Amerikan Ordusu'ndan ‘MUHTIRA’!

27 Mayıs 2008 14:06 tsi
Obama’nın başkan olma ihtimali, ABD derin devletinin dişlerini kamaştırıyor. Siyahi adayın ‘fazla’ demokrat tavırlarını savaşın bitmesi manasında okuyan ‘güçler’ rahatsız. Spekülasyonlar Amerikan ordusunun muhtıra vermesine n

Barack Obama’nın ABD Başkanlığına adaylığını açıkladığı ilk andan itibaren, “bir şekilde” bu amacına ulaşamayacağına ilişkin spekülasyonlar sadece Washington’da değil diğer ülkelerde de açıktan dillendiriliyor.

Zaten bu örneklere bile gerek kalmadan anımsanmalı ki, rakibesi Hillary Clinton’un bize de yansıyan bir gafı, aynı “beklenti”yi gündeme getirmişti. Bu dedikodular içinde söylenmese de Obama’nın suikast türünden bir talihsizliğe uğrama olasılığı da dillendirildi.

Aslında bu volümlü fısıltıların bir deneni var. O neden, başkan olması halinde Amerikan savaş makinasının durdurulacağı korkusundan kaynaklanıyor. Yani silahlı kuvvetler bu spekülasyonların bir tarafı.

Diğer ülkelerden farklı olarak Amerikan sanayi de bu oyunda tedirgin konumda. Zira, savunma-silah sanayi genellikle özel sektörün elinde bulunan ABD’de, savaşın durması demek aynı zamanda büyük ama çok büyük bir kar payının da kesilmesi manasına geliyor.

E, zaten bu iki yapının bir potada erimesinden ortaya çıkacak dedikoduları da önemlice dikkate almak gerekiyor.

Hangi subaylar rahatsız!?

Kısaca-tarifi size ait-Amerikan devletinin çeşitli kademelerinde Barack Obama’ya yönelik endişeler artık yeni sayılmıyor.

Ve bu endişeler o denli ayyuka çıkmış ve duyulur hale gelmiş biçimde ki, ABD Genelkurmay Başkanı Amiral Mike Mullen “açık” bir mektup yayınladı.

Özü şu; “Komuta zincirindeki kimse siyasete karışmasın. ABD Silahlı Kuvvetleri her durumda apolitik kalmalıdır. Hangi parti iktidar sahibi olursa olsun, Silahlı Kuvvetler devletin tarafsız bir aygıtıdır ve öyle kalmalıdır”! Bugüne dek benzeri  görülmemiş bir mektup bu.

Mullen’ın, birlik ziyaretlerinde, askeri personelin "Ya bir Demokrat kazanırsa? Irak’taki misyona ne olur" sorusuyla sık sık karşılaşmasının bu adımı atmasına gerekçe oluşturduğu belirtiliyor.

Tabii Obama’dan endişelenenlerin dünya savaşlarından bile uzun süren Irak, Afganistan meselesinde faturayı askerlere kesebileceği kaygısı da var.

Ancak bu mektup şaşırtıcı olmakla birlikte biri basit biri üzerinde hayli düşünülmesi gereken iki noktayı ortaya çıkardı.

Bunlardan ilki, ABD muhafazar yapısı içinde, ABD yönetiminin herkese bırakılamayacağına ve bunun için ne gerekiyorsa yapılacağına inanan bir kesimin varlığı. Mektup bunu doğruladı ama bu tahmin edilebilirdi zaten.

İkincisi ise daha kritik. Bu mektupla aynı zamanda Obama’ya karşı olabilecek her türlü girişimin de önü kesildi! ABD Genelkurmay Başkanlığı’nın bu mektubu aslında ordu içindeki huzursuzluğun da resmi ifadesi.

 

---

Böylece ABD askeri üst komutası yerini belli etti. “Kim gelirse gelsin, bu Obama olsa bile biz buradayız” mesajı verdi. Böylece olası sansasyonel girişimlerin hayat bulmasını da, varlıklarını de-şifre ederek zorlaştırdı.

Bu Obama’nın lehine sayılır mı? Bir açıdan elbette. Ancak Obama da bu iç muhtıra ile söylemlerinin “derin devleti” gerçekten rahatsız ettiğini gördü. Bu pencereden bakışla, ordunun Obama’ya da incelikli bir gönderme yaptığı da varsayılabilir.

“Başkan olabilirsin ama dengeleri zorlayacak girişimlerde daha akıllı ol” mesajı tali olarak bu mektuptan çıkarılabilir. Bakalım Obama bu mesajı alacak mı?

Demokrat Parti adaylığı kesinleştikten sonra Başkanlık yarışında kullanacağı dil, kavrayıp kavrayamadığını gösterecek.

Söz konusu ülke ABD bile olsa,  “inanıyorsanız, değişebilirsiniz” sloganının o kadar kolay işlemeyeceğini görülüyor.

Bu haber 2,432 defa okundu.