haklı, çünkü bunlar gerçekten yorgunluk ifadeleri.
Pazartesi, siyaset gündemi Meclis Başkanı Köksal Toptan’ın CNN Türk’teki söyleşisiyle açıldı. İlk kez Radikal’de dile getirdiği Üçüncü Yol formülünün arkasındaydı; Türkiye akla kara arasında bir yol bulmak zorundaydı. Yargıtay’ın 21 Mayıs’taki açıklamasında açıkça söylenmese de Üçüncü Yol formülünün Anayasa Mahkemesi’ne müdahale olarak itham edilmesinden kırgındı. “Parlamento, bu kadar ağır ithamları kesinlikle hak etmedi” diyordu. Aynı şekilde hükümetin karşı bildirisinden ve Danıştay’ın Yargıtay’ı desteklediği açıklamasından da rahatsızdı. Toptan,ın iyi niyetli girişimine sadece onu ilk anda boşa çıkarmaya çalışan CHP lideri Deniz Baykal tarafından değil, ama yargı tarafından karşı çıkılmasına, hükümetin de yumuşama çağrılarına sertlikle cevap vermesine memnuniyetsizliği mimiklerine de yansımıştı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün (geçen hafta MHP lideri Devlet Bahçeli’nin devreye girme çağrısının ardından) yaptığı yazılı açıklama öğlen saatlerinde geldi. Cumhurbaşkanı’nın istikrarı bozmama çağrısı, siyasileri mi, açıklama yapan yargı kurumlarını mı, yoksa doğrudan Anayasa Mahkemesi’ni mi hedef alıyordu? O sıra, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ile saat 17.30’da görüşeceğinin açıklanması, Gül’ün girişiminin sözde kalmayacağını gösteriyordu.
Gazeteciler bu nedenle saat 14.30’da başlayacak RTÜK Güzel ve Doğru Türkçe ödül töreninin ardından düzenlenen kabul resmini iple çektiler. Ama çabalar nafileydi. Cumhurbaşkanı Gül, açıkça “Daha fazla konuşmam yanlış yerlere çekilebilir” diyerek (haftaya yapacağı Japonya sehayati dışında) hiçbir soruya yanıt vermedi. Gül, kazayla ağzından bir söz kaçırmamak için kendisini daha önce gazetecilerin hiç tanık olmadığı kadar diken üstünde tutuyordu, gerginliği neredeyse elle tutulacak somutlukta gözlenebiliyordu.
Cumhurbaşkanı gergin, Hükümet Sözcüsü yorgun, Meclis Başkanı kırgın; Ankara’nın siyasi özeti bu.
Kapatma Davası’nın yönetim saflarında açtığı yara soğudukça, etkisinin daha derin hissedilmeye başladığı görülüyor.

Yargıtay üyeleri Çiçek ile ne konuşuyor?

Başbakan Yardımcısı Çiçek, aynı TV programının sonuna doğru şöyle bir cümle daha kullandı:
- Bildiriyi yayınlayanlarla yolda karşılaşıyoruz; onu da söyleyeyim.
Çiçek bu cümle ile Yargıtay Başkanlar Kurulu bildirisini ve dolayısıyla onun sorumluluğunu taşıyan Yargıtay daire başkanlarını ve üst yönetimini kast ediyordu. Aralarında ‘hemşehrileri vardı, dostları vardı, üniversiteden arkadaşları’ vardı. Hepsi meslektaşlarıydı. Bir önceki görevi olan Adalet Bakanlığı sırasında ilişkileri daha da sıkılaşmıştı, ara sıra bakanlıktan çıkıyor, 50 metre çaprazdaki Yargıtay binasına gidiyor, bir kahvelerini içiyordu.
Deneyimli siyasetçi, biz gazetecilerin o bildiriye imza atan Yargıtay üyelerinin en azından bir kısmının, geriye dönüp bakınca belki de pişman olduğu anlamını çıkarmamızı istiyordu. Ancak tipik üslubuyla bunu açıkça söylemiyor, sonra ‘öyle bir şey söylemediği’ kapısını açık bırakıyordu.
Yine de sorduk: “Karşılaşınca ne konuşuyorsunuz?”
Çiçek imalı gülümsedi: “İnsani işlerden konuşuyoruz.”
Çiçek ve Yargıtay üyeleri şu aralar karşılaştıklarında sizce ne konuşuyorlardır?



Bu haber 339 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,430 µs